23 Eylül 2024 Pazartesi

Açlık Grevlerini İzleme Heyeti: Ölümler olmadan talepler karşılansın

Açlık Grevlerini İzleme Heyeti oluşturduklarını duyuran İstanbul Tabip Odası, İHD, TİHV ve SES, açlık grevinin bu topraklarda acı sonuçlarının olduğunu hatırlatarak taleplerin bir an önce karşılanmasını istedi.
İstanbul Tabip Odası, SES, İHD ve TİHV, hapishanelerde süren açlık grevlerine ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.
 
İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Açlık Grevlerini İzleme Heyeti oluşturduklarını duyurarak bu kapsamda hapishanelerin ziyaret edilmesi ve kamuoyu ile paylaşılmasını hedeflediklerini belirtti.
 
Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ekmez okudu. Ekmez, "Geçmişte bu topraklarda açlık grevleri sürecinde birçok insanın ölümüne, kalıcı sakatlıklarına tanıklık ettik. Açlık grevleri konusunda maalesef dünyanın en deneyimli ülkesiyiz" diyerek hapishanelerdeki açlık grevlerinin geldiği aşamada yaşanacakalrdan kaygı duyduklarını belirtti.
 
GEÇMİŞTEN DERS ÇIKARILSIN
 
"Açlık grevi; katılımcıların bir duruma dikkat çekmek veya protesto etmek, taleplerini dile getirmek için su, tuz, şeker ve vitamin dışında beslenmeyi reddetmesidir. Dünya Tabipler Birliği Malta Bildirgesi'nde (1991) açlık grevi; 'zihinsel olarak ehliyetli ve kendi iradesiyle açlık grevine karar vermiş kimsenin belirli bir zaman için yiyecek ve/veya sıvı almayı reddetmesi' şeklinde tanımlanmıştır" diyen Ekmez, Lizbon, 1975 Tokyo, 1991 Malta metinlerini hatırlattı.
 
Türkiye hapishanelerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevine girenlerin sayısının gün geçtikçe arttığını ve şuan son sayının 300'e yaklaştığını ifade eden Ekmez, "İstanbul'da Silivri, Bakırköy ve Maltepe cezaevlerinde açlık grevcileri mevcut olup Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde dört tutuklu/hükümlü 53. güne girmiş, oluşabilecek yaşamsal riskler için kaygılanmaktayız" dedi.
 
AÇLIK GREVİNDEKİ TUTSAKALRIN KOŞULLARI KÖTÜ
 
Ekmez, kendilerine ulaşan bilgilere göre; açlık grevinde olan tutuklu/hükümlülerin hekim tarafından düzenli sağlık kontrolü yapılmadığını, B1 içeren B vitamin kompleksi tabletler düzenli ve tam doz verilmediğini, koğuşların ısıtma, aydınlatma ve havalandırmanın yeterli olmadığını, sosyal aktivitelerin kısıtlandığını ve iletişim haklarından yoksun bırakıldığını aktardı.
 
Taleplerini açıklayan Ekmez, Adalet Bakanlığı'na seslenerek taleplerin bir an önce karşılanamsını istedi.
 
İzleme heyetinin talepleri şöyle:
 
- Açlık grevinde bulunan mahpusların ulusal ve uluslararası etik ilkelere uygun şekilde, düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve bağımsız hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarının sağlanması,
 
- Sakatlıkların önlenmesi için mahpuslara mutlaka su, tuz, şeker ve karbonata ek olarak B1 (TİAMİN) vitamini temin edilmesi veya B1 içeren B vitamin kompleksi tabletlerin tam doz verilmesi,
 
- Açlık grevlerinin olası ölüm ve geriye dönüşsüz sakatlıklar yaşanmadan önce sona ermesi için gerekli insani duyarlılığın gösterilmesini ve demokratik yollarla çözüme ulaşmasını istiyoruz. Yaşamdan yanayız ve yaşam hakkını savunuyoruz. 
 
GÖRÜŞ YASAĞI YAYGIN
 
Marmara bölgesindeki hapishanelerinde açlık grevinde olan tutsakların yer aldığı rapor sunumu yapıldı. Sunumu yapan Yoleri, açlık grevindeki tutsaklara görüş yasağı, sosyal hakların iptal edilmesi, havalandırma ve ortak alanlarının kullanılmasının sınırlandırıldığını belirtti.
 
Bazı tutsakların tek kişilik hücreye konulduğunu belirten Yoleri, bu durumun açlık grevinin ilerleyen aşamasında daha ciddi sorunlar yaratacağına dikkat çekti.
 
Tecridin insan hakkı ihlali olduğunu ifade eden Yoleri, OHAL ve uzatılması ile ortaya çıkan uygulamaların tecridi ağırlaştırdığını ve ceza hukukunu dahi askıya aldığını aktardı.
 
AÇLIK GREVLERİ ARTABİLİR
 
Açlık grevinin sadece Leyla Güven ve tutsaklarla sınırlı kalmayacağına, yaşanan hak ihlalleri karşısında birçok tutsağın açlık grevine girmeyi düşündüğünü kaydeden Yoleri, Avukat Selçuk Kozağaçlı, LGBTİ tutsakların yaşadığı hukuksuzluğun bunda etkili olduğunu belirtti.
 
En ağır tecridin İmranlı'da yaşandığını vurgulayan Yoleri, öncelikle İmralı'daki tecridin kalkması gerektiğini söyledi.
 
SES Anadolu Şube Eşbaşkanı Erdal Güzel, tutsakların yaşadığı antidemokratik uygulamalara karşı bedenini açlığa yatırmakta çare bulduğunu belirtti. Açlık grevindekilerin taleplerinin karşılanarak tecridin kaldırılması gerektiğini kaydetti.