25 Eylül 2024 Çarşamba

'Apê Musa'ların mirasını yaşatmaya devam edeceğiz'

Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne ilişkin açıklama yapan MKGP ve DFG, son dönemde gazetecilere dönük artan gözaltı ve tutuklama saldırılarına dikkat çekerek, "Bütün tutuklama baskı ve işkence uygulamalarına rağmen canı pahasına hakikatler için mücadele eden gazeteciler bu toplumun sesi olmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi" dedi.

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü vesilesiyle Diyarbakır Adliyesi önünde basın açıklaması düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada metnin Kürtçesini MKGP Sözcüsü Roza Metina, Türkçesini ise DFG Sekreteri Cuma Daş okudu. 

3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde 2 gazetecinin daha tutuklandığını belirten Cuma Daş, AKP iktidarı boyunca Türkiye'nin Sınır Tanımayan Gazeteciler'in basın özgürlüğü endeksinde giderek gerilediğine işaret etti. Geçen yıl 180 ülke içerisinde 149'uncu sırada yer alan Türkiye'nin bu sene 165'inci sıraya gerilediğine dikkat çeken Daş, özgür basına dönük artan gözaltı ve tutuklama saldırılarına vurgu yaptı.

"Ajanslar, prodüksiyon şirketleri basıldı, onlarca teknik ekipmana el konularak gazeteciler çalışamaz hale getirildi. Son bir yılda 35 arkadaşımız tutuklandı halen de 33 arkadaşımız tutuklu bulunuyor. Gazeteciler haber takiplerinde defalarca engellendi, gözaltına alındı, işkenceye varan saldırılara maruz kaldı" diyen Daş, tutuklanan gazetecilerin yaptıkları haber ve programların suç sayıldığını hatırlattı. "Böylesi tablonun olduğu bir yerde basın özgürlüğünden söz etmek oldukça güç" diyen Daş, özelde kadın gazetecilerin maruz kaldığı cinsiyetçi yaklaşım, tacize varan saldırılar, tehdit gibi durumlara dikkat çekti. 

Türkiye'de basın özgürlüğü sağlanıncaya dek mücadele edeceklerini söyleyen Daş, "Her alanda gazetecilerin yanında olmayı sürdüreceğiz. 14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala yapılan bu gözaltı ve tutuklama operasyonlarını ülke ve seçim güvenliği için bir tehlike olarak görüyoruz. Basının susturulması demek, gerçeklerin bu toplumdan saklanmaya çalışılması demektir. Bütün tutuklama baskı ve işkence uygulamalarına rağmen canı pahasına hakikatler için mücadele eden gazeteciler bu toplumun sesi olmaktan hiçbir zaman vazgeçmedi. Apê Musa'ların, Deniz Fırat'ların ve Gurbetelli Ersöz'lerin bizlere bıraktığı mirası yaşatmaya devam edeceğiz. Tutuklanan arkadaşlarımızın dediği gibi 'kahrolsun faşizm, yaşasın özgür basın. Harami düzen 10 gün sonra yıkılacak'" ifadelerini kullandı.

Açıklama, "Özgür basın susturulamaz" sloganlarıyla sona erdi.