30 Eylül 2024 Pazartesi

Barış Akademisyenleri Fincancı ve Gürsoy beraat etti

Barış Akademisyenleri Şebnem Korur Fincancı ve Gençay Gürsoy, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen bugün hakim karşısına çıktı. Duruşmada Fincancı ve Gürsoy için beraat kararı verildi.

"Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı barış bildirisine imza attığı için Anayasa Mahkemesi kararına rağmen yargılanan Barış Akademisyenleri Şebnem Korur Fincancı ve Gençay Gürsoy bugün hakim karşısına çıktı. Duruşmalarda AYM kararı dayanak gösterilerek yapılan savunmaların ardından mahkeme heyetleri beraat kararı açıkladı.

Duruşma öncesi adliye önünde yapılan açıklamada, barış bildirisine imza atılan koşulların devam ettiğine vurgu yapılarak, "Zulmün ufkumuzu kararttığı bu ülkede mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

2019 Temmuz ayındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı sonucu Barış Akademisyenleri’ne yönelik birçok dava beraatle sonuçlansa da kimi yargılamalar devam ediyor. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, mahkumiyet kararlarını istinafın bozmasından sonra AYM kararını izleyip dosyaları kapatması gerekirken yeniden duruşma günü verdi. Bu durumda olan akademisyenlerden ve gazetemizin de yazarı olan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile Prof. Dr. Gençay Gürsoy hakim karşısına çıkıcak. 37. Ağır Ceza Mahkemesine atanan yeni hakim Gürsoy ve Fincancı'nın istinaf kararını veren hakim olması sebebiyle duruşma gecikmeli başladı.

GÜRSOY VE FİNCANCI BERAAT ETTİ
Yargılanan Fincancı ve Gürsoy ile avukatların hazır bulunduğu duruşmalara çok sayıda akademisyen de destek için katılmak istedi. Pandemi koşulları nedeniyle 3 izleyici ile gazetecilerin takip ettiği duruşmalarda ilk olarak Gürsoy hakim karşısına çıktı.

Anayasa Mahkemesinin bozma kararını paylaşan mahkeme başkanı Gürsoy'a son sözlerini sordu.

Gürsoy, "50 yıllık bir öğretim üyesi olarak ve benim durumumda olan yüzlerce akademsiyen adına üzüntülerimi iletiyorum. Geç kalmış doğru bir karardır, karara katılıyorum ve uyulmasını talep ediyorum" dedi.

Avukat Meriç Eyüboğlu ise "Aslında bozma kararından sonra dosya üzerinden duruşma yapılıp bu dosya kapatılabilirdi. Sadece 37. Ağır Ceza Mahkemesi duruşa açtı. Bir geçti AYM kararının üzerinden. Dosya sürüncemede bırakılarak adil yargılanma hakkı ihlal edilmektedir" diyerek beraat talep etti. Kararını açıklayan mahkeme başkanı beraat kararı verdi.

Gürsoy'un ardından ise Fincancı'nın duruşmasına geçildi.

Son sözü sorulan Fincancı, "Hiç başlamaması gereken bir yargılama süreci. Dolayısıyla bozma kararı yerindedir. Barış istemenin suç haline dönüştürüldüğü yegane ülkeyiz" diyerek beraat talep etti.

Mahkeme 2 yıl 6 ay hapis cezası alan Şebnem Korur Fincancı ile 2 yıl 3 ay hapis cezaaı alan Gençay Gürsoy'un AYM kararı doğrultusunda beraatine hükmetti.

DURUŞMA ÖNCESİ AÇIKLAMA
Duruşma öncesi adliye önünde yapılan açıklamada, barış bildirisine imza atılan koşulların devam ettiğine vurgu yapılarak, "Zulmün ufkumuzu kararttığı bu ülkede mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

2019 Temmuz ayındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı sonucu Barış Akademisyenleri'ne yönelik birçok dava beraatle sonuçlansa da kimi yargılamalar devam ediyor. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, mahkumiyet kararlarını istinafın bozmasından sonra AYM kararını izleyip dosyaları kapatması gerekirken yeniden duruşma günü verdi. Bu durumda olan akademisyenlerden ve gazetemizin de yazarı olan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ile Prof. Dr. Gençay Gürsoy hakim karşısına çıkıcak. 37. Ağır Ceza Mahkemesine atanan yeni hakim Gürsoy ve Fincancı'nın istinaf kararını veren hakim olması sebebiyle duruşma gecikmeli başlayacak.

GÜRSOY'DAN TEVFİK FİKRET'Lİ YANIT
Duruşma öncesinde İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Açıklamada ilk sözü alan Avukat Meriç Eyüboğlu şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi karar vereli bir yıl oluyor. Kararlarını eleştirdiğimiz AYM bile bu bildiriye imza atmanın suç olmadığı, tam tersine bir hak kullanımı olduğunu kabul etmiştir. Buna rağmen Şebnem Hocam ve Gençay Hocam duruşmaya çıkacaklar. Bu adil yargılanma hakkına ve aklanma hakkına aykırı bir durum. 18 Haziran'da Lütfiye Hocamız (Bozdağ) için gelmiştik. Yaklaşık bir dakika süren duruşma sonrası beraat etmişti. İşte keyfiyetle, gelin sizi bir kez daha görelim dercesine buraya çağrılıyoruz. Şunu da eklemeliyim, AYM kararı olmaksızın bu davaların zaten hiç açılmamış olması gerekirdi."

Ardından Prof. Dr. Gençay Gürsoy söz aldı. "2016'dan beri devam eden davanın en yaşlı sanıklarından biri olarak duygularımı bir şiirle anlatmak istiyorum" diyen Gürsoy, Tevfik Fikret'in "Sarmış yine âfakını bir dûd-i muannid, Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid' dizelerini paylaştı.

Gürsoy ardından şunları söyledi: "Bunun ne anlama geldiğini arifler anlar. Zulmün ufkumuzu kararttığı bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla bizim 'Bu suça ortak olmayacağız' metnine attığımız imzalar hala geçerlidir. Ve ben bu manzarayı görmeyen ya da gördüğü halde olup bitenlere sessiz kalanlara sitemimi bildiriyor."

'NASIL BİR ÇAĞDA OLDUĞUMUZU BİLİYORUZ VE MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Barış istemeye devam ettiklerini söyleyen Prof Dr. Şebnem Koru Fincancı, "Yani bugün bu ülke koşullarında ve onların oluşturmaya çalıştığı normlara göre suç işlemeye devam ediyoruz. Bu topraklarda ve bu topraklardan dışarıya yönelen tüm saldırılarda biz barış isteyeceğiz. Bizi yargılamaları önemsizdir. Ben de Murathan Mungan'ı anarak sözümü bitirmek istiyorum. 'Çağ Geçitlerinde Sitem' isimli şiirinde 'Ben sana böyle mi gelmiştim' diyerek çağa sitem ediyor. Biz nasıl bir çağda olduğumuzu biliyoruz. Ve bu çağda mücadeleye devam edeceğiz" diye konuştu.