1 Ekim 2024 Salı

Barış Akademisyenleri: Talebimizde ısrarcıyız

Barış Akademisyenleri, KHK'lerle ihraç edilmelerinin 5'inci yılında Diyarbakır'da düzenledikleri basın açıklamasıyla akademiye dönük baskı ve hukuksuz uygulamaların son bulmasını istedi.

Eğitim-Sen Diyarbakır 1 Nolu Şubesi, Barış Akademisyenleri'nin Kanun Hükmünde Kararname'lerle (KHK) ihraç edilmesinin 5'inci yılında basın toplantısı düzenledi. "Talebimizde ısrarcıyız, bu suça ortak olmayacağız" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda Barış Akademisyeni katıldı.

Akademisyenler adına açıklamayı okuyan Prof. Dr. Fikret Uyar, karşılaşılan hukuksuz uygulamaları "akademik kıyım" olarak nitelendirerek, ülkedeki OHAL rejiminin akademisyenlerin bildiriye imza atmasıyla başladığını söyledi. Darbe girişimi sonrası binlerce kamu emekçisinin ve beş yüze yakın barış akademisyenin görevden alındığını dile getiren Uyar, "İş cinayetleri, kadına ve çocuklara yönelik şiddet ve cinsel istismar vakaları, insan hakkı ihlalleri, Anayasaya aykırı karar ve uygulamalar, 'suç olmadan ceza olmaz', 'suçun şahsiliği', 'kişi suçu ispatlanıncaya kadar masumdur' gibi temel hukuk ilkelerinin açıkça çiğnenmesi, eğitim-öğretim ve araştırma kurumlarının içi boşaltılarak sıradan devlet dairesi haline getirilmeleri insanlık ve hukuk dışı karar ve uygulamaların sonucudur" dedi.

Uyar, Barış Akademisyenleri'nin taleplerini şöyle sıraladı: 
" OHAL Komisyonu'nun verdiği kararlarla, komisyon kriterlerinin hukuki değil, keyfi olduğu algısı oluştuğundan komisyonun yapısı ve işlevi sorgulanmalıdır.
OHAL Komisyonu tamamen ortadan kaldırılmalı ve bir yasal düzenleme ile KHK'liler işlerine hemen iade edilmelidir.
KHK'lilere ve yakınlarına uygulanan pasaport yasağı nedeniyle binlerce bilim insanı yurt dışındaki üniversitelerden çağrıldığı halde tahdit sebebiyle gidememektedir, KHK'li öğrenciler pasaportları iptal edildiği için yurtdışındaki eğitimlerine devam edememektedirler. Eğitim hakkının önündeki engeller derhal kaldırılmalıdır. Akademisyenlerin makalelerinin bilimsel dergilerden ya da kitaplardan çıkartılması uygulamasına son verilmelidir.
KHK'li yakınlarının 'güvenlik soruşturmaları' nedeniyle işe alınmama durumuna son verilmelidir.
KHK'liler hak ettikleri halde emekli olamamakta veya emekli olsalar da emeklilik ikramiyelerini alamamaktadırlar. Bu hukuk ve insanlık dışı uygulama derhal sonlandırılmalıdır."