25 Kasım 2024 Pazartesi

Ankara Kadın Platformu: Musa Orhan tutuklansın

İpek Er'e tecavüz ederek intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan'ın tutuklanması talebiyle basın açıklaması yapan Ankara Kadın Platformu, "Gerçek adalet sağlanana kadar, Musa Orhan gereken cezayı alana kadar, bu davanın takipçisi olacağız" açıklaması yaptı.

Ankara Kadın Platformu, Batman'da İpek Er'e tecavüz ederek intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan'ın tutuklanması talebiyle Mor Mekan'da basın açıklaması yaptı.

"Erkek adalet değil, gerçek adalet, Musa Orhan tutuklansın" pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan Fatma Kılıçarslan, bugün görülecek dava duruşmasında Musa Orhan'ın tutuklanması gerektiğini belirterek, "Erkek adalet değil, gerçek adaletin sağlanmasını istiyoruz. Gerçek adalet sağlanana kadar, Musa Orhan gereken cezayı alana kadar bu davanın takipçisi olacağız" dedi.

'KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR'
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un "Her kadın cinayeti bizim kadına yönelik şiddetteki kadın cinayeti değildir. Her intihar kadın cinayeti değildir. Her şüpheli ölümde kadın cinayeti değildir" sözlerini hatırlatan Kılıçarslan, "Devletin kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine yaklaşımının nasıl bir boyutta olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak erkek devlet sistemi de bilmelidir ki, biz kadınlar 'Kadın cinayetleri politiktir' demekten ve öldürülen kadınların hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.

'MUHALİFLERE DÜŞMAN HUKUKU'
Kılıçarslan, şöyle devam etti: "Tacizciler, tecavüzcüler, kadın katilleri tutuksuz yargılanırken, devletin halka yaptığı işkenceyi haber yapan gazeteciler tutuklanıyor. Haksızlığa ve adaletsizliğe ses çıkaran muhalif insanlara düşman hukuku uygulanarak, cezalar yağdırılıyor ancak Musa Orhan, Ümitcan Uygun, Zeynal Abarakov gibi katiller, tecavüzcüler serbestçe aramızda dolaşıyor."

'KÜRT KADIN HAREKETİ HEDEF ALINDI'
AKP'nin iktidara geldiği günden bu yana kadın düşmanı politikalarıyla, kadınları aile kurumunun içerisine hapsettiğini dile getiren Kılıçarslan, "AKP, kadın düşmanı politikalarına karşı kadın mücadelesini sürdüren kadın kurtuluş hakaretini, Kürt Kadın Hareketi'ni ve feminist kadın hareketlerini hedef haline getirdi. Kadına düşman politikalar üreten erkek devlet politikaları, Kürt düşmanlığıyla birleşince, düşmanlık iki misline çıktı. Kürt ve kadın olmak devletin hedefi olmak için yeterli bir neden haline geldi. Bir de bunlara son süreçte tecavüzün bir araç olarak kullanılması eklendi" şeklinde konuştu.

'ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZİ BÜYÜTÜYORUZ'
Bölge kentlerinde ortaya çıkan tecavüz ve cinsel istismar vakalarının devletin ırkçı ve kadın düşmanı politikalarının sonucu ortaya çıktığına işaret eden Kılıçarslan, "İşte ülkenin her yerinde sistematik hale gelen bu saldırılardan korunmanın tek bir yolu var, o da örgütlü kadın mücadelesidir. Çünkü örgütlenmek en büyük öz savunma gücümüzdür. Yalnızlaştırma, teslim alma siyasetine karşı ev ev, sokak sokak örgütlü mücadelemizi büyütüyoruz. Bizi kategorize edenlere karşı kadın kimliğiyle bir araya geliyor, meseleyi özünden koparan anlayışa karşı mücadele geleneğimiz ve hafızamızla cevap olmaya devam ediyoruz. Öldürülen her kadının hesabını sormaya devam ediyor ve erkek devlet sistemine bir kez daha diyoruz ki; katilleri aklama, yargıla" ifadelerini kullandı.