Başaran kadın hukukçularla buluştu

HDP Kadın Meclisi, hasta tutsaklar için hukukçu kadınlarla buluşmalarının ikincisini Ankara'da gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Aysel Tuğluk ve tüm hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek, ortaklaşma için buluşmayı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, hapishanelerde yaşanılan hak ihlalleri ve Aysel Tuğluk başta olmak üzere hasta tutsakların durumuna ilişkin Starton Otel'de hukukçu kadınlarla bir araya geldi. Toplantıya, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları, Toplumsal Hukuk avukatları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi avukatları, 29 Ekim Derneği avukatı ve çok sayıda avukat katıldı. Toplantının olacağı salona, "Cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı hukukçularla bir aradayız" pankartı asıldı.

'BİRLİKTE SES ÇIKARIRSAK ŞİDDET SARMALINI DEĞİŞTİREBİLİRİZ'
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclisi üyesi (PM) Leman Kiraz son dönemlerde Türkiye'de başta yaşam hakkı olmak üzere birçok hak ihlallinin yaşandığını belirtti. Kiraz, "Her sabah uyandığımızda cezaevlerinde bir cenazenin çıktığını görüyoruz. Birçok tutsak yoldaşımızın infazlarının yakıldığını görüyor ve duyuyoruz. HDP Kadın Meclisi olarak, başlattığımız 'Kadınlar için Adalet' kampanyası kapsamında birçok kadınla bir araya geldik. Onların sesi olmaya ve sorunlarını dile getirmeye çalıştık. Bu nedenle bugün burada HDP Kadın Meclisi olarak, hukukçularla cezaevlerinde son dönemde artan hak ihlallerini konuşmak ve dinlemek elzem haline geldi. İktidarın bizi getirdiği bu durumlara karşı birlikte ses çıkarırsak, bu şiddet sarmalını değiştirebiliriz" dedi.

'TECAVÜZE VARAN YAKLAŞIMLAR GÖRÜYORUZ'
Ardından HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran söz alarak şunları belirtti: "Bu süreçte kadın hukukçularla bir araya gelmek istedik. Adliye salonlarında, mahkemelerde adaletin peşinden giden kadın avukatların büyük bir inanç ve kararlılıkla yaptıklarının farkındayız. Son süreçte, Aysel Tuğluk şahsında gelişen hasta tutsakların durumu, kadınların özgün olarak yaşadıkları hak ihlallerine karşı nasıl bir ortak mücadele yürütebiliriz. Bizler bir planlama ile gelmedik, kadınlarla ortak tartışmayı esas aldık. Aysel Tuğluk şahsında gelişen hasta tutsakların durumu ve hasta tutsaklara dönük yaklaşımı hep birlikte görüyoruz. Birde kadın olmalarından kaynaklı yaşadıkları problemlerin sorunların olduğunu çokça farkındayız. Çıplak arama bütün tutsaklara dönük bir uygulama ama kadınlara bunun başka bir anlamı var. Her çıplak arama bir taciz ve Garibe Gezer'de olduğu gibi bir tecavüze varan yaklaşımları görüyoruz."

'ORTAK BİR MÜCADELE İLE BAŞARI ELDE ETTİK'
Kadın kazanımlarının gasp edildiği bir süreçten geçildiğini ve bu kazanımların sahiplenme noktasında da ortaklaşılması gerektiğinin önemine dikkat çeken Başaran, "Bu süreci hep beraber nasıl örebiliriz, kadınlar mücadele yürüttükleri için 30 yıl ceza alırken, erkekler en fazla cezasızlıkla ödüllendirilirken, kadınların tutsak edildiği yerde daha büyük saldırılar karşı karşıya kaldığı süreçte nasıl bir ortak tutum çıkarabileceğimizi tartışmak istiyoruz. Van'da böyle bir toplantı gerçekleştirdik, Marmara, Çukurova'da benzer toplantılar gerçekleştireceğiz. Biz konuşmayı düşünmüyoruz, sizleri dinlemek istiyoruz. Daha güçlü bir örgütlenmeyi nasıl sağlayabiliriz? Sizlerin verdiği mücadelenin yürüttüğü mücadelenin farkındayız ama özgün olarak nasıl bir mücadele yürütmemiz gerektiğini tartışmak istiyoruz. Ortak bir mücadele ile daha önceki tecrübelerimizden edindik ve daha büyük başarılar da elde ettik. Birde bir Kobanê davası süreci var. Oradaki yargılanan arkadaşlarımızın diğer dosyaları da bu dosyalara eklendi. 25 Mart ve 8 Mart'larda katıldığı etkinlikler yada kadın mücadelesi yürüttükleri için Kobanê kumpas davasında yargılanıyor. Aslında kadın mücadelesi yargılanıyor, HDP'nin kendisi yargılanıyor . Bu alanlarda kendi kazanımlarımızı nasıl korumamız gerektiğini tartışmamız ve sizlerin bizlere önerileriniz ne olacak bu konuda da bir araya gelmek istedik. HDP sadece bizlerin değil, kadınların ortak mücadelesinde çıkan bir sonuç. Eşbaşkanlık sistemi ve eşit temsiliyeti ile özgün, özerk örgütlenmesi bizlerin değil, Türkiye kadın hareketinin toplam kazanımı. Bu açıdan neler yapabileceğimizi, hangi önerilerinin gelişeceği çok kıymetli" ifadelerinde bulundu.