23 Eylül 2024 Pazartesi

39 barodan ÇHD ve HHB'li avukatlara cezaya tepki: Hukuk katliamı

ÇHD ve HHB davasında avukatlara toplam 159 yıl 1 ay 30 gün cezası verilmesine tepki gösteren 39 Baro, yaşananları 'hukuk katliamı' olarak yorumladı, "Bırakınız adil yargılanmayı, bu bir yargılama bile değildir" dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Halkın Hukuk Bürosu (HBB) davasında avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezaları verilmesine ilişkin aralarında İstanbul, Ankara ve İzmir Barolarının da olduğu 39 Baro tepki gösterdi. Ortak açıklamada, "Soruşturmanın en başından bugüne kadar kamuoyunca yakından izlenen süreç, olağandışı ve olağanüstü hukuk düzenlerinde bile benzerine rastlanmayan bir şekilde gelişmiştir" denildi.
 
MAHKEME BEYANLARI DİNLEMEDİ
 
Duruşmanın ikinci gününde söz verilen Selçuk Kozağaçlı'nın "Arama tutanağında yer almayan delillere dayalı olarak yargılama yapılmaya çalışıldığını, 20'yi aşkın belgenin sahte olduğunu, sahte belgelerle karar verilemeyeceğini, hakimlerin devletin emrinde ve devlet erki içinde yer aldığını fark ettiğini; ama, bu erkin yargı erki olmadığından emin olduğunu, bu sebeple hakimleri reddettiğini"nin hatırlatıldığı açıklamada, bunun ardından mahkeme başkanının sanık ve müdafilerini duruşma salonundan çıkarttığı vurgulandı.
 
'SAVUNMA YOK SAYILDI'
 
"Polis fezlekeleri mahkeme kararı haline getirilerek, meslektaşlarımız hakkında mahkumiyet kararları verilmiştir" denilen açıklama şu ifadelerle son buldu: "Ceza Usul Kanununda yer alan, ceza yargılamalarında geçerli olan sözlü duruşma ve sözlü savunma yok sayılmıştır. Bağımsızmış, tarafsızmış gibi bile davranmayan, yargının görüntüsünü bile katlanılmaz kılan, adil yargılama bir yana, yargılama bile yapılmadan gerçekleştirilen bu hukuk katliamını görünür kılıyoruz. Tarihe geçsin: Bırakınız adil yargılanmayı, bu bir yargılama bile değildir! Adil yargılanma hakkı ile ceza usul kanunu ve mevzuat hükümleri mahkeme heyeti tarafından defalarca ihlal edilmiştir. Adalet arayışında olduğumuz bugünlerde meslektaşlarımız hakkında kanunsuz yöntemlerle hüküm kurulduğundan, bu açıklamayı yapma zaruretimiz doğmuştur. Savunma susmayacak, susturulamayacaktır."