25 Eylül 2024 Çarşamba

Bakırköy'de binlerce kişi 'insanca yaşamak istiyoruz' diye haykırdı

Bakırköy Halk Pazarı'nda düzenlenen mitingi katılan binlerce kişi "İnsanca yaşamak istiyoruz" diye haykırdı. Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri mitingde "Vergi adaletsizliğine son verilsin; elektrik, su ve doğalgazdan alınan vergi kaldırılsın; emekçiden alınan gelir vergisi yüzde 15 ile sınırlandırılsın; temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın; işsizlik Fonu işçilere verilsin; KHK ve OHAL uygulamaları kaldırılsın; kayyumlar çekilsin" talepleri dile getirildi.

Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, hayat pahalılığı ve antidemokratik uygulamalara karşı "İnsanca Yaşamak İstiyoruz" şiarıyla Bakırköy Halk Pazarı'nda miting düzenledi.

Binlerce kişinin katıldığı mitingde "Vergi adaletsizliğine son verilsin; elektrik, su ve doğalgazdan alınan vergi kaldırılsın; emekçiden alınan gelir vergisi yüzde 15 ile sınırlandırılsın; temel tüketim mallarına yapılan zamlar geri alınsın; işsizlik Fonu işçilere verilsin; KHK ve OHAL uygulamaları kaldırılsın; kayyumlar çekilsin" talepleri dile getirildi.

MİTİNG ALANI POLİS ABLUKASINA ALINDI
Yürüyüş güzergahı araç trafiğine kapatıldı. Mitingin yapılacağı alan tamamen polis ablukasına alınırken, mitinge gelenler üç farklı arama noktasından geçmek zorunda bırakıldı.

Miting için kitle Dikilitaş'ta toplandı. Kitle yürüyüş öncesi halaylar çekti. Buradan kontej oluşturarak miting alanına yürüyen kitle "İş, ekmek, özgürlük", "Yaşasın kadın dayanışması", "Ekmek, adalet, özgürlük", "Zafer direnen emekçinin olacak", "İnsanca yaşamak istiyoruz", "AKP'nin memuru olmayacağız", "Zamlara karşı omuz omuza", "Sermayeye değil emekçiye bütçe, yaşasın sınıf dayanışması", "Hak verilmez alinur, zafer sokakta kazanılır", "Kürdistan faşizme mezar olacak", "Yaşasın devrimci dayanışma", "Emperyalizm yenilecek direnen halklar kazanacak", "Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez", "EYT yasası çıkarılsın" sloganlarını haykırdı.

PANKARTLARLA YÜRÜNDÜ
Yürüyüşün ön önünde Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin "İnsanca yaşamak istiyoruz" pankartı taşındı. Mitinge HDP "Savaş sermayeye, barış emekçiye kazandırır", ESP ve SKM "Krizin faturasını ödemeyeceğiz. İnsanca bir yaşam için insanca ücret", HDK "Halklarımızı krize karşı birlikte mücadeleye, dayanışmaya, örgütlenmeye çağrıyoruz", Anarşistler "Vermeyeceğiz, alacağız", SGDF, "Geleceğimiz için başkaldırıyoruz", Halkevleri "AKP'yi ve patronları sırtımızdan indirelim", Devrimci Parti "Halkların gücü işçilerin birliği faşizmi ezecek", TİP "Kriz var çözüm var", pankartlarının yanı sıra DİSK, KESK, TMMOB, TTB, Kaldıraç, EMEP, BDSP, DİP, Partizan, SYKP, SODAP, TÖP, UİD-DER pankart ve bayraklarıyla katıldı.

Mitinge ayrıca ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, CHP Milletvekili Ali Şeker, HDP Milletvekilleri Oya Ersoy, Züleyha Gülüm, Dilşat Canbaz, Musa Piroğlu katıldı.

ŞİLİ'DE KATLEDİLEN DANİELA CARRASCO ANILDI
SGDF üyeleri Şili'de katledilen pandomin sanatçısı Daniela Carrasco'yu yüzlerini boyayarak andı. Halkevleri üyeleri AKP iktidarının halkın sırtına yüklediği vergilere dikkat çekmek için "vergi küfesi" taşıdı.

Mitingde ayrıca Irak, İran, Şili, Kolonbiya, Filistin ve Fransa'daki halk isyanları selamlandı.

İKİ KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Miting alanına girişte polis HDP’li gençlerin taşıdığı pankartları içeri almak istemedi. Bunun üzerine gençler ile polis arasında tartışma yaşandı. Tertip komitesinden görevlilerin araya girmesi ile pankart alana alındı. Kortejde alana girmek isteyen Sabri Işık ve Önder Kakmaz adlı gençler polis tarafından gözaltına alındı. Gençler Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

SAYGILI: AKP İKTİDARININ GEMİSİ BATIYOR
Kitlenin alana girmesiyle beraber miting saygı duruşu ile başladı. Miting tertip komitesi adına konuşan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı "Dünyanın dört bir yanında isyan çığlıkları yükseliyor. Şarteller iniyor, meydanlar zapt ediliyor. Çünkü yaşamı yaşamı üreten emeğe saldıran, geleceğini ipotek altına alan kapitalist haydutların politikası dibe vuruyor. 17 yıldır ısrar edilen politikalarla cumhuriyet tarihinin en büyük krizine neden olan, memleketi kayyum ve taşeron cumhuriyetine çeviren, iş ve kadın cinayetleriyle, savaş konseptiyle yasamaya mahkum eden AKP iktidarının gemisi batıyor. Bizden fedakarlık bekliyorlar. Biz emekçiler olarak bu gemide yokuz. Sömürüden adaletsizlikten bıktık" dedi.

EYT'LİLER: AYNI ŞARTLARDA EMEKLİ OLMAK İSTİYORUZ
Ardından konuşan Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlasma ve Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Mustafa Avcı ise "Bu ülkenin gerçeğiyiz. Sadece ve sadece insanca yaşamak istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Artik insanlar zamanında emekli olsunlar' dedi. Biz de zamanında emekli olmak istedik. Devletle yaptığımız akit vardı. 99'da insanlarımız göçük altındayken gece yarısı yasa meclisten geçirildi ve insanların emeklilik yaşı otelendi. 45-50 yaş arasında emeklilik mi olur dediler. 11 yaşında çalışma hayatına başladığımızda sen git okuluna git demediler" ifadelerini kulllandı. Devleti yönetenlere seslenen Avcı, "Mağduriyetleri giderin. Bizler bu ülkede emeğin mücadelesini verdik. Aynı şartlarda emekli olmak istiyoruz" diye belirtti.

İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri adına ortak açıklamayı KESK'ten Özlem Tolu ve İstanbul Tabiip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Öztürk okudu. Konuşmada, "Son iki yılda elektrik fiyatları yüzde 72, doğalgaz fiyatları yüzde 60 arttı. Çarşı, pazar el yakıyor. Nüfusun yüzde 1'lik kesimi ulusal servetin yüzde 54'ünü elinde tutuyor, gelir vergisinin ise yüzde 92'sini emekçiler ödüyor. Asgari ücret görüşmeleri başladı. Bizi gene "açlık ücreti"ne mahkûm etmek istiyorlar. 2020 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Emekçilerin payına gene yoksulluk ve sefalet düştü. Kasım 2019 itibarıyla 7 milyon 305 bin insanımız işsiz. 2 milyon kadın işsiz. 3,5 milyon genç ne eğitimde, ne de istihdamda. Eğitimde kalitesizlik, gençliğe geleceksizlik devam ediyor" denildi.

Hız kesmeden devam eden konkordatolar, iflaslar, küçülme kararları ile binlerce işçi ve ailesi açlığa mahkum edildiğine dikkat çekilen konuşmada, "Art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar ve işsizlikle, borç batağında çırpınan milyonlarca emekçi açlığa mahkûm. Bir gece hiçbir yargı kararına dayanmadan çıkartılan haksız, hukuksuz KHK'larla ihraç edilen kamu emekçileri ve aileleri açlığa mahkûm. Emeğiyle geçinen geniş halk kesimleri için hayat her geçen gün zorlaşıyor, insanlarımız geçim zorluğu nedeniyle evine ekmek götüremiyor. İktidarda olanlar ise hayali 'Yeni Ekonomik Program'lar açıklıyor, hiçbir zaman tutmayacak enflasyon, büyüme hedefleri rakamlarına inanmamızı bekliyorlar" diye belirtildi.

Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizlere bahaneler uydurulduğunu, "darbe girişimi var", "savaş var" dediklerini, Kürt sorununa barışçıl çözüm isteyenlerin seslerini kıstıklarını, savaş ve barış sözcüklerini dahi yasaklandığı ifade edilen konuşmada, "Seçme, seçilme hakkını, seçmen iradesini yok sayıyor; sandıkta kaybettikleri seçimleri YSK darbesiyle kazanmaya çalışıyor, halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarını görevden alıyor, yerlerine kendi memurlarını kayyum olarak atıyorlar" diye kaydedildi.

'BİZİM GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDEDİR'
İş cinayetlerinin, kadın cinayetlerinin, doğa katliamlarının, eğitimde gericileşmenin, laiklik karşıtı politikaların son hızla devam ettiği vurgulanan konuşmada, "Bütün bu yaşananların sorumlusu on yedi yıldır iktidarda olan siyasal İslamcı AKP-Saray rejimidir. Ancak ne baskıları, ne yalanları, ne de savaş politikaları halkın gerçek gündemini gizleyemiyor. Emekçilerin gündemi art arda gelen zamlar, büyüyen vergiler, küçülen maaşlar, işsizlik, yoksulluk, enflasyon, hayat pahalılığı. Peki, çaresiz miyiz? Hayır. Bin kere hayır! Onlar bir avuç, biz milyonlarız. Bizim gücümüz birliğimizdedir. Bunun için İstanbul'daki sendikalar, emek, meslek örgütleri, emekten yana siyasi partiler, örgütler İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak yan yana geldik, omuz omuza verdik, el ele yürüyoruz" diye belirtildi.

DÜNYADAKİ HALK İSYANLARI SELAMLANDI
7 maddelik teleplerin sıralandığı konuşmada, Şili, Ekvador, Kolombiya, İran, Irak, Lübnan başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında direnen halkalar selamlandı.

Konuşmanın devamında şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye'de işten atılan sendikalı-sendikasız işçiler, kölelik koşulları dayatılan taşeron çalışanlar, KHK'yla işlerinden edilen kamu emekçileri, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, işsizliğe mahkûm edilen gazeteciler, tazminat haklarını isteyen madenciler isyan ediyor. Emekçi sınıfların protestolardan genel greve kadar her yerde, her türlü mücadele yöntemi ile sermayenin, bir avuç azınlığın, biz emekçilere, halklara dayattığı katlanılmaz hayata karşı direnişi direnişimizdir.

"İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri olarak işsizliğe, pahalılığa, yoksulluğa, zamlara, vergilere, savaşa, tek adam rejimine karşı mücadelemizi aylardır sürdürüyoruz.

"Bugünden sonra daha da birleşerek, gücümüzü daha da büyüterek, yerel platformlarla birlikte meydanlardan mahallelere, mahallelerden sokaklara, işyerlerinden okullara genişleterek sürdüreceğiz."

Miting Grup Vardiya'nın seslendirdiği ezgilerin ardından sona erdi.