30 Eylül 2024 Pazartesi

AHEF'ten Sağlık Bakanı'na mektup

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya bir mektup yazan AHEF Başkanı Noyan, maruz kaldıkları sorunları dile getirdi ve çözülmesini istedi. 

Aile Hekimleri Federasyonu (AHEF) sorunların çözülmesi için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya bir mektup yazdı. AHEF Başkanı Dr. Kemal Noyan'ın kaleme aldığı mektupta, moral ve motivasyon kaybının sadece sağlık emekçilerini değil  bu zor dönemde 84 milyon kişiyi de olumsuz etkilediğini söyledi. 

Pandeminin en sıkıntılı günlerinde, her gün onlarca sağlık emekçisinin amansızca yaşam mücadelesi verdiği, birçoğunun yaşamını yitirdiği, moral ve motivasyona en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde "Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği" denilen, bir yönetmelikten ziyade, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanı ebe ve hemşireler için kırktan fazla ceza maddesi içeren, hekimlerin iş güvencelerini ortadan kaldıran, sözleşme fesih komisyonu adı altında iş akdini sona erdirme hakkını kendinde bulan, bizleri susturmaya, bir cendere içerisinde sağlık hizmeti sundurmaya çalışan zihniyetin ürünü olan "ceza yönetmeliğine karşı" sürdürdükleri mücadelenin birinci yılına girmek üzere olduklarını hatırlatan Noyan, mektubuna şöyle  devam etti:

'CEZA YÖNETMELİĞİNE KARŞIYIZ'
"Defalarca sağlık bakanlığı bürokratları ile görüştük ancak çözüm üretilemedi; Bağlı bulunduğumuz Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF); 22 Kasım 2021, 29 Aralık 2021 ve 16 Mayıs 2022 tarihlerinde Sağlık Bakan Yardımcımız ile 03 Aralık 2021 ve 23 Aralık 2021 tarihlerinde Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile 'Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin (ceza yönetmeliği)' birçok ihtar maddesinin adil ve hakkaniyete uygun olmadığı, sözleşme fesih komisyonlarının keyfi uygulamaları ile iş güvencemizi elimizden aldığını ve sözleşme ekinde mevcut olan 40 kadar ihtar maddesinin, moral ve motivasyonumuzu bozan, Türkiye'de aile hekimliğini ileri taşımak yerine geriye götüren, hekimlik sanatının icrasına dair bir mevzuat olmadığını defalarca dile getirmiştir.

'SAĞLIK EMEKÇİLERİNE ALDIRIŞ EDİLMİYOR'
Uzun zamandır sağlık bürokrasisinin aile hekimlerinin ve tüm sağlık profesyonellerinin taleplerini duymak istemediğini, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının moral ve motivasyon kayıplarına aldırış etmediklerini üzülerek görmekteyiz.

Aile hekimliği sistemi halkımız için sağlıkta dönüşümün gülen yüzüdür; bugün aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları bebek ölüm hızı, anne ölüm hızı, aşılama oranı, kanser tarama, doğumda beklenen yaşam süresi, birinci basamak poliklinik hizmetleri ve daha sayamayacağımız birçok hizmette OECD verilerini yakalamış, hatta ülkesini terk etmeyi göze alan hekimlerin tercih ettiği birçok Avrupa ve dünya ülkesini geride bırakmıştır.

'ÜSTÜMÜZE DÜŞENİ LAYIĞIYLA YAPTIK'
Tüm bu başarıyı, OECD ülkelerinin birinci basamağa ayırdığı mali kaynağın neredeyse yarısı kadar bir bütçe ile yapan aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları, ülkemizdeki tüm sağlık çalışanlarının yüzde 4,8'lik bir insan kaynağı ile tüm sağlık hizmetinin yüzde 40'lık bir kısmını göğüslemektedir. Bizler kararlıyız; dünya ve ülkemizin içinden geçtiği sosyal ve ekonomik zor günlerde biz aile hekimleri olarak özellikle pandemi döneminde üstümüze düşeni layığı ile yaptığımızı tüm sağlık camiasına gösterdik.

'DEMOKRATİK HAKLARIMIZDA ISRARCI OLACAĞIZ'
Bizlerin temel isteği, adil-hakkaniyete uygun bir mevzuat, 84 milyon vatandaşımıza daha nitelikli sağlık hizmeti verecek mali koşullar ve bizleri dinleyecek, anlayacak bürokratik bir iletişimdir. Aile hekimliği sistemi içerisindeki hekimler ve tüm sağlık profesyonelleri olarak Sözleşme ve Ödeme
Yönetmeliği, adil-hakkaniyete uygun, evrensel normlarda düzenleninceye, mali sorunlarımız 81 il özelinde detaylandırılıncaya ve sayısız defa sağlık bakanlığına ilettiğimiz düzenlemelerin gereği yapılıncaya kadar demokratik haklarımızda ısrarcı olacağız."