23 Eylül 2024 Pazartesi

Bakırhan: Hakkari'de de, Ankara'da da kayyıma hayır

Hakkari'de halkla buluşan HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bölgeye atanan kayyumların yolsuzluk ve hırsızlıklarına dikkat çekti. TTB'ye kayyum atanmasına da tepki gösteren Bakırhan, "Hakkari'de de kayyıma hayır Ankara'da da kayyıma hayır" ifadelerini kullandı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Serhat turunun son gününde Hakkari'de halk buluşmasına katıldı. Sabah saatlerinde kente doğru yola çıkan Bakırhan ve beraberindekiler, kalabalık bir kitle tarafından kentin girişindeki Özgürlük Meydanı'nda karşılandı.

Yola devam konvoy, HEDEP İl Örgütü binası önüne ulaştığında burada toplanan yüzlerce kişi tarafından "Bijî Serok Apo", "Bijî berxwedana zindanan" sloganları ile karşılandı.

Hakkari denince kayyumun akla geldiğini ifade eden Bakırhan, devletin bu topraklardaki pervasızlığına işaret etti. Çok sayıda sivilin Hakkari'de katledildiğini hatırlatan Bakırhan, "Onları katledenler, bir gün demokratik bir ülkede demokratik bir yargı önünde hesap verecektir" dedi.

'KAYYUM YOLSUZLUK, HIRSIZLIK DEMEKTİR'
İki dönemdir halkın iradesine kayyum atandığını ifade eden Bakırhan, "Kayyım yolsuzluk demektir, hırsızlık demektir; kayyım Apê Mûsa'nın ismini tabeladan kaldırmak demektir. Kayyım Ayşe Şan Kültür Merkezini kapatandır, Celadet Bedirhan'ın heykelini yıkandır. Kayyım kadın, Kürt, genç ve emekçi karşıtıdır, yoksul insanların karşıtıdır" dedi.

Kayyumların talan ve yolsuzluklarına işaret eden Bakırhan, gelecek seçimlerde kayyum sistemini sandığa gömeceklerinin altını çizdi. Bakırhan, şöyle devam etti: "Hem valiler hem de kayyımlar AKP il başkanları gibi çalışıyor. Buradan onlara çağrı yapıyoruz. Sayın kayyımlar ve valiler kendinize güveniyorsanız; 4 ay sonra seçim var, buyurun sandık kuralım, siz de AKP'den aday olun. Bakalım Hakkari, Siirt, Batman halkı kimi seçecek. Hep beraber görelim ama sandık sonuçlarına saygı gösterin."

'YOLSUZLUKLARINI VATAN VE BAYRAK ALTINDA SAKLAMAYA ÇALIŞIYORLAR'
Bu toprakların barışçıl, demokrat olmayan, halkları ve farklılıkları kabul etmeyen kimseyi bağrında taşımadığını vurgulayan Bakırhan, "Kayyımlar hizmet üretmiyor dediğimiz zaman 'vatan' diyorlar, kayyımlar yolsuzluk yapıyor dediğimiz zaman "bayrak" diyorlar. Bütün kirliliklerini, usulsüzlüklerini, yolsuzluklarını vatan ve bayrak altında saklamaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün ama muhakkak Türkiye ve Kürdistan'da barış rüzgarları esecektir, kayyımlar olmayacaktır. Kürdü reddedenler, Kürt gençlerini zindanlarda çürütenler, sürgüne gönderenler bu topraklarda muhakkak kaybedecektir" dedi.

'BU KADİM HALK SİZİN BASKILARINIZA KARŞI DİK DURACAK'
Tüm Kürdistan coğrafyasında 7 yıldır etkinlik yasağı olduğuna işaret eden Bakırhan, "Kürtler kendi topraklarında, kendi anadilinde sanat ve kültür yapamıyor, festival yapamıyor ama bu coğrafyayı ilk kez görmüş, tek kelime Kürtçe bilmeyen, Kürtlerden nefret eden insanları getirip yüz binlerce lira belediye bütçesinden vererek konser yapıyorlar. Sanıyorlar ki o konserlerle artık Kürt değiliz Türküz diyeceğiz. Bu toprakların en kadim halkı sizin baskılarınıza da sizden sonra baskı uygulayacaklara da kesinlikle onurlu bir şekilde dik duracaktır" dedi.

'KÜRDİSTAN İNSANSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR'
Devletin yasaklarının sonuç vermeyeceğini söyleyen Bakırhan, Kürdistan kentlerindeki yoksulluk ve işsizliğe de işaret etti. "Bunların meselesi sınırla değil, ticaretle değil, Kürtlerledir. Kürt iş bulmasın, aş bulmasın, dükkanını kaybetsin. Hakkari'de 12 bin genç birkaç yıl içerisinde göçtü gitti. Buralar insansızlaşsın, Kürtsüzleşsin istiyorlar" diyen Bakırhan, Kürt halkına topraklarında kalma, kooperatifler oluşturma ve zalimlere geçit vermeme çağrısı yaptı.

'İKTİDAR KÜRTLERE ASİMİLASYON DAYATIYOR'
Halkın sınır ticareti yapması engellenirken uyuşturucu ticaretinin hiç olmadığı kadar arttığına işaret eden Bakırhan, iktidara seslenerek, "Niye başka kapılar vızır vızır işlerken Kürtlerin sınırdaki kapıları kapanıyor? Çetelerin vergilerini affediyorsun, faiz lobilerini zenginleştiriyorsun ama üç tane hayvanı olan Kürde kredi vermiyorsun, teşvik vermiyorsun" dedi.

İktidarın Kürt halkına tekçilik ve asimilasyon dayattığına vurgu yapan Bakırhan, "Biz Şêx Saitlerin, Seyîd Rızaların torunuyuz. Onlar nasıl kendi kimliklerine sahip çıktıysa, biz de kendi kimliğimize sahip çıkarak bu topraklara hem demokrasiyi hem insanlığı hem barışı ve kardeşliği getireceğiz" ifadelerini kullandı.

'ADAYLARIMIZI HALK BELİRLEYECEK'
Kongre sonrası ilk işlerinin halkla buluşmak olduğunu dile getiren Bakırhan, "Yarın öbür gün seçim var ve siz adaylarınızı belirleyeceksiniz. Biz karışmayacağız. Bunu bizden talep etmiştiniz. Ben de Tülay Başkan da yaklaşık 20 ile gittik, devam edip bütün kentlerimizi ziyaret edeceğiz. Halkımız bu kentlerde dediler ki 'Biz sadece Kürdistan'da değil Türkiye'nin her yerinde kendi adaylarımızla seçime girelim'. Biz de halkımızın bu isteğini büyük bir ciddiyetle değerlendirip önümüzdeki günlerde bu konuda nasıl bir seçim stratejisi belirleyeceğimizi netleştireceğiz" dedi.

'İKTİDAR KÜRDİSTAN'DA UYUŞTURUCUYU YAYGINLAŞTIRIYOR'
İktidarın Kürdistan'ın her yerinde uyuşturucu ve benzeri kriminal işlerin yaygınlaştırıldığına işaret eden Bakırhan, "Geçen gün Cizre'de iki kız kardeş bunların bu kirli ve baskıcı tutumlarından dolayı kendilerini Dicle Nehrine attılar. Onlar bizim kızlarımızdır, çocuklarımızdır. Yaşamlarını daraltılar, okuyamıyorlar, geçinemiyorlar. Okuyup ODTÜ'yü bitirseler bile mülakat diye bir şey koymuşlar. O mülakatta sen Kürt'sen, barışı savunuyorsan kesinlikle geçemiyorsun. Nasıl kardeşliktir bu" ifadelerini kullandı.

'TTB'NİN YANINDAYIZ'
TTB'ye kayyum atanmasına tepki gösteren Bakırhan, "Bu ülkenin en demokratik, onurlu, savaşa karşı çıkan, kıymetli kurumlarından TTB'ye de mahkeme kararıyla kayyım atadılar. Buradan TTB'nin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Onların mücadelesini destekliyoruz ve bunu güçlü bir şekilde haykırıyoruz. Hakkari'de de kayyıma hayır Ankara'da da kayyıma hayır" dedi.

Bakırhan, "Başta kadın arkadaşlarımız ve annelerimiz olmak üzere lütfen Cîlo gibi, sümbül gibi onurlu ve dik duruşunuz devam etsin. Bütün belediyeleri istiyoruz. 31 Mart'ta bu kayyımcı, bu bizi reddeden anlayışa güçlü bir şekilde sandıkta cevap vereceğiz" ifadeleriyle konuşmasını sonlandırdı.