22 Eylül 2024 Pazar

72. Cannes Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu

72'inci Uluslararası Cannes Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu. Festivalin en büyük ödülü Altın Palmiye'yi, "Parazit" adlı filmiyle Güney Koreli yönetmen Bong Joon-Ho aldı.
Fransa'nın sahil kenti Cannes'da düzenlenen 72'inci Uluslararası Cannes Film Festivali'nde ödüller sahiplerini buldu. Festivalin en büyük ödülü Altın Palmiye'yi, "Parazit" adlı filmiyle Güney Koreli yönetmen Bong Joon-Ho aldı. Festival'de en iyi erkek oyuncu ödülünü İspanyol aktör Antonio Banderas, en iyi kadın oyuncu ödülünü de Emily Beecham aldı. Juri Özel Ödülü'nü ise "Sefiller" ve "Bacurau" filmleri kazandı.
 
Cannes'ın ünlü festival salonu Croisette'te 14 Mayıs'tan bu yana devam eden 72. Cannes Film Festivali her zamanki gibi geleneksel ödül töreni ile sona erdi. Sinema dünyasının devlerinin ve genç yeteneklerin bir arada yarıştığı Festival'de jüri başkanlığını "Birdman" ve "Revenant" filmleriyle Oscar ödülü kazanan Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritu yaptı.
 
Ödül töreninde Jüri adına konuşan Inarritu, "Benim için bu jüriye başkanlık etmek büyük bir ayrıcalıktı. Burada sinemaseverler olarak birlikte saatler geçirdik. Seçim inanılmaz zordu. Bu kadar güzel esere, bu kadar az ödül vermek de çok zordu. Ödüller sadece bizim zevklerimizi, fikirlerimizi yansıtacak. Umarız bu filmler kalıcı olur. Bunu zaman yargılayacak" dedi.
 
Hepsi birbirinden iddialı film ve performanslar karşısında zor bir seçim süreci yaşayan jüri üyeleri Altın Palmiye'yi Güney Koreli yönetmen Bong Joon-Ho'nun bir aile dramı etrafında 'sınıf savaşını' anlattığı "Parazit" filmine verdi.
 
En büyük ödülü Fransız sanatçı Catherine Deneuve ile birlikte açıklayan Jüri Başkanı Inarritu, "Seçim yapmak çok zordu ama Altın Palmiye için hepimiz aynı fikirdeydik. Oybirliği ile ödüle Bong Joon-Ho layık görüldü" dedi.
 
Ödül konuşmasında "Fransız sinemasından çok etkilendiğini" dile getiren Bong Joon-Ho, "Clouzot ve Chabrol'a çok şey borçluyum. Parazit benim için özel bir maceraydı" diye konuştu.
 
En iyi kısa film dalında ödüle, "Gökyüzü ve bizim aramızdaki uzaklık/ The Distance Between The Sky And Us" adlı kısa filmiyle Yunan yönetmen Vasilis Kekatos layık görüldü.
 
En iyi ilk filme verilen 'Altın Kamera'yı ise Cesar Diaz'ın "Nuestras Madres" filmi aldı. Genç yönetmen filmini babasının da hayatını yitirdiği Guatemala iç savaşında yaşamını yitirenlere adadı.
 
Jüri, Filistinli Elia Süleyman'a "Cennet bu olmalı/It Must Be Heaven" filmiyle Jüri özel ödülü verdi.
 
Fransız senaryo yazarı ve yönetmen Céline Sciamma "Ateşli bir genç kızın portresi" adlı filmi ile en iyi Senaryo ödülünü aldı.
 
İngiliz Emily Beecham da festivalden eli boş dönmeyen oyuncular arasında yer aldı. Jessica Hausner'ın 'genetik manipülasyonu' konu ettiği 'Little Joe' filmindeki rolüyle Beecham, en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görüldü.
 
Sinema dünyasının dev yönetmenlerinden Belçikalı Dardenne Kardeşler de müslüman bir gencin radikalleşmesini anlattığı "Genç Ahmed" filmiyle en iyi yönetmen ödülünü aldı. Jean-Pierre ve Luc Dardenne kardeşlerin, ödülü alırken dile getirdiği, "Bu film fanatik birini anlatıyor. Ama aynı zamanda yaşama bir düşkünlük, dünyaya ve farklılıklara açık olmak gibi 7'inci sanatın misyonu olan değerleri taşımaktadır" sözleri salondan uzun alkış aldı.
 
Jüri Ödülü'nü vermek üzere sahneye gelen Amerikalı yönetmen Michael Moore'un beklenen bir üslupla, ABD Başkanı Donald Trump'ı eleştirmesi de geceye damgasını vurdu. Trump hakkında bir belgesel de çeken Moore, "ABD Başkanı bizim başka yalanlar söylememize izin veren bir yalandır" dedi. Moore'un verdiği Jüri ödülünü Fransız Ladj Ly'nin banliyölerdeki polis şiddetini anlattığı filmi "Sefiller/Les Miserables" ile Brezilyalı Juliano Dornelles ve Kleber Mendonça Filho'nun çok beğenilen 'Bacurau' filmi paylaştı.
 
Yine politik bir konuşma yapan Fransız yönetmen Ladj Ly, "Yetiştiğim mahalleleleri, nereden geldiğimi hiç unutmadım. Sinema okulu olmadan da, çok gerilerden gelmek mümkün. Filmim, banliyöleri ve halkını; banliyö halkı ile polis arasındaki tek düşmanı, yani sefaleti anlatıyor. Ödülü, bu ülkenin bütün sefillerine adıyorum" dedi.
 
Altın Palmiye'nin favorilerinden İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın kendisini anlattığı "Acı ve Zafer/Douleur et Gloire" filmi büyük ödülü alamadı. Ancak başrol oyuncusu ünlü aktör Antonio Banderas, en iyi erkek oyuncu ödülünü almayı başardı.
 
Senegal asıllı Fransız genç yönetmen Mati Diop, "Atlantique" filmiyle Jüri Büyük Ödülü'nü kazandı.