23 Eylül 2024 Pazartesi

Bakırhan: Şan, şatafat onlara; yoksulluk emekçilere, Kürtlere, ezilenlere

Muş'ta halk buluşmasında konuşan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Nasıl ki Meclis'i yönetebiliyorsak Türkiye'yi de yöneteceğiz. Sen Azeri'sin, Terekeme'sin, Arap'sın demeyeceğiz, hepimiz kardeşiz, eşitiz diyeceğiz. Kaynakları tamamıyla halkımız için kullanacağız" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş'ta halkla bir araya geldi. Muş'ta konvoylarla karşılanan Bakırhan'ın bulunduğu konvoyun önü polisler tarafından iki kez kesilerek kimlik kontrolü yapılmak istendi. HEDEP milletvekilleri ve halkın duruma tepki göstermesiyle polis yolu açmak zorunda kaldı.

Konvoyla kent turu yaptıktan sonra buluşmanın yapılacağı düğün salonuna giden Bakırhan ve beraberindekiler, burada alkış ve sloganlarla karşılandı. Basit gerekçelerle kendilerini oyalamaya çalıştıklarını ifade eden Bakırhan, "Önümüzdeki seçimlerde yerel yönetimleri alacağımızdan korktukları için, battıkları için, memleketi iflasa sürükledikleri için zor aygıtlarıyla, baskıyla, aramayla, copla bizi durduracaklarını sanıyorlar ama çok yanılıyorlar. Muş halkı önümüzdeki seçimlerde onlara yanıldıklarını güçlü bir şekilde gösterecektir" dedi.

'BU SEFER SERT KAYAYA ÇARPTILAR'
İktidarın "Türklerle Kürtlerin kardeş olduğuna" yönelik söylemlerine dikkat çeken Bakırhan, şöyle devam etti: "Biz nasıl kardeşiz ki Kürt halkı her seçimde iradesini sandığa yansıtıyor ama siz kayyım atıyorsunuz? Biz nasıl kardeşiz ki Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Leyla Güven, Sebahat Tuncel Kürt halkını savundukları için, halklarımızı savundukları için, eğilmedikleri için cezaevindeler? Bunların hiçbir sözüne inanmamak lazım. 1071'de bizi nasıl kandırdılarsa, hala bin yıldır buna devam etmeye çalışıyorlar. Ama bu sefer sert kayaya çarptılar. Onların karşısında öyle cezaeviyle, GBT'yle, copla, dipçikle yıldıramayacakları kadınıyla genciyle güçlü bir mücadele var."

Kendilerini yıldırmak isteyenlere karşı Kürt halkının tek yumruk haline gelmesi gerektiğini dile getiren Bakırhan, AKP'nin Kürt karşıtı, tekçi, talancı, asla yoksulu ve emekçiyi düşünmeyen bir parti olduğunu vurguladı. Muş'un beldelerine atanan kayyumları hatırlatan Bakırhan, "İşte AKP budur. AKP sadece bununla yetinmiyor, elindeki belediyelerde bile adil eşit bir hizmet sunmuyor" dedi.

'HALK AKP'Lİ BELEDİYELERDEN BIKTI'
Demokratik yerel yönetim anlayışını deneyimleyen halkın AKP'li belediyelerden bıktığını anlatan Bakırhan, "Size soruyorum; Muş'ta 24 saat su alabiliyor musunuz? Muş Belediye Başkanının adil davrandığını söyleyebilir misiniz? Yok. Muş'ta Kürde cenaze aracı vermeyen belediye başkanının ne kadar yanlı ve yancı olduğunu siz yaşadınız. Bunların belediyeciliği de bunların zihniyeti gibidir. Yandaşa çalışır, partisine çalışır; Muşluyu Bulanıklıyı, Malazgirtliyi düşünmez, kendi kesesini doldurur" ifadelerini kullandı.

Kendilerinin belediyecilik anlayışının ise adil ve eşit olduğunun altını çizen Bakırhan, "Belediyeciliğimiz yoksulun ve emekçinin yanındadır. Belediyeyi borç batağından kurtaran, belediyenin kaynaklarını o kente adil bir şekilde harcayan bir belediyecilik anlayışımız var. Kadını ve kadın mücadelesini önemser. Yoksulun ve emekçinin giremediği belediyeler değildir, kapısı açıktır. Kürt'tür, buradaki Terekeme'dir, Türk'tür. Ayrımcılık yapmaz, adildir, ırkçılık yapmaz" dedi.

'ZOR, BASKI VE YOKSULLUKLA GÖÇ ETTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Türkiye'nin üçüncü büyük ovasına sahip Muş'ta çiftçilerin tarlasını ekemediğini vurgulayan Bakırhan, gençlerin ise yurt dışına göç etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Asgari ücret ve emekli maaşlarının düşüklüğüne işaret eden Bakırhan, iktidarın kendisinden başka kimseyi düşünmediğini söyledi.

"Saray günde 15 milyon lira harcayacak, bize de 11.400 lira ile geçinin diyecekler. İşte bunların adaleti bu kadardır! Para, saray, şan, şatafat kendilerine ama Türkiye'nin yoksulluğu da emekçilere, Kürtlere, ezilenlere, özellikle de bölgeye" ifadelerini kullanan Bakırhan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan halkın özelleştirmeler sonucu ürettiklerinden hak alamadıklarını vurguladı.

Halkın bu uygulamalarla göç ve asimilasyona zorlandığını ifade eden Bakırhan, "Bir taraftan zorla, bir taraftan kayyım gaspıyla, bir taraftan ekonomiyle bizleri ve Muşluları terbiye etmeye çalışıyorlar. O kadar bereketli bir ova ki değil Muş'a ve Serhat'a inanın Türkiye'nin tamamına yetebilecek bir alt yapıya sahip. Peki, yoksul üreticiye kredi veriyor mu, teşvik veriyor mu, gübre desteği veriyor mu? Yok. Mazotu Mercedes gemisi olana ucuz fiyatta veriyor ama üreticiye ve çiftçiye en yüksek fiyattan veriyor. Aç kalın, göçün, metropollerde çoluk çocuğunuz perişan olsun istiyorlar. Topraklarınızdan kopun istiyorlar. Biz geldiğimizde bunların tamamı boşa çıkacak" dedi.

'KAYNAKLARI TAMAMIYLA HALK İÇİN KULLANACAĞIZ'
Kürt halkının Türkiye'de demokrasi ve insanlık dersi verdiğini söyleyen Bakırhan, "Biz gücümüzü koruduğumuz sürece yönetime geleceğimize emin olabilirsiniz. Bunlar uzak günler değildir. Nasıl ki Meclis'i yönetebiliyorsak Türkiye'yi de yöneteceğiz. Sen Azeri'sin, Terekeme'sin, Arap'sın demeyeceğiz, hepimiz kardeşiz, eşitiz diyeceğiz. Kaynakları tamamıyla halkımız için kullanacağız. Biz geldiğimizde insanlarımız düşüncelerinden dolayı cezaevinde olmayacak, sürgünde olmayacak. Kimsenin cenazesinde, imamları tehdit ederek cenaze namazı kılmayın demeyeceğiz. İnsan olacağız, adil olacağız" ifadelerini kullandı.

'BİZİM TOPRAKLARIMIZDA YALANCILAR, HIRSIZLAR BELEDİYE BAŞKANI OLMAYACAK'
İktidarın dini bile tekeline almaya çalıştığına işaret eden Bakırhan, "Bunların dincilik aldatmasına, bunların kandırmacasına, ümmetiz diyerek Filistin için ağlayıp Rojava'ya bomba yağdırıp çocukları, kadınları katletmelerine inanmayacağız. İnancımız da dilimiz de dinimiz de kimliğimiz de Kürtlüğümüz de bunların yalancı ve talancı olduğunu gösteriyor. Bu halka hizmet etmediklerini çok iyi biliyoruz ve bunu her yerde herkese anlatmak gibi bir sorumluluğumuz var" dedi.

Büyük bedel ve emekler veren güçlü bir gelenekten geldiklerinin altını çizen Bakırhan, gelecek yerel seçimlerde Muş'u kazanacaklarını ve iktidar olacaklarını vurguladı. "Bizim olan bu topraklarda yalancılar, hırsızlar belediye başkanı olmayacak. Bizim olan bu coğrafyada kayyumlar olmayacak" diyen Bakırhan, yerel seçimlerde iktidarın hilelerini boşa çıkaracak bir örgütlenmenin önemini vurguladı.

'MUŞ'TA YÖNETİMİ ALARAK KÜRT KARŞITLARINA EN İYİ CEVABI VERECEĞİZ'
Rojava'ya dönük saldırılara tepki gösteren Bakırhan, "Rojava halkı orada Araplarla ve diğer halklarla kendi içinde demokratik bir yönetim oluşturmuşlar. Emin olun öyle bir yönetim oluşturmuşlar ki açlık, yoksulluk, işsizlik yok. Kadınların önde olduğu, yönetimlerde olduğu bir yönetim. Kavganın olduğu o coğrafyada güzel rengarenk bir bahçe olmuş Rojava" dedi.

Muş'un da tıpkı HEDEP gibi çok renkli bir yapıya sahip olduğuna işaret eden Bakırhan, "Muş'ta yerel yönetimleri alarak Kürt karşıtlarına, hırsızlık yapanlara, paramızı ve geleceğimizi çarçur edenlere en iyi cevabı vereceğimizden eminim" dedi.