23 Eylül 2024 Pazartesi

Ayşe Nur Demir yazdı | Ezilenlerin tiyatrosu

Ezilenlerin Tiyatrosu, Freire'ın tarım işçilerinin okuma yazma öğrenebilmeleri için geliştirdiği bu metadoloji söylemlerinden esinlenilerek oluşturulmuştur. Freire ezen ve ezilen ilişkisinden söz eder ve eğitim ortamında öğrenciyi etkisiz kılan eğitim sistemine eleştiriler getirir. Öğreten ve öğrenen ilişkisinde tek taraflı bir bilgi akışının değil karşılıklı bir öğrenme sürecinin daha değerli olacağını iddia eder.    

"Tiyatro kendi içinde devrimci değildir ama kesinlikle devrimin provasıdır."
Agusto Boal

Agusto Boal politik kimliği olan, Brezilyalı tiyatro yönetmeni, dramatist, teorisyen ve yazar. 1931 Rio doğumlu Boal, hayatı boyunca tiyatro alanında devrim niteliğinde buluşlar yaptı. İyi bir çevirmen, yazar ve yönetmen olan Boal tiyatro alanında da bir çok ödül aldı.

Politik Tiyatro yapma arzusu onun bu alandaki yöntem arayışlarını kamçılar. Brecht Tiyatrosu'ndan aldığı öğelerle birçok oyun sahneler. Bir gün sahnedeki seyirciye bakıp şu soruyu sorar: "Benim seyircim kim?" O günden sonra sokaklarda, pazar yerlerinde, köylerde ezilen halka tiyatro oyunları sergileme fikri doğar. Kuzeydeki köylere gidip oyunlar oynar. Köylerde toprak ağaları vardır ve köylüler bu topraklarda çalışıyordur. Bir köyde oynadıkları oyun şu sözlerle biter: "Toprak köylünün olmalıdır. Toprak onu eken biçenin olmalıdır. Toprağı geri almak için kanımızı akıtalım!" Oyun büyük bir coşkuyla karşılanır. Köylülerden biri oyun bitince Agusto Boal'e: "Siz gerçek sanatçılarsınız, bizi anlıyorsunuz. Gelin beraber savaşalım. Topraklarımızı kanımızı akıtarak alalım" der. Boal bunun üzerine ne diyeceğini bilemeden sadece oyuncu olduklarını anlatmaya çalışır. Bir süre geçtikten sonra köylü: "Siz kanımızı akıtalım derken sizin sanatçı kanınızı değil, bizim köylü kanımızı kastettiniz" der. Bu olay sonrasında, Agusto Boal, oyunlarında kendisinin dayanışma gösteremeyeceği hiçbir politik mesaj vermemeye karar verir.

Boal'in oyunların diyaloğu olarak tanımladığı Ezilenlerin Tiyatrosu, teknik uygulamaları birbirinden farklı formlardan (Gazete Tiyatrosu, Görünmez Tiyatro, Yasama Tiyatrosu, Arzu Gökkuşağı ve Forum Tiyatro) oluşan bir tiyatro metodudur. Darbeden sonra tiyatronun yasaklanması Boal'i farklı yöntemler bulmaya itti. Gazete Tiyatrosu fikri de böyle ortaya çıktı. Boal ve ekibi, gazete manşetlerindeki haberleri sokaklarda, pazar yerlerinde oynamaya başladı. Boal Hapse girdiği süreçte yaşadığı ağır işkenceler sonrası, gelen tepkiler üzerine serbest bırakıldı. Ama ülkeyi terk etmesine dair ölüm tehdidi alınca zorunlu sürgünü başladı. Bunun üzerine Peru'ya gitti. Peru'da yetişkinler için okuma yazma eğitmenliği eğitimi veren bir kursta, Paula Freire'nin Ezilenlerin Pedagojisi yöntemleri kullanılıyordu. Bu kursa Boal'de katıldı.

Ezilenlerin Tiyatrosu, Freire'ın tarım işçilerinin okuma yazma öğrenebilmeleri için geliştirdiği bu metadoloji söylemlerinden esinlenilerek oluşturulmuştur. Freire ezen ve ezilen ilişkisinden söz eder ve eğitim ortamında öğrenciyi etkisiz kılan eğitim sistemine eleştiriler getirir. Öğreten ve öğrenen ilişkisinde tek taraflı bir bilgi akışının değil karşılıklı bir öğrenme sürecinin daha değerli olacağını iddia eder. Örneğin fotoğraf çalışmasında katılımcılardan kendilerine makina verilerek nerede yaşadıklarının fotoğraflarının çekilmesi istenir. Sonuçlar çok çarpıcıdır ve tartışılır. Bir baraka fotoğrafı, nehir kenarı, uyurken farelerin saldırısına uğramış bir çocuk resmi vb... Bu çalışmalara tanıklık etmek Boal'i İmge Tiyatrosu fikrine götürür.

Forum Tiyatro tekniği Ezilenlerin Tiyatrosu yöntemlerinden biridir. İlk kez 1973 yılında Peru'da halkın okuma yazma oranını arttırmak amacıyla geliştirilen devlet destekli bir projede kullanılmıştır. Boal tiyatroya devrimci bir bakış açısı getirmiş ve seyircinin aktif öznelere dönüşmesine aracılık etmiştir. Seyircilerin olası oyuncular olarak sahnelemenin içinde yer alabileceklerini söylemiştir. Seyircilerin edilgen kişiler olarak değil, sahnede olan bitene aktif olarak katılan ve oyuncular ile yer değiştirebilen etkin kişiler olarak tiyatro sahnesinde yer alabileceklerini savunmuştur. Boal, Forum tiyatronun amacının katarsis yaratmak değil, seyircilerin gerçeğe tanıklık etmeleri yolu ile değişim yaratma arzusunu yakalamaları olduğuna inanmaktadır. Boal seyircilerin tiyatro aracılığı ile değişime yönelik yakalamış oldukları arzunun önemli bir sosyal dönüşüm aracı olacağına inanmaktadır.

Forum tiyatro sahnesinde ezen/ezilen ilişkisi ele alınır ve seyircilerden tanıklık ettikleri baskılanma durumuna sahnedeki oyuncular ile yer değiştirerek çözüm üretmeleri beklenmektedir. Forum tiyatro tekniğinde seyircilerden baskılanma durumunu ortadan kaldırabilmek için çözüm önerileri üretmeleri istenir. Ancak ne joker ne de oyuncular seyircilere çözüm önerisi sunmak ve bir şeyler öğretmek görevini üstlenmezler. Seyirci oyuncu sahnelemelerinde önerilen çözümler doğru yanlış ikileminde değerlendirilmez. Önemli olan seyircilerin gerçek yaşamın bir temsili olarak sahnelenen duruma yönelik düşünmeye başlamalarıdır. Bu düşünsel süreç ve sahnede deneyimlenen yeni duruma tanıklığın gerçeklikteki baskılanma durumunu ortadan kaldırmak için cesaret verebileceğine inanılmaktadır. Forum tiyatro sahnesinde seyircilerin izlerken hiç düşünmedikleri, seyirci olarak oyuna dahil olduklarında fark ettikleri yeni olasılıkları keşfedeceklerine inanılır.
Boal, tiyatronun yasak olduğu dönemde halka ulaşmanın bir yolunu hep bulmuştur. Bir yasanın varlığından halkın haberdar olması için Görünmez Tiyatro formunu kullanmıştır. Örneğin bir yasaya göre evsiz biri bir restorana gidip karnını ücretsiz doyurabilmektedir. Boal ve ekibi kalabalık bir restorana müşteri gibi giderek halkın bilgileneceği şekliyle bunu oynarlar. Buradaki amaç halka açıklanması gereken bilgiyi aktarmaktır.

Agusto Boal Peru'ya geri döner. İşçi Partisi vekili olur. Halka sorarak tam on üç yasayı meclisten geçirir. Yasama Tiyatrosu da böyle doğar.

Bizler de BEKSAV bünyesinde ezilenlerin sanatını yapan bir tiyatro kollektifi olarak, Ezilenlerin Tiyatrosunu direniş alanlarına taşıdık. İşçilerle direniş alanlarında yaptığımız Forum Tiyatro deneyimleri bizi oldukça heyecanlandırdı.

Tiyatro İmge olarak, ilk deneyimimizi ETF işçilerinin fabrika önündeki direniş alanında gerçekleştirdik. İkinci olarak da Ezilenlerin Tiyatrosu'nu, Saraçhane'deki Ağaç A.Ş ve İBB işçilerinin direnişine taşıdık. Deprem bölgesinde kadın gruplarıyla Ezilenlerin Tiyatrosunu çalışma fırsatını bulduk. Eğitim-Sen İstanbul 6 Nolu Üniversiteler pikniğinde akademisyenlerle Forum Tiyatro çalışması yaptık. Bir grup katılımcıyla devam eden bir çalışma süreci planlıyoruz. Kendi bünyemizde bir grup oyuncuyla direniş alanları ve benzer deneyimler için Ezilenlerin Tiyatrosu Atölyeleri yapıyoruz.

2009 yılı Dünya Tiyatro Bildirgesini yazan Agusto Boal, kendi sanat anlayışını ve özlemini duyduğu dünyaya ilişkin görüşlerini paylaşmaktadır. Bu bildirge şöyledir: "Görüntülerin gerisine bakarsak bütün toplumlarda ezenleri ve ezilen insanları, etnik grupları, cinsleri, sınıf ve katmanları görürüz. Adaletsiz ve acımasız bir dünya görürüz. Başka bir dünya yaratmamız gerek; çünkü biliyoruz ki öyle bir olanak var. O başka dünyayı kendi ellerimizle, kendi sahnemizde, kendi yaşantımızda yaratmak bize düşüyor."

Tiyatroyla özgürlüğe!