22 Eylül 2024 Pazar

Bakırhan: Daha güçlü mücadele yöntemleri bulma zorunluluğumuz var

SYKP'nin 5. Olağan Kongresi'nde söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Ya fabrikalarda ve sokaklarda işsizlerle, emekçilerle birlikte mücadeleyi örgütleyeceğiz ya da bu faşizan politikalar karşısında gittikçe zayıflayarak Türkiye'de tam olarak faşizmin kurumsallaşmasını izleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi'nin (SYKP) 5. Olağan Kongresi, "Faşizme karşı demokrasi, kapitalizme karşı sosyalizm için yeniden kuruluş" şiarıyla Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan TMMOB Makine Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi'nde toplandı.

SYKP'nin 5. Olağan Kongresi'ne Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Parti Meclisi üyesi Murat Çepni, Birleşik Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ve çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.

BAKIRHAN: CİDDİ BİR SAĞ POPÜLİZM VE MİLLİYETÇİLİK GELİŞİYOR
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, hiçbir dönem görülmediği kadar büyük bir adaletsizlik, yoksulluk ve savaşlarla karşı karşıya olduklarını dile getirdi. Egemenlerin, emperyalistlerin daha fazla sömürmek, zenginleşmek için savaşlarla ve çatışmalarla dünyayı yönetmeye çalıştığını kaydeden Bakırhan, son olarak İsrail'in Gazze'ye dönük işgal politikalarına dikkat çekti.

On yıllardır çözülemeyen Filistin sorununun emperyalistlerin elinde bir soykırıma dönüştüğünü dile getiren Bakırhan, Rojava'da da benzer politikaların hayata geçirilmeye çalışıldığına işaret etti. "Ama Rojava'daki Kürtler, devrimciler ve sosyalistler o çölde bir vaha olarak, mücadeleleriyle kendilerini ortaya koyarak ve 'Jin jiyan azadî' sloganlarıyla dünya kadın mücadelesi ve devrim mücadelesi için büyük bir örnek ortaya koydular" diyen Bakırhan, Rojava şehitlerini anarak sözlerine devam etti.

Dünyada ciddi bir kaos olduğunu ve kaostan çıkmanın yol ve yöntemlerinin tartışıldığını dile getiren Bakırhan, Türkiye'nin Kürtlere karşı savaşının Ortadoğu'da yaşananlardan bağımsız olmadığını söyledi. "Türkiye, Kürt meselesini çözemediği için oyun kurucu rolünü kaybetti. Özgürlüklerden ve demokrasiden uzaklaştığı için bu rolü kaybetti. Aksine rolü Türkiye'deki milliyetçiliğin, ırkçılığın, Alevi düşmanlığının, Kürt düşmanlığının, kadın düşmanlığının giderek ivmelenmesine sebebiyet veriyor" diyen Bakırhan, Türkiye'de ciddi bir sağ popülizm ve milliyetçiliğin geliştiğine işaret etti.

'PES ETMEYEN BİR GELENEĞİN SAHİPLERİYİZ'
Devrimciler olarak dünyadaki adaletsizliklerin ve Ortadoğu'daki çatışmaların son bulması için mücadele ettiklerini ifade eden Bakırhan, "SYKP de DEM Parti'nin önemli bileşenlerinden biri olarak bu yoksulluğa ve ötekileştirmeye; Türkiye'yi yoksullaştıran, işsiz bırakan, uçurumun kenarına getiren bu zihniyete karşı bizimle birlikte, Kürtlerle birlikte mücadele ediyor" ifadelerini kullandı.

Gelecek dönem bakımından faşist politikalarla mücadele etmenin ciddi bir sorumluluk olduğunu dile getiren Bakırhan, "Ya bu sağ, ırkçı, milliyetçi, bizi yoksullaştıran sistemin politikaları karşısında pes edeceğiz ve oturacağız ya da emekçilerle, yoksullarla, devrimcilerle, ezilenlerle ve ötekileştirilenlerle birlikte 3. yol siyasetimizle daha güçlü bir mücadeleye koyulacağız" dedi.

Bakırhan, şöyle devam etti: "Çok iyi biliyoruz ki Mahirlerden, Denizlerden, Mazlumlardan günümüze kadar pes etmeyen bir geleneğin, bir mücadele geçmişinin sahipleriyiz. Emin olun biz oturursak yaşanmayacak bir Türkiye'yle, yaşanmayacak bir bölgeyle karşı karşıya kalabiliriz. Dolayısıyla önümüzdeki dönem daha güçlü ittifaklar, daha güçlü birliktelikler, daha güçlü mücadele yöntemleri bulmak gibi bir zorunluluğumuz var. Bunun yolu da emekçilerle, Kürtlerle, işçilerle, kadınlarla, ekolojistlerle, feministlerle daha fazla buluşmaktan geçer. Ya fabrikalarda ve sokaklarda işsizlerle, emekçilerle birlikte mücadeleyi örgütleyeceğiz ya da bu faşizan politikalar karşısında gittikçe zayıflayarak Türkiye'de tam olarak faşizmin kurumsallaşmasını izleyeceğiz."

'BİZ EMEKÇİLERİN, EZİLENLERİN TARAFIYIZ'
DEM Parti olarak kent uzlaşısı çerçevesinde yerel seçimlere hazırlandıklarını dile getiren Bakırhan, "Kimi kentlerde demokrat devrimci halklarımıza hizmet edecek emekçi dostu adaylarla birlikte bir uzlaşı sağlanabilir. Ancak bu Türkiye'nin tamamında AKP karşısında muhalefetin adaylarını desteklemek anlamına gelmiyor. İlkelerimiz bellidir; kadın ve Kürt düşmanı olmayacak, rantçı olmayacak ve toplumcu belediyeciliği uygulayacak. Halklarımızın ve haklarımızın temsilinde açık olacak. Birlikte toplumcu ve şeffaf yerel yönetim anlayışı uygulayacak. Tabii ki yerellerde iş birliği yapılacak. Siz de kabul edersiniz ki Türkiye'deki profilde parmakları geçmeyecek sayıda adayları olduğunu biliyorsunuz. Onlara benzemek zorunda değiliz. Biz emekçilerin, ezilenlerin, temsil edilmeyenlerin, ötekileştirilenlerin tarafıyız" dedi.

ÇEPNİ: EN TEMEL EKSİK, SOSYALİST İKTİDAR PERSPEKTİFİNİN ZAYIFLIĞIDIR
ESP PM üyesi Murat Çepni ise, devrimcilerin kongrelerinin bir rutinin gerçekleştirilmesinden çok öte bir anlamı ifade ettiğini kaydetti. "Dünya bir avuç sömürücü sermayedar için cennet haline gelmiş, milyarlarca yoksul içinse cehennem haline getirilmiş durumda" diyen Çepni, son dönemde artan halk ayaklanmalarına dikkat çekti.

Çepni, "En temel eksik nedir diye sorduğumuzda, halkların, ezilenlerin, işçi sınıfının devrimci sosyalist iktidar perspektifinin zayıflığıdır. Dünya sermayesinin, faşizmin kendisini sanattan, spordan askeri sanayiye varıncaya kadar muazzam bir örgütlenmeye giriştiği koşullarda, diğer tarafta ezilenlerin belki de tarihte en örgütsüzleştiği zamanı yaşıyoruz. İşte bizim kongrelerimiz en başta bu ihtiyaca yanıt niteliği taşıyor" ifadelerini kullandı.

DEM Parti'de Kürt halkının ve Türkiyeli işçi ve emekçilerin mücadele birliğinin kurulduğunu ifade eden Çepni, "Bunu kurarken yalnızca mazlum Kürt halkıyla dayanışmak için bunu yapmadık. Bu coğrafyada demokrasi ve özgürlükler adına milim yol alınacaksa bunun yolunun Kürt halkıyla omuz omuza birleşik bir mücadeleden geçtiğini bildiğimiz için yaptık" dedi.

'DAHA FAZLA ÖRGÜT, DEVRİM VE SOSYALİZM DEMEYE İHTİYAÇ VAR'
Enternasyonalist sosyalist bir çizginin varlığının içinde bulundukları coğrafya bakımından kritik bir öneme sahip olduğunun altını çizen Çepni, tüm sorunların yanıtının örgütlenmek ve enternasyonalist sosyalist çizgiyi savunmak olduğunu belirtti. İçinde bulunulan sürecin seçimleri de kat be kat aşan bir anlama sahip olduğunu vurgulayan Çepni, şöyle devam etti: "Tüm dünyada ezilenler örgütsüzleştiriliyorsa, sosyalizm yok sayılmaya çalışıyorsa ve devrimciler, sosyalistler iktidar perspektifinden kopuk bir sivil toplum kuruluşuna dönüştürülmeye çalışılıyorsa o zaman bizim daha fazla örgüt, daha fazla devrim ve sosyalizm demeye ihtiyacımız var. Bizleri örgütsüzleştiren, sosyalizmi belirsizleştiren hiçbir taktik savunulamaz. Bundan sonraki süreçte, DEM Parti etrafında kenetlenerek, enternasyonalist sosyalist çizgi etrafında kenetlenerek, faşizme karşı mücadeleyi yükselterek kazanmamız kaçınılmazdır."