23 Eylül 2024 Pazartesi

Ayten Öztürk hakkında işkenceyi anlattığı için ceza istendi

6 ay boyunca gördüğü sistematik işkence hakkında yazdığı kitap nedeniyle Ayten Öztürk yargılanıyor. "Örgüt propagandası" suçlamasıyla yargılanan Öztürk, "İşkencenciler yargılansın. Kitap yazmak suç değildir" dedi. Öztürk hakkında ceza istenerek, duruşma ertelendi.

Kaçırılarak gizli bir işkencehanede 6 ay boyunca sistematik işkence gören Ayten Öztürk, işkenceyi anlattığı kitabı nedeniyle "örgüt propagandası" iddiasıyla yargılanıyor.

Öztürk'ün duruşması İstanbul Adliyesi 28. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

DAYANIŞMA İÇİN ÇOK SAYIDA KİŞİ GELDİ
Dayanışma için çok sayıda kişi adliyeye geldi. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem milletvekili Musa Piroğlu'nun yanı sıra ölüm orucu direnişçilerinin aileleri, direnen işçiler ve çok sayıda kişi duruşmaya katılmak istedi.

ÖZTÜRK: ADALET MÜCADELESİ VERMEYE DEVAM EDECEĞİM
Duruşma öncesi kısa bir açıklama yapan Gergerlioğlu, Öztürk'ün gördüğü zulmü ve işkenceyi duyurmak istediği için baskı gördüğünü kaydetti. Piroğlu ise işkencenin insanlık onuruna aykırı olduğunu ve işkence suçlarında zaman aşımı olmadığını vurguladı. Son olarak konuşan Öztürk ise "İşkenceyi anlattığımdan dolayı yargılanıyorum. İşkenceciler yargılansın. Kitap yazmak suç değildir. Altı yıldır adalet mücadelesi veriyorum vermeye de devam edeceğim" dedi.

SALONA İZLEYİCİ ALINMADI
Açıklamanın ardından duruşmayı takip etmek için çok sayıda kişi salona geçmek istedi. Ancak, duruşma salonuna izleyici alınmadı.

'KİTABIMDA SUÇ ARAMAK YERİNE İŞKENCEYLE İLGİLENSEYDİNİZ'
Öztürk, savunmasında hiçbir mahkeme ve savcının soruşturmadığı işkenceyi kitabında yazdığını belirtti. Öztürk, "Burada yargılanması gereken ben değilim, yıllardır soruşturma gereği bile duymadığınız işkencecilerdir. 6 sene boyunca defalarca hakim karşısına çıktım. Bir teki hiç biri işkenceyi soruşturma gereği duymadı. Neden? Savcılar kafalarını kaldırıp işkence yaralarına bile bakmadılar. Suç duyurularıma ise takipsizlik verildi. Benim kitabım aynı zamanda bir suç duyurusudur. Gördüğüm işkence ile ilgili yaptığım suç duyurusundan hiçbir sonuç alamadım. Ben de sesimi bu kitabın aracılığı ile dünya halkalarına duyurmaya çalıştım" dedi.

Kitabının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu vurgulayan Öztürk, "6 ay süren bir işkence sürecinden bahsediyorum. İddianameyi hazırlayan savcı kitabımda propaganda suçu aramak yerine çok açık olan işkence suçu ile ilgilenmeliydi. Benim kitabımda tek bir suç unsuru olmadığını hepiniz biliyorsunuz. İşkenceye karşı sessiz kalmak insanlık onuruna aykırıdır. Bundan dolayı ben değil asıl işkenceciler yargılanmalıdır. Benim amacım bir örgütün propagandasını yapmak değil işkence gerçeğinin duyulması, işkencecilerin cezalandırılması, gizli işkence merkezlerinin açıklanması ve kapatılması. Benden sonra hiç kimsenin aynı işkenceleri yaşamasını istemiyorum. Yaşadıklarımı yazdığım kitabımdaki her satır düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

ÖZTÜRK HAKKINDA CEZA İSTENDİ
Savcı, Öztürk hakkında "Örgüt propagandası" iddiasıyla ceza istedi. Mahkeme, duruşmayı kasım ayına erteledi.

ÖZTÜRK: İŞKENCEYE KARŞI MÜCADELE EDECEĞİM
Duruşma sonrası kısa bir açıklama yapan Öztürk, "Mahkeme aslında açıkça işkence savunuldu. Çünkü direkt ceza istendi. Mahkeme kasıma ertelendi. İşkenceye karşı sessiz kalmayacağım. Bundan sonra da işkencecilerin yargılanması ve gizli işkence merkezlerinin açığa çıkarılması, kapatılması için mücadele edeceğim. Bu davada da işkence lafı bile edilmedi. Suç duyurularının değerlendirilmemesi dikkate bile alınmadı" dedi.

Öztürk’ün konuşması sırasında polis sık sık saldırı tehdidinde bulunarak, açıklamayı engellemeye çalıştı.