26 Kasım 2024 Salı

Başaran: İçişleri Bakanı paralel bir yapının başkanı haline geldi  

Partisinin Genel Merkezi'nde gündemi değerlendiren HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, tüm kadınlara birlikte mücadele ve dayanışma çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, partisinin Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

Hapishanelerde süren açlık grevlerine dikkat çeken Başaran, haklı mücadele veren tutsakların Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ama bütün Türkiye'ye yaygınlaştırılan ve yönetim biçimi haline gelen tecridin kaldırılması talebinin Kürt ve Türkiye halklarının talebi olduğunu kaydetti. Başaran, bu talebin derhal karşılanmasını istedi. 

'BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİNİN HAKLI MÜCADELESİNİN YANINDAYIZ'
Boğaziçi direnişine katılan öğrencilerin hedef gösterilerek, "terörist" ilan edildiğinin altını çizen Başaran, Kadınların Kurtuluşu üyesi Başak Yeşilot'un gözaltında cinsel saldırıya uğradığını dile getirdi.  "Biz Boğaziçili öğrencilerin haklı mücadelesinin yanındayız" diyen Başaran, iktidarın ülkeyi kayyum rejimine çevirmekten, gençleri ve kendisine karşı olanları hedef haline getirmekten vazgeçmesini söyledi. 

'İÇİŞLERİ BAKANI, GÖRÜNMEYENLERİN KİM OLDUĞUNU AÇIKLASIN'
Ankara'da iki HDP Kadın Meclisi üyesinin kaçırıldığına vurgu yapan Başaran, "Biz bu yapıları 90'lı yıllardaki JİTEM'den, Cizre'de, Nusaybin'de, Silopi'de Esedullah timinden ve en son kendilerine 'görünmeyenler' adını verenlerden biliyoruz. İktidarın bu konu ile ilgili en kısa zamanda açıklama yapması lazım. Kim bu 'görünmeyenler', hangi yapı ile bağlantılı? Neden genç arkadaşlarımızı çetevari bir yöntemle kaçırıyor? Bu ülke hukuk devleti mi, çete devleti mi? Bunun cevabını verecek olan iktidardır. Görünmeyenler polis ise, bu sorunun cevabını verecek olan kişi İçişleri Bakanıdır. Kendini sürekli kadınların, Kürtlerin karşısında konumlandıran İçişleri Bakanı bu konuda hesap vermek zorundadır. Demokratik yollarla siyaseten yenemediği rakiplerini kirli yöntemlerle alt etmeye çalışmaktan vazgeçmelidir "dedi. 

'MECLİS'TE DE SOKAKLARDA DA MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Özavunma hakkını kullandığı için müebbet hapis cezasıyla yargılanan Melek İpek'i hatırlatan Başaran, katledilseydi erkek yargının katile 'indirim' uygulayarak ödül gibi 'ceza' vereceğinin altını çizdi. Tüm kadınlara birlikte mücadele ve dayanışma çağrısı yapan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, şöyle devam etti: "Kadınlar mücadele etmekten vazgeçmemeli. Daha önce de bu cins kırım haline gelen, kadın kırımı haline gelen kadına yönelik şiddet ve saldırılara karşı belli platformlar çağrılar yapmıştı. 'Meclis olağanüstü toplansın, bu konuda tedbirler alsın' diye. Evet, Meclis'in olağanüstü toplanması, kadın kırımına karşı acil eylem planı çıkarması önemli ama Meclis'i harekete geçirecek en büyük güç biz kadınlarız. Çünkü bugün Meclis de bu erkek egemen bakış açısı tarafından yönetiliyor. Biz oradayız. HDP Kadın Meclisi olarak Meclis'te de mücadelemizi devam ettireceğiz. Ama alanlarda, sokaklarda meydanlarda, yani yaşamın tüm alanında mücadele ederek başaracağımıza inanıyoruz. Onun için direnen her kadın bizim için önemli. Tam da bu nedenle bizi ayrıştırma siyasetine karşı bir arada olma iradesini gösteren her kadın bizim için önemli. Vazgeçmeyen bütün kadınlar bizim için kıymetli ve önemli. Gelin hep beraber birbirimizin sesine ses verelim, bu kadın düşmanı siyasete karşı, farklılıkların düşmanı siyasete karşı ortak bir mücadele yürütelim."