Barış Anneleri İzmir'den seslendi: Cenazelerimiz çuvallarla verilmesin artık
1 Eylül Dünya Barış Günü'nde söz alan Barış Annesi Yalçın, artık Kürt halkına cenazelerinin çuvallarla verilmesini istemediklerini ve buna karşı mücadele edeceklerini kaydederken Barış Kadınları İnisiyatifi kürsüde kendilerine söz verilmediği için platformun kenarında tutum belgelerini açıkladı. Kadınlar, mücadeleyi sürdüreceklerini duyurdu.
İzmir'de 1 Eylül Dünya Barış Günü, Cumhuriyet Meydanında kutlandı. Bir araya gelen binler eşitlik ve kardeşlik ve Kürt halkının özgürlüğü için birlikte mücadele çağrısı yaptı .
Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla gerçekleşen etkinlikte "Savaşa, yoksulluğa, yolsuzluğa, kadın ve doğa katliamına karşı barışı savunuyoruz" pankartının açıldığı etkinlikte sık sık "Yaşasın barış", "Biji berwxedana Rojava" "Yaşasın barış", "Aysel Tuğluk onurumuzdur", "Hakan Aslan Rumeta meye", "Eşitlik, kardeşlik, Kürt ulusuna özgürlük" sloganları atıldı.
BARIŞ ANNESİ YALÇIN: CENAZELER ÇUVALLARLA VERİLSİN İSTEMİYORUZ
İlk olarak söz alan İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi'nden Behiye Yalçın, Kürtçe yaptığı konuşmasında barış ve eşitlik istediklerini belirterek şunları söyledi: "Artık anneler ağlamasın istiyoruz. Dünyanın her yerinde barış istiyoruz. Savaş ölümdür, katliamdır. Savaş annelerin gözyaşıdır. Biz artık annelerin gözyaşı aksın istemiyoruz. Biz tecrit kaldırılsın istiyoruz. Masa kurulursa barış da gelir. Masayı devirdiklerinde savaş oluştu. Kimse barıştan korkmasın. İnsanlara zarar veren savaştır. Savaşta anneler çocuklarını insanlar eşlerini kaybediyor. Biz barış diyoruz. Biz Kürt halkı barış isteyen bir halkız. Kürt halkına artık kimsenin cenazesi çuvallarda verilsin istemiyoruz. Hiçbir insan ve Kürt halkı bunu hak etmiyor. Kanımızın son damlasına kadar barışı savunacağız."
Emek ve Demokrasi Güçleri adına Nursel Yücesoy basın metnini okudu. Savaş atmosferinin hakim olduğu her yerde, otoriterleşmenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Yücesoy, Ortadoğu'da devam eden Kürt ve Filistin sorunlarının emperyalistler tarafından çözümsüzlük ve savaş politikalarıyla derinleştirildiğini kaydetti.
'SAVAŞA ANCAK HALKLAR DUR DİYEBİLİR'
Savaşın bedelinin halklara ödetildiğini söyleyen Yücesoy, bu gidişata halkların dur diyebileceğini belirtti. Bunun yolunun emperyalizme, gericiliğe ve savaş politikalarına karşı mücadeleden geçtiğini ifade eden Yücesoy, "Ülkenin en temel sorunlarının başında emek, barış ve demokrasi karşıtı milliyetçi, şoven, faşizan politika ve uygulamalar rutin hale getirilmiştir. Dolaysıyla ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışa olan ihtiyaç tüm yakıcılığı ile her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Barış ve demokrasi talebi ekmek ve su kadar temel ihtiyaç haline gelmiştir" dedi.
SÖZ VERİLMEYEN KADINLAR TUTUM BELGESİNİ AÇIKLADI
Açıklamanın ardından kurulan Barış Kadınları İnisiyatifi, hazırladıkları tutum belgesini, platformun kenarında düzenlediği basın açıklaması ile duyurdu. Tutum belgesini kadınlar adına okuyan Didar Gül, kürsüden kendilerine söz verilmediği için açıklama yapmak zorunda kaldıklarını kaydederek, bundan sonra da çalışmalarına devam edecekleri mesajını verdi.
Etkinlik, sanatçı Cevdet Bağca'nın müzik dinletisi eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi.