1 Ekim 2024 Salı

Batman'da kayıp eylemi: Mücadeleye devam edeceğiz

Batman'da düzenlenen 530. kayp eyleminde, infaz edilen ve cenazeleri Newala Qesaba'ya atılan Abdülkerim Kaçar, Hüsnü Kaçar, Habip Ezer, Halil Ezer ile Rafet Ezer'in katledilme hikayesini anlatarak, akıbetlerini sordu.

Batman'da ise kayıp yakınları ve İHD Batman Şubesi, 530'uncu eylemleri nedeniyle Gülistan Caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi.

"Kayıplar bulunsun failler yargılansın" pankartını ile gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde konuşan İHD Şube Yöneticisi Abdurrezak Katmaz, kayıpların akıbetini sormaya devam edeceklerini söyledi.

Katmaz, Siirt'te Mayıs 1994 tarihinde askerler tarafında gözaltına alındıktan sonra infaz edilen ve cenazeleri Newala Qesaba'ya atılan Abdülkerim Kaçar, Hüsnü Kaçar, Habip Ezer, Halil Ezer ile Rafet Ezer'in katledilme hikayesini anlatarak, akıbetlerini sordu.

Katmaz, Mayıs 1994 yılında infaz edilen Abdulcelil Kaçar'ın babası Ömer Kaçar'ın anlatımlarını şöyle aktardı: "Kaçar ailesi Siirt Merkeze bağlı Kışlacık köyünde ikamet ediyordu. Aynı köyde ikamet eden Hüsnü Kaçar, Halil Erzen ve Rafet Özer adlı arkadaşlarıyla birlikte Bayram ihtiyaçlarını karşılamak için Siirt Merkeze gidiyorlar. Yolda seyir halindeyken her 4 arkadaş, devlet güçleri tarafından durdurulup Siirt Merkeze bağlı Kasaplar Deresine götürülüyor. Yakalanan her dört kişi Kasaplar Deresinde çatışma süsü verilerek Özel Harekât Timleri tarafından aynı gün infaz ediliyor. Öldürülen 4 kişinin cenazesinin üzerine düzmece bir şekilde silah bırakılarak Newala Qesaba'ya atılıyor. Aileler, cenazeleri almaya giderken güvenlik güçleri tarafından başta ‘bunlar terörist' cenazeleri verilmiyor. Ailelerin anlatımlarına göre; basın bu olayı, ‘Siirt kırsalında 4 terörist etkisiz hale getirildi' diyerek kamuoyuna servis ediyor. 

Kaçar ailesinin, bu olaya ilişkin başlattığı hukuk mücadelesi devam ediyor.
Türkiye'de güvenlik güçlerinin işlediği ağır insanlık suçlarında süreç, evrensel hukuka aykırı bir biçimde cezasızlık ile sonlandırılmaya çalışılmak istendiğini defalardır tekrarlıyoruz."

Açıklama oturma eylemi ile son buldu.