1 Ekim 2024 Salı

‘Adalet talepleri kabul edilsin, yaşasınlar'

Adalet İçin Dayanışma Platformu, ölüm orucu direnişinde olan avukatla Ebru Timtik, Aytaç Ünsal ile tutsaklar Didem Akman ve Özgür Karakaya'nın adalet talebinin kabul edilmesini istedi.

Adalet İçin Dayanışma Platformu, ölüm orucu direnişimde olan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal ile tutsaklar Didem Akman ve Özgür Karakaya için açıklama yaptı.

Kadıköy İskele Meydanı'nda yapılan eylem nedeniyle meydan tamamen polis tarafından sarıldı.

"Devrimci avukatlar onurumuzdur", "Zorla müdahale işkencedir" sloganları atıldı. 

Açıklama yapan Avukat Seda Şaraldı, Timtik'in 232., Ünsal'ın 201, Akman ve Karakaya'nın ise 185 gündür ölüm orucunda olduğunu hatırlattı. 

Dava sürecine ilişkin hukuksuzlukları hatırlatan Şaraldı, "Onlar, adaletsizliği sineye çekmedi. Halka yöneltilmiş bütün adaletsizliklere karşı bedenlerini siper ettiler. Avukatların bile adil yargılanma hakkının bu kadar açıkça ihlal edildiği bir ülkede kimse halkın adil yargılandığını düşünemez. Memleketin dört bir yanından "adalet istiyoruz" sesleri yükselirken, dünyanın pek çok yerinde halklar adalet için ayaktayken, onlar adaletsizlikleri seyretmediler" dedi. 

Timtik ve Aytaç'ın sesi olduklarını ifade eden Şaraldı, ATK'nın raporuna rağmen hastanede tutulmalarının da hukusuz olduğunu söyledi. 

"Biz biliyoruz ki; inanırsak, bir arada olursak zulmün kalelerini yıkabiliriz. Ebru ve Aytaç'ı çekip alabiliriz" diyerek dayanışmanın büyütülmesini istedi. 

Akman'ın tutulduğu hapishane koşullarına ilişkin de bilgi veren Şaraldı, 24 saatin sadece bir saatinde havalandırmaya çıkarıldığını söyledi. Şaraldı, 4 yıldır bu koşullarda tutulan Akman'ın, ağırlaştırılmış hapis cezası olan tutsaklar için uygun hücresi olmayan Aliağa Şakran Hapishanesi'nden Sincan Hapishanesi'ne sevk edilmesini istedi. Şaraldı, Didem Akman ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz rejiminin iptalini istediğini hatırlattı, şimdiye kadar yapılan başvuruların yanıtsız bırakıldığını söyledi. 

 

'BİZİ HASTANE HÜCRELERİNE TUTSAK ETTİLER'
Açıklamanın ardından Aytaç Ünsal'ın gönderdiği mektup okundu. 

Ünsal'ın mektubu şöyle:

"Sevgili dostlar, kardeşler, arkadaşlar, merhaba!

Bizi sizden tecrit edebilmek için hastane hücrelerinde tutsak ettiler. Acuzeler, küçük insanlar buralarda yalnız olacağımızı sandılar. Yanılıyorlar. Ben şimdi oradayım. Dost omuzbaşlarınızın yanında zulme karşı dimdik ayaktayım. Sizinle birlikte adalet için mücadele ediyorum. Hastane koridorları, duvarlar, fiziki ayrılıklar ise sadece teferruat.

Siz orada biz burada adalet için savaşıyoruz. "Yeter artık, yeter be! Köleniz olmayacağız! Hakkımızı alacağız! Bundan sonra susmayacağız!" diye haykırıyoruz.

Ve sadece Adalet için de savaşmıyoruz. Mücadelemiz aynı zamanda korku ve yılgınlıkla. Yıllardır bu topraklara şırınga edilen umutsuzluk ve inançsızlıkla savaşıyoruz. Dağıttığınız her bildiri, astığınız her afiş, konuştuğunuz her insan, attığınız her tweet, yaptığınız her eylem umudu ayağa kaldırıyor. İnancı güçlendiriyor. Emeklerinize sağlık, direncinize sağlık.

Bu direniş hepimizin direnişi. Emeğimizi ve mücadelemizi bu direnişe kattıkça adalet mücadelesi örgütleyecek, devletin terörünü etkisizleştirecek, umudu yayacak ve yıllardır susturulanları harekete geçirecek. Emin olun o zaman en büyük zaferi kazanacağız. Direndikçe kazanıyoruz da.

TİMTİK 30 KİLO KALDI
Özellikle bu hafta dönüm noktasındayız. Av. Ebru Timtik Dersim'in Karacaları kadar kaldı. O şimdi 30 kilo. Vücudunun 1/3 ünü çaldılar resmen. Şimdi bunu yapanlara öfkemizle, direnişimizin gücüyle, umudumuzla, haykırışımızı iki kat arttıralım. Duymak istemeyenler sağır kalmayı göze alsınlar! Haklarımızı gasp edenlerin yakasına yapışalım. Hakkımız olanı alalım.

İnanıyorum emekleriniz ve mücadelenizle bizi yaşatacaksınız. Yürekten inanıyorum ki adil yargılanma hakkımızı alacağız. Selam olsun zulme karşı kenetlenip bir araya gelenlere. Selam olsun onuru ve namusu için direnenlere. Sahiplenmeniz için teşekkür ederim. Hepinizi çok seviyorum."