23 Eylül 2024 Pazartesi

AYM, özyönetim direnişinde katledilenlerle ilgili hak ihlali başvurusunu reddetti

Özyönetim direnişi sırasında Cizre bodrumlarında katledilenlerle ilgili yapılan hak ihlali başvurusunu reddeden AYM, katledilenlerin çatışma sırasında öldüğünü, devlete bağlı silahlı güçlerinin sivil can kaybı olmaması için hassas yaklaştığını öne sürerek, katliamı savundu.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde 2015 ile 2016 yıllarındaki özyönetim direnişlerinde katledilenlerle ilgili yapılan hak ihlali başvurusu Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından reddedildi.

9 Şubat 2016'da, Cizre'de yaralıların kaldığı üç bodrumdan biri olan Narin Sokak 7 numaralı binadaki bodrum katında katledilen Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanları Mehmet Tunç ve Asya Yüksel ile Yasemin Çıkmaz, Serdar Özbek, B.K. ve M.B.'ye gerekli tıbbi yardım sağlanamadığı için yaşam haklarının ihlal edilmesine ilişkin yapılan başvuru AYM tarafından kabul edilemez bulundu.

Avukat Ramazan Demir; Cizre özyönetim direnişinde katledilen 34 kişi için, 13 Kasım 2018'de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de (AİHM) başvurmuştu. AİHM ise başvuru yapılan 34 dosyadan iki tanesini görmüş ve sokağa çıkma yasağının "yasallığını" Ömer Elçi dosyası üzerinden, Cizre'de yürütülen operasyonun "niteliği" ve meydana gelen ölümlerin "hukuki olup olmadığı tartışmasını" Orhan Tunç dosyası üzerinden ele almıştı.

7 Şubat 2019 tarihinde AİHM, başvuruları "iç hukuk yolları tüketilmediği" gerekçesiyle "kabul edilemez" buldu ve AYM etkin iç hukuk yolu değil" tezini reddederek, bu konuda davacılar tarafından gündeme getirilen iddiaların "soyut" kaldığı sonucuna vardı. Bunun üzerine avukatlar 34 kişi adına Anayasa Mahkemesi başvurdu.

AYM, başvurular içinde Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanları Mehmet Tunç ve Asya Yüksel ile Yasemin Çıkmaz, Serdar Özbek, B.K. ve M.B.'ye Cizre davasını ele aldı ve kararı bu dosyalar üzerinden verdi.

6 kişinin katledilmesinin çatışmalarda yaşandığını öne süren AYM, güvenlik güçlerinin tehlikeyi bertaraf etmek için hareket ettiğini ve yaşam hakkı ihlalinin olmadığını iddia etti.

Dosyayı AYM'ye götüren Avukat Ramazan Demir, BBC Türkçe'ye yaptığı değerlendirmede davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi. 60 sayfalık başvuruda operasyonun yürütülmesinden, devletin organizasyonu, askerin dahline, devlete bağlı silahlı güçlerinin ifadesinin alınmaması, delilleri toplayan güvenlik güçlerinin onlara etki eden pozisyonda olması gibi birçok usul eksikliğinin altını çizdiklerini belirten Ramazan Demir, kararda AYM'nin "ölçülülük ilkesine riayet edilmesi konusunda gerekli tedbirlerin alındığını savunduğunu" belirtti.

"Olay yeri incelemelerinde savcı yok" diyen Av. Demir, "Normalde başka başvurularda bu nitelikteki olaylarda çok kolay ihlal kararı verilebilecekken, burada tüm o ilkelerden vazgeçmiş ve meselenin güvenlik yönünde devlet açısından çok vahim olduğu, usul kurallarına çok da uymaya gerek olmayabileceği bir durummuş gibi bir sonuca varmış."

Demir, özyönetim direnişleri sırasında Cizre'de kaç kişinin katledildiğine dair ne kendi ellerinde ne de devlette net bir sayının olmadığını ekledi.