30 Eylül 2024 Pazartesi

'Baskılara karşı direnen HDK'yi savunacağız'

HDK, kongre binasının basılması ve gözaltı-tutuklama saldırısına ilişkin bileşenlerinin katılımıyla ortak açıklama yaptı. "AKP'nin baskılarına karşı direnen HDK'yi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" diye vurgulandı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Merkezi'ne yönelik 3 Haziran günü gerçekleştirilen polis baskını, HDK'li ve HDP'li 29 kişinin tutuklanmasına ortak tepki gösterildi. Açıklamaya, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDK bileşenleri, HDK Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kanber Saygılı, Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Burcugül Çubuk, Dev Yapı-İş Sendikası  yöneticileri de katıldı. Toplantının yapıldığı salona "Demokratik toplum demokratik cumhuriyet için HDK'yi savunuyoruz" pankartı asıldı.

ÇAKMAK: 2023 YILI OPERASYONU HDK İLE BAŞLADI
Toplantıda konuşan ÖHD'li avukat Serhat Çakmak, tutuklama saldırısına gerekçe yapılan dosyaya ilişkin bilgi verdi. Tutsak edilen siyasetçilerin selamını ileten Çakmak, 2023 yılının operasyon dalgasının HDK ile devreye girdiğini söyledi, "Biz yine medyanın son dakika haberiyle haberdar olduk. Medyada çarşaf çarşaf bilgiler basına servis edildi. Biz bugün hukuku konuşmak isterdik, yaşananların hukuka aykırı olduğunu belirtmek isterdik ama maalesef bugün burada bundan bile bahsedecek durumda değiliz" dedi.

'DOSYADA DELİL YOK'
Dosyada hiçbir delilin mevcut olmadığını kaydeden Çakmak, sorguda tüm siyasetçilere Kürtçe bilip bilmediklerinin sorulduğunu söyledi, "Bu da ilginç olanlardan biri. HDK'nin Türkiye'de yaratmaya çalıştığı değişim ve gelişmelerin önüne ket vurmak, insanların örgütlenme haklarını engellemeye çalışmak temel gayeleri" diye konuştu.

ÇİÇEK: HDK'DEN KORKUYORLAR
HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, 3 Haziran'da siyasetçilere yapılan baskını bir "kumpas operasyonu" olarak tanımladı. AKP-MHP iktidarının "tek adam rejimini" ayakta tutmak için her yol ve yöntemi deneyen bir kumpas, talan, gasp ve yalan rejimi haline geldiğine vurgu yapan Çiçek, "Bu operasyonu hem siyasi soykırım olarak hem de bu topraklarda ezilen kimliklere dönük bir tasfiye operasyonu olarak değerlendiriyoruz" dedi. İktidarın HDK'den korktuğunu vurgulayan Çiçek, "Bu karanlıkları yırtacak olan halkların demokratik iradesidir" dedi.

'BİZ HAKLIYIZ, KAZANACAĞIZ, SİZ KAYBEDECEKSİNİZ'
Çiçek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Siz Ensar Vakfı'ndaki cinsel istismar olayında 'bir kereden ne olur' diyenler, biz ise erkek egemen aklın katlettiği Pınar Gültekin'leriz. Siz otellerde şatafat içinde yaşayan, karşılığında milyonluk ihaleler alan sözde gazetecilersiniz, biz ise Amed'de tutuklanan özgür basınız. Siyasi menfaatleriniz, özel savaş örgütlenmeniz için çeteleri hapishanelerden salıverenlersiniz. Biz ise faşistlerin gözünün içine çakmak çakmak bakan Sebahat Tuncel'leriz. Siz Madımak'ta oteli yakanlar için 'otelin etrafını saranlara zarar gelmedi' diyenlersiniz. Biz ise Madımak'ta yanan halk ozanı Hasret Gültekin'iz. Siz yurttaşların tepesine savaş uçaklarıyla bombalar yağdıranlarsınız. Biz ise Roboski'deki Kürdüz. Siz İmralı'da hukuku, en temel yasal hakları bile askıya alan ve Kadıköy'de yaptığı eylemle sizi yasallığa, en temel yasal haklara davet eden işkenceyle gözaltına alınan Roni Gören'iz. Siz halkın vekiline karşı küfür eden, hakaret edenlersiniz. Biz ise halkın vekili Saliha Aydeniz'iz. Biz Urfa'da Şenyaşar ailesiyiz, İzmir'de Deniz Poyraz'ız, Gezi'de Ali İsmail'iz, Newroz'da Zeynel Durmuş'uz. Siz karanlıksınız, biz aydınlığız. Siz bize, Türkiye halklarına, ezilenlerine, emekçilerine köleliği dayatanlarsınız. Biz ise özgürlük için mücadele yürütenleriz. Bunun için baş eğmeyenleriz. Son sözümüzü inanarak söylüyoruz, siz kaybedeceksiniz. Biz ise haklıyız ve mutlaka kazanacağız."

GÜMÜŞTAŞ: HDP-HDK'Yİ SAVUNARAK KUMPASLARI BOŞA ÇIKARACAĞIZ
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş da konuşmasına tutsak edilenlere selam göndererek başladı. AKP-MHP bloğunun en iyi bildiği yolun gözaltı ve tutuklamalar olduğunu ve bu yolu uzun zamandır sürdürdüğünü söyleyen Gümüştaş, ezilenlerin cephesine hukuki ve siyasi saldırganlık gerçekleştirenlerin direnişi kırmayı amaçladığını belirtti. Gümüştaş, "İktidarın bu saldırısını çokça boşa çıkardık, yine bildiğimiz yoldan gideceğiz arkadaşlarımızın özgürlüğünü kazanana kadar. HDK-HDP'yi savunarak bu kumpas oyunlarını boşa çıkaracağız" dedi.

'ÜÇÜNCÜ SEÇENEK HDK VE HDP'DİR'
HDK bileşeni sosyalistler olarak kamuoyuna seslenen Gümüştaş, "AKP-MHP karşısında saflaşmak, durmak, tekil tekil direnişlerle yol almak yetmez. Aynı zamandan 'bu rejimden kurtulmak istiyorsanız Demirtaş'ın, Gezicilerin serbest bırakılmasını istiyorsanız bize katılın' diyen, ama aynı çağrıyı yaparken faşist saldırganlık karşısında devrimci duruşla dikilen Saliha Aydeniz vekilin dokunulmasının kaldırılması karşısında aynı faşist saldırganlıkla taraf olanların barikatını da aşmak gerekir. Bu barikat işçi sınıfı ve emekçilerin üçüncü seçeneğini yaratarak, burjuva seçenekleri aşarak yapılacak. O seçenek de HDK ve HDP'dir. Ancak bu mücadele çizgisinde ortaklaşabilirsek, mevcut faşist rejimi aşabilir, halkımızın devrimci, demokratik cumhuriyet ve yeni bir alternatifini yaratabiliriz. Çağrımız budur" ifadelerinde bulundu.

ÖZDOĞAN: HDK ETRAFINDA KENETLENELİM
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM Üyesi Atilla Özdoğan, AKP-MHP faşizminin toplumun tüm kesimlerine saldırarak sessizleştirmeye çalıştığını söyledi. HDK'yi kuruluş amacındaki gibi ete kemiğe büründüremedikleri özeleştirisinde bulunan Özdoğan, "Ezilenlerin ortak mücadele hattının mutlaka örülmesi gerektiğini, bunu da HDK'yi örgütleyerek bu yapabileceğimize ve saldırıları boşa çıkaracağımıza inanıyoruz. HDK etrafında kenetlenerek örgütlenmemiz gerekir" diye konuştu.

BERZEG: İTTİFAK ÇAĞRISI
Jineps Gazetesi yazarı Seda Berzeg, saldırılara karşı mücadele çağrısında bulundu. Berzeg, "Saldırıların artarak devam edeceğini öngörebiliriz. İktidar, muhalefet ve kendi dışındakilere saldırarak herkesi sindirmeye çalışmakta. Daha fazla adalet ve demokrasi isteyenler olarak demokrasi ittifakını kurmak istiyoruz" dedi.

DOĞAN: BİRLİK OLALIM, DİRİ OLALIM, MÜCADELE EDELİM
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, geçtiğimiz günlerde özgür basına yönelik tutuklamalara değindi. Doğan, "Bu kadar hukuksuzluğun içerisinde sadece topluma gerçekleri yansıtan basın vardı. Onları da susturmak istediler ancak şunu unutuyorlar bizler varız. Yok saydıkları kadınlar, doğa severler, toplumun ezilen tüm kesimleri varız, buradayız. Örgütleneceğiz, birlikte olacağız, bu zor karanlık dönemi atlatacağız. Bir araya gelelim, birlik olalım, diri olalım, saldırılara son vermek için tüm gücümüzle mücadele edelim" şeklinde konuştu.

GÖREN: HDK SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Ülkede direnen emekçiler ve gençler olduğuna söyleyen Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İstanbul İl Eşbaşkanı Roni Gören de, HDK'nin AKP'nin tüm baskılarına direndiğini ve direnmeye devam edeceğini söyledi. HDK'nin, emekçilerin, İstanbul Sözleşmesi'ni savunan kadınların, ekolojistlerin, kendi dili için mücadeleyi büyüten Kürtlerin meclisi olduğunu belirten Gören, "HDK, bütün bu güçlerden beslenen kocaman bir nehre dönüşmüştür. Bu nehrin önüne herhangi bir barikat ya da baraj konması mümkün değildir. Sonuna kadar HDK'yi savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Açıklamada, Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAY-DER) kurucularından Yusuf İnal, Kaldıraç Sözcüsü Hakan Dilmeç, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ, 78'liler Girişimi'nden Celalettin Can, Yeşil Sol Parti üyesi Çiğdem Özbaş ve HDK Halklar ve İnançlar Meclisi üyesi Süryani Edip Arslan da söz aldı.