20 Eylül 2024 Cuma

Berkin Elvan katledildiği yerde anıldı

Beş yıl önce bugün polisler tarafından vurulan Gezi şehidi Berkin Elvan için Okmeydanı'nda anma düzenlendi.
Berkin Elvan'ın beş yıl önce Gezi ayaklanması sırasında vurulduğu yere karanfiller bırakıldı ve bir anma düzenlendi. Anma etkinliğine Elvan ailesinin yanısıra HDP milletvekili adayları Ahmet Şık ve Oya Ersoy da katıldı.
 
Babalar gününe denk gelen anmada Sami Elvan duygusal anlar yaşayarak konuşmasını güçlükle yaptı. Baba Elvan "Benim çocuğum ölmedi. Ölmeyecek de. Benim çocuğumun adı asırlarca yaşayacak. Ama bize bunu reva görenlerin de kemikleri çürüyecek bu çok iyi bilsinler. Benim çocuğumun kanı yerde kalmayacak." dedi.
 
Anne Gülsüm Elvan ise "Biz artık kimse ölmesin diye adalet peşinde koşarken dün yine Suruç'ta katliam vardı. Hem öldürülüyoruz, hem de suçlu biz oluyoruz. Yeter artık tamam diyoruz." şeklinde konuştu.
 
Dava avukatı Çiğdem Akbulut ise hukuki süreçle ilgili bilgi verirken "Yargılanan bir polis memuru var şu anda. Biz aslında bu ülkenin kendi hukukuna bile uymadığını bildiğimiz için bu yargılamanın sonunda bizi mutlu edecek bir neticeyi beklemiyoruz. Bu dosyayı neden sonuna kadar takip edeceğiz? Çünkü biz bütün sorumluları teşhir etmek adına. Berkin'in ölümünden sadece bir polisin kendi inisiyatifiyle değil, bükün devlet yetkililerinin en başta Cumhurbaşkanının sorumlu olduğunu ifade edeceğiz. 19 Eylül'de bir sonraki duruşmamız var. Herkesi Elvan ailesinin yanında olmaya davet ediyoruz" diye belirtti.
 
Anmada yapılan basın açıklaması şu şekilde:
 
"Bugün de bayram, bugün de Berkinimiz yok.
 
"Gezi'de yitirdiğimiz çocuklarımızdan geriye bir tek gülümseyen fotoğrafları kaldı. Berkinimizi Ethem abisinin omuzlarında, Ali İsmail'in, Abdocan'ın, Ahmet'in, Medeni'nin, Hasan Ferit'in ve Mehmet'in yanına milyonlar olup uğurladık. Sol yanımız çok acı çekse de direnmenin en güzel halini Gezi'de gördük.
 
"Beş yıl önce bugün, oğlumuz Berkin'i ekmek almaya gönderdik. Devletin kolluk kuvvetleri oğlumuzu başından gaz kapsülüyle yaraladı. Berkinimiz 269 gün boyunca komada yaşam mücadelesi verdi. 15. yaşına komada girerken, 45 kilodan 16 kiloya düşen bedeni daha fazla dayanamadı ve yavrumuz yaşamını yitirdi.
 
"Uluslararası Çocuk Hakları Bildirgesi'nin 6. maddesine göre, taraf devletler her çocuğun temel yaşam hakkına sahip olduğunu ve çocuğun hayatta kalması, gelişmesi için mümkün olan azami çabayı göstermeyi kabul eder. Ancak yönetenler bildirgeye uymayarak farklı coğrafyalarda çocukları öldürmeye devam ediyorlar. Devletin, 1995 yılında imzaladığı bu bildirgeye uyması gerekirken, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, İbrahim Aras, Nihat Kazanhan, Miray Bebek gibi, cenazesi buzdolabında bekletilmek zorunda kalınan Cemile gibi ve oğlumuz Berkin gibi yüzlerce çocuk devletin kolluk güçleri tarafından katledildi.
 
"Berkin ve tüm çocuklarımız için yan yana mücadele verdiğimiz tertemiz gençlerimiz Suruç'ta, dostlarımız Ankara'da katledildi. Zaman çok hızlı geçiyor ama acılarımız küllenmiyor. Her acıyla birlikte öfkemiz de büyüyor. Biz 'çocuklar öldürülmesin' diyerek mücadele ediyoruz fakat vicdanı kör olanlar bu mücadelemize de saldırıyorlar.
 
"Biz, evladı devlet dersinde öldürülen ailelerden yalnızca biri olarak diyoruz ki:
 
"Çocuklarımızı öldürmeyin!
 
"Çocuklarımızın katillerini korumayın!
 
"İmzaladığınız Çocuk Hakları Bildirgesi' ne uyun!
 
"Bilinsin ki, çocuklar ölmesin şeker de yiyebilsinler, uçurtma uçurabilsinler, misket oynayabilsinler istiyoruz. Bunu öyle çok istiyoruz ki, ne kadar zaman geçerse geçsin, her ne engelle karşılaşırsak karşılaşalım mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz."