1 Ekim 2024 Salı

'Adalet isteyenlerin ortak mücadeleden başka yolu yok'

Hukukçular, Gezi davasında verilen hapis cezası kararlarına tepki göstermek için İstanbul Adliyesi önünde bir araya geldi, "Herkes için adalet" dedi. Eylemde, iktidarın muhalif kesimlere saldırdığına işaret edilerek, ortak mücadele çağrısı yapıldı.

Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen hukukçular, Gezi davası kararına tepki gösterdi. Adalet nöbeti eylemine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Oya Ersoy ve Züleyha Gülüm de destek verdi. Eylemde, "Herkes için adalet" pankartı açıldı.

KAYA: GEZİ KİTLESEL KENT MÜCADELESİDİR
Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Özden Kaya, Gezi direnişinin kitlesel bir kent mücadelesi olduğunu kaydederek, "Bugün bir kez daha anladık ki kenti savunmak çevreyi, belleği, adaleti, hukuku ve insan haklarını savunmaktır. Yeşil alanları savunmak Gezi'yi Validebağ'ı ve İstanbul'u savunmaktır. Hayatı savunmaktır" ifadelerini kullandı.

Beklenen İstanbul depremine rağmen kentin betonla doldurulduğunu ifade eden Kaya, bir deprem sırasında yeşil kamusal alanların hayati önem taşıdığını dile getirdi. Kaya, iktidarın talan politikalarına karşı Gezi'de başlayan direnişin sürdüğünü vurgulayarak, Gezi'nin herkes için umut olduğunu söyledi. Kaya, Gezi davasında tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyerek, "Onlar serbest bırakılana dek, kent mücadelesini yüksek sesle haykırmaya devam edeceğiz" dedi.

HACALOĞLU: ORTAK MÜCADELEDEN BAŞKA YOL YOK
Demokrasi için Birlik (DİB) Koordinasyon üyesi Aylin Hacaloğlu, Gezi davasında verilen cezalar, HDP'ye dönük kapatma davası ve Canan Kaftancıoğlu kararının iktidarın yargıyı kontrol etmesinin örnekleri olduğunu söyledi. "Hak, hukuk, adalet isteyenlerin ortaklaşa mücadeleyi yükseltmekten başka yolu yok" diyen Hacaloğlu, iktidarın bekası için her türlü gayrimeşru yöntemi kullandığını vurguladı.

Doğa, emek, kadın düşmanı iktidarın muhalif kesimleri her gün tehdit ettiğini söyleyen Hacaloğlu, şöyle devam etti: "Yoksulluk içindeki ülkenin kaynaklarının aktarıldığı Irak'taki sınır ötesi operasyon; binlerce HDP'linin hukuksuzca tutuklanması ve Meclis'in üçüncü büyük partisi HDP'nin kapatılarak milyonlarca Kürt yurttaşın, kadınların, gençlerin, emekçilerin iradelerinin çiğnenmesiyle beraber ülkedeki demokratik dönüşüm ve değişimin önünün kesilmek istenmesi birbirinden ayrı ve bağımsız değil."

İktidarın halkı sindirme ve direnenlerin direncini kırma amacı taşıdığını dile getiren Hacaloğlu, buna karşı örgütlü bir şekilde halkın demokrasi mücadelesinin kanallarının açılması gerektiğini belirtti.