Antakya vekil adayı Aksakal: Kardeşçe ortak bir yaşam kurabiliriz
Yeşil Sol Parti Antakya milletvekili adayı Semih Aksakal, her dönemin iktidarlarının medeniyetler beşiği Antakya'da tekçilik hayali kurduğunu hatırlattı. Devletten hiç yardım almadıklarını belirten, altyapı gibi projelerin uygulanmadığını, yapmak isteyenlerin de devlet tarafından engellendiğini kaydeden Aksakal, birebir çalışma yürüttüklerini söyledi. Aksakal, "Keşke demeyeceğim ama umarım herkesin etnik kimliği anılmadan kardeşçe ortak bir yaşam kurabiliriz, örebiliriz" çağrısı yaptı.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Antakya'dan Arap Alevi adayı Semih Aksakal, halkın katılımıyla birlikte çalışmalarını sürdürüyor. 20 Şubat 1975 tarihinde Arap Alevi işçi bir ailenin 7 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Aksakal, ilkokulu okuduktan sonra sanayi bölgesinde marangoz olarak çalıştı. Gençlik yıllarından itibaren Antakya'da Arap Alevi halkına yönelik ötekileştirme ve ayrımcılık politikalarına karşı mücadele yürüten Aksakal, kendisine ait küçük bir marangoz dükkanında da emekçilik yapıyor.
On binlerce insanın iktidarın politikaları sonucu katledildiği, hayatta kalanların ise açlık, yoksulluk ve sokakta yaşamaya mahkum edildiği Maraş merkezli depremlerin ardından kendisi de depremzede olan Aksakal, ilk günden bu yana gönüllülerle birlikte deprem bölgesinde halklarla dayanışmak için çalışma yürütüyor.
'CAN KAYBI AÇIKLANANIN KATBEKATI'
Antakya milletvekili adayı Semih Aksal Özgür TV'de Arzu Demir'e konuştu. İki ayın üzerinde zaman geçmesine rağmen deprem bölgesinde ki tablonun iç açıcı olmadığını kaydetti. "Bir felaket nasıl tarif edilir bilemem ama hala şoku atlatamadık" diyen Aksakal, can kaybının açıklananın katbekatı olduğunu da ekledi.
Barınma, temel ihtiyaç malzemeleri ve sağlığa erişim sorunlarının hala sürdüğünü söyleyen Aksakal, bulunduğu Defne ilçesi Harbiye/Karyer'de evler müstakil olduğu için insanların evlerinin bahçesine çadır kurarak yaşamını sürdürdüğünü belirtti.
'İKTİDARLAR ANTAKYA'DA TEKÇİLİK HAYALİ KURUYOR'
Antakya bölgesinde Arap Alevilerin göçe zorlandığına dikkat çeken Aksakal, ancak bu politikanın AKP-MHP iktidarından önceki iktidarların da yürüttüğünü anımsattı. Aksakal, "Doğuda yaşananların farklı bir versiyonunu yaşadık. Psikolojik baskı uygulandı burada. Arap Alevilerin çoğu turistik bölgelerde genelde. İktidarların hep bir hayali vardı. Özellikle sınır kent olmasından kaynaklı tek tip tek inanca dayalı tekçilik hayali kuruyorlar" ifadelerini kullandı.
Antakya'nın medeniyetlerin beşiği olduğunu dile getiren Aksakal Hristiyan, Sunni, Türk, Arap Alevilerin birlikte yaşadıklarını ancak devleti yönetenlerin halkları birbirine kışkırtmaya çalıştığını da ekledi.
'DEVLETİ, 4. GÜNÜN AKŞAMI JÖH SOKAKLARDA DOLAŞINCA GÖRDÜK'
Depremin ilk günleri devletin Antakya'ya gelmemesini hatırlatan Aksakal, "Defne ilçesinin uç tarafındayız. Devleti ancak 4. günün akşamında jandarma özel harekat dolaşınca gördük" dedi. Depremden öncesinde de Antakya halkının devletten yardım görmediğine dikkat çeken Aksakal, Samandağ'ın dünyanın en büyük 2. sahiline sahip olduğunu ancak kalkınma amaçlı hiçbir projenin yürütülmediğini, yerel halk yapmak istediğinde de engellendiğini kaydetti. Öte yandan devletin Antakya'da da var olanı yok etmeye çalıştığını da söyleyen Aksakal, "Romalılardan itibaren burası sayfiye alanı. Turistik yer. Buraya kimse el atmaz. Altyapı hizmeti, devletin eliyle yapılmış düzgün bir alan çok zor. Bunlar bizim için hayal gibi" dedi.
'DEVLETTEN YARDIM GELMEZ'
Depremlerin ardından kentte hayatın büyük oranda değiştiğini, işçi ve emekçilerin zorluklar yaşadığını dile getiren Aksakal, şöyle devam etti: "Devletten yardım gelmez bu nedenle işletmeler kendi kendini finanse etmek zorunda. Küçük bir esnafın yanında işçi çalıştırması çok zor çünkü sigortasının karşılayamıyor, asgari ücretin üstünde ücret ödeyemiyor. 100 kişilik büyük işletmelerde de patron karşılayamadığını söyleyerek 30 işçiyi işten çıkarıyor. Pamuk tarlalarında çalışanlar var sanayide çalışanlar çok sorun yaşıyorlar."
'KARDEŞÇE ORTAK BİR YAŞAM KURABİLİRİZ'
Arap Alevi olarak Antakya'da seçim çalışmaları sırasında halkın yoğun ilgi gösterdiğini dile getiren Aksakal, "Deprem bölgesi olduğu için eskisi gibi müzikli, seçim şarkılı bir çalışma yürütemiyoruz tabii. Yüz yüze, kapı kapı dolaşarak oy çağrısı yapıyoruz. Keşke demeyeceğim ama umarım herkesin etnik kimliği anılmadan kardeşçe ortak bir yaşam kurabiliriz, örebiliriz" çağrısı yaptı.