5. Young Struggle Avrupa Kongresi başarıyla gerçekleştirildi
Düzenledikleri kongrenin siyonistler İsrail destekçileri tarafından hedef alındığını, çok sayıda engelleme girimişini yok saydıklarını belirten Young Struggle, "Devrimciler olarak, herkes için adil bir gelecek için çalışan gençler olarak, Gazze halkının sesini Avrupa'ya taşımak bizim görevimizdir. Çıkarları uğruna Filistin'den Kürdistan'a her gün insanların katledilmesinde ortak olan Avrupa emperyalizmiyle sonuna kadar mücadele etmek bizim görevimizdir. Enternasyonalist gençler olarak, bombasız bir gün ve sıcak bir yemekten başka bir şey istemeyen Filistin'deki gençlere bunu borçluyuz. Sessiz kalmayacağız. Bizi susturamayacaklar" dedi.
17 Şubat 2024 tarihinde Fransa, Almanya, Avusturya ve İsviçre'den gençlerin geniş katılımıyla 5. Avrupa Kongresini gerçekleştiren Young Struggle, siyonist İsrail destekçilerinin çok sayıda engelleme girişimiyle karşılaştıklarını ancak buna rağmen kongreyi başarıyla topladıklarını duyurdu.
Young Struggle, açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "Bizi durdurmaya çalışanlara izin vermedik. Kongremizden haftalar önce, başta RABA olmak üzere siyonist gruplar Telegram üzerinden 'antisemitist bir grup' olduğumuz, 'antisemitist ve kadın düşmanı terörizmi' desteklediğimiz ve kongrede 'hain savaş planları kuracağımız' gerekçesiyle kongremizi engellemek için çağrıda bulundular. Hanau'daki faşist saldırının yıldönümünden birkaç gün önce, bu sözde 'solcuların' Young Struggle'ın antifaşist gençlik çalışmalarını karalamak ve tehdit etmekten başka bir amaçları yoktur.
KULTURBUNKER SALONU BÜYÜK BİR BASKI ALTINA ALINDI
"Kongreden aylar önce Kulturbunker Köln-Mülheim ile etkinliği kendi tesislerinde düzenlemek üzere anlaşmıştık. Bize çok yardımcı oldular ve hatta birbirlerini zaten tanıdıkları için solcu bir gençlik grubu olarak bize indirim bile yaptılar. Kulturbunker ile hiçbir sorun yaşamadık, ta ki kongreden bir hafta önce başlayan telefon terörüne kadar. Kendisini solcu ve antifaşist gösteren siyonistler (Antideutsche) belli ki kongrenin yapılacağı yeri öğrenmişlerdi ve Kulturbunker'e karşı kitlesel telefon ve e-posta teröründen oluşan bir karşı kampanya başlattılar. Kultur- bunker'e karşı protestolar düzenleneceği tehdidinde bulunuldu, binalarının karşı göstericiler tarafından basılacağı, paralarını ve işlerini kaybetmek ile tehdit ettiler. Her şeye rağmen bir hafta boyunca bize sözleşmeyi iptal etmek istemediklerini söylediler.
ETKİNLİĞİN BAŞLAMASINDAN SAATLER ÖNCE İPTAL
"Kongreden bir gün önce -anahtarları teslim etmek üzere Kulturbunker'e vardığımızda- bize anahtarları vermeyeceklerini ve etkinliğin 'muhtemelen' iptal edileceğini söylediler. Resmi iptal ancak kongreden önceki öğleden sonra geldi. Ancak, o anda bile, aslında 'içeriğin çoğunun doğru olduğunu' düşündüklerini, ancak protesto tehdidi vb. nedeniyle kendi güvenliklerinden çok korktuklarını dile getirdiler.
BİZİ SUSTURAMAZSINIZ!
"Siyonistler, Kölner Stadtanzeiger'in cuma akşamı kışkırtıcı bir makaleyle kongrenin iptal edildiğini duyurmasını kutladılar. Ancak devrimciler bu kadar kolay durdurulamaz, bir gün içinde yeni bir mekan, teknik ekipman vb. organize ettik. Gözümüzü korkutamadılar ve bizi durduramadılar. Her şeye rağmen, dört farklı ülkeden çok sayıda gençle Wuppertal'de bir araya geldik ve farklı ülkelerin perspektiflerinin sunulduğu, yeni bir yönetim kurulunun seçildiği ve etkinliğin görkemli bir kutlamayla sona erdiği başarılı bir kongre gerçekleştirdik.
BURADAKİ TERÖRİSTLER KİM?
"RABA ve içindekiler karalama kampanyalarında bizim 'antisemitist ve kadın düşmanı terörü' desteklediğimizden ve hatta terörist olduğumuzdan söz ettiler. Gerçek ise çok farklıdır: Devrimciler olarak antisemitizme ve her türlü baskıya karşı kararlılıkla mücadele ediyoruz. Her yıl Pogrom Gecesi ya da Auschwitz Kurtuluş Günü gibi günlerde ülke çapında düzenlediğimiz eylemler bunun sadece bir örneğidir. Antisemitist ve faşist şiddet eylemleri gerçekleştiğinde, sokaklara ilk çıkan biz oluyoruz.
ADALETSİZLİĞİN BİR HAK HALİNE GELDİĞİ YERDE, DİRENİŞ BİR GÖREV HALİNE GELİR
"Bizi sözde 'antisemitizm' ile suçladıkları şeyin adı 'insanlık'tır. Bugün, Filistin halkının yanında durmak, içinde bir nebze de olsa insanlık kalmış herkesin görevidir. Filistin'de soykırım yaşanmaktadır ve onlarca yıllık sömürgeciliğe karşı direniş, acımasız soykırıma karşı direniş meşrudur. Tarihin hangi tarafında durduğunuz sorusu -ezenlerin mi yoksa ezilenlerin mi- şu anda Gazze'de kararlaştırılıyor. Devrimciler olarak, herkes için adil bir gelecek için çalışan gençler olarak, Gazze halkının sesini Avrupa'ya taşımak bizim görevimizdir. Çıkarları uğruna Filistin'den Kürdistan'a her gün insanların katledilmesinde ortak olan Avrupa emperyalizmiyle sonuna kadar mücadele etmek bizim görevimizdir. Enternasyonalist gençler olarak, bombasız bir gün ve sıcak bir yemekten başka bir şey istemeyen Filistin'deki gençlere bunu borçluyuz. Sessiz kalmayacağız. Bizi susturamayacaklar.
YENİ BİR MÜCADELE YILINA!
"RABA 'mücadele planları oluşturduğumuzu' söylerken haklıydı. Kongre, Avrupa çapında antifaşist, antiemperyalist ve enternasyonalist mücadeleyi ilerletecek bir düzeye ulaştığımızı göstermiştir. Sunulan perspektifler bize bunun için net bir yön göstermektedir. Emperyalistler, bu anlamsız Siyonist gruplar gibi uşaklarını yolumuza engeller koymak için üzerimize salmakta haklıdırlar. Bunu yapıyorlar çünkü biz giderek daha fazla büyüyor ve gelişerek toplumsal bir güç haline geliyoruz. Aynı zamanda 17 Şubat, bizi durdurmaya yönelik tüm girişimlerinde sefil bir şekilde başarısız olduklarını açıkça göstermiştir. Rakiplerimiz kendi başarısızlıkları üzerine kafa yorarken, biz 2024 mücadele yılına planlar, motivasyon ve yeni bir güçle giriyoruz!"