22 Eylül 2024 Pazar

Barış Anneleri Meclis'te: Tecridi kaldırmaya yönelik gerekli adımlar atılmalıdır

Meclis'te DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Türkoğlu ile birlikte açıklama yapan Barış Anneleri, İmralı tecridinin sonlanması ve PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için gerekli adımların derhal atılmasını istedi.

Aralarında açlık grevinde yakınları bulunan anneler ile Barış Annelerinin de bulunduğu anneler, Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu'nun katılımıyla Meclis Basın Kapısı önünde basın açıklaması yaptı.

Söz alan Türkoğlu yüzü aşkın hapishanede açlık grevi direnişinin sürdüğünü hatırlattı. Tecrit sisteminin tüm hapishanelere yayıldığı için hapishanelerde adalet, hak, hukuk olmadığının altını çizen Türkoğlu, "Özellikle savaş politikalarından vazgeçilmesi ve barışın tesis edilebilmesi için sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını ve açlık grevindeki siyasi tutsakların taleplerinin karşılanmasını talep ediyorlar. Ülkenin birçok yerinden gelen Barış Annelerinin sesine tüm ülkenin kulak vermesi lazım. Dayanışmayı büyütmemiz gerektiğini bir kez daha vurguluyorum" dedi.

'İMRALI İŞKENCE SİSTEMİNE KARŞI MÜCADELEYİ YÜKSELTMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Mersin'den Barış Annesi Hamdiye Kırıcı da şunları söyledi: "Öncelikle Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit rejimine son vermek ve faşizmin Türkiye ve Kürdistan halklarına yönelik baskılarını yenilgiye uğratmak amacıyla 1-15 Şubat arası yapılacak olan Büyük Özgürlük Yürüyüşünü selamlıyoruz. Uluslararası bir komplo sonucunda İmralı F Tipi Cezaevinde ağır tecrit koşulları altında tutulan sayın Öcalan'dan 25 Mart 2021 tarihinden itibaren hiçbir şekilde haber alınamamaktadır. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve toplumla yeniden buluşması, barışçıl ve demokratik bir yaşamın yegane yolu olacaktır. Bu vesileyle de buradan bir kez daha kadınları ve barış, özgürlük, demokrasi isteyen bütün kamuoyunu, uluslararası kurum ve kuruluşları, İmralı işkence sistemine karşı mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz."

'TUTSAK AİLELERİ OLARAK BAŞLATTIĞIMIZ AÇLIK GREVİ 59. GÜNÜNDE'
Öcalan üzerinde uygulanan tecridi kaldırmaya yönelik gerekli hukuki ve siyasi adımın derhal atılması gerektiğinin altını çizen Kırıcı, "Aksi takdirde, tutsakların yaşam ve sağlık hakkına yönelik ortaya çıkacak ağır sonuçlardan da yine saydığımız bu kurumların sorumlu olacağını tekrar hatırlatıyoruz. Bizler tutsak yakınları olarak, hapishanelerde başlatılan açlık grevlerine destek olmak ve İmralı tecridini kırmak amacıyla Kürdistan ve Türkiye'nin birçok kentinde adalet nöbetlerine başlamış bulunmaktayız. Bu kapsamda Barış Anneleri, tutsak yakınları ve TJA öncülüğünde başlattığımız adalet nöbetleri; Diyarbakır, Mardin, Van, Adana, Mersin, İzmir, İstanbul ve Ankara'da kesintisiz bir şekilde devam etmektedir. Başlatılan nöbetler bugün itibariyle 59 gününü doldurmuş bulunmaktadır. Buradan bir kez daha belirtiyoruz, tutsakların talepleri taleplerimizdir. Taleplerimiz sağlanıncaya kadar da özgürlük ve adalet taleplerimiz devam edecek. Tecrit rejiminin başka bir yüzü de hasta tutsaklara yönelik politikalardır. Sivil toplum örgütlerinin 2022 yılındaki verilerine göre Türkiye hapishanelerinde 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak bulunmaktadır. Bütün kamuoyunca da bilindiği üzere gerçek rakam bunun çok üzerindedir. İmralı'da uygulanan ve hapishaneler başta olmak üzere giderek Kürdistan ve Türkiye halklarına kadar yayılan tecrit politikaları sonucunda, hemen hemen her gün hapishanelerde ölümler yaşanmaktadır. Hapishanelerde yaşamını kaybedenlerin yüksek çoğunluğu da hasta tutsaklardır. Hasta tutsakların durumunu görmezden gelen ve hapishaneleri birer işkencehaneye çeviren Adalet Bakanlığı başta olmak üzere yetkili kurullara çağrımızdır; derhal insani bir çözüm bulunmalı ve hasta tutsakların özgürlüklerine kavuşması için gerekli bütün adımlar atılmalıdır. Son olarak yeniden ifade ediyoruz; sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması için başta kadınlar olmak üzere kamuoyunu ve uluslararası toplumu, taleplerimizi sahiplenmeye ve güçlendirmeye çağırıyoruz. Bu vesile ile Adalet Bakanlığı başta olmak üzere yetkili bütün kurumlara görevlerinin gereklerini yapmalarını tekrar hatırlatıyoruz" dedi.