30 Eylül 2024 Pazartesi

33’lerin düşleri Kadıköy’de yankılandı

7 yıl boyunca her ay adalet istenen Halitağa’da Suruç şehitleri bir kez daha anıldı. 33’lerin düşlerinin Kürt ve Türk halklarının kardeşliği, birleşik devrim olduğunun hatırlatıldığı konuşmalarda, bu düşlerinin gerçek kılınacağı kaydedildi. Adalet mücadelesinin artık başka bir boyuta geçmesi gerektiğinin altı çizilen konuşmalarda, bir kez daha talepler sıralandı. 

Suruç katliamının 7. yılında katledilen 33 düş yolcusu, Suruç İnisiyatifi’nin çağrısıyla Kadıköy’deki Halitağa’da anıldı. Her ay olduğu gibi bu ay da düş yolcularının fotoğraflarıyla düzenlenen anmada, “Kalplerimiz adalet için atsın” yazılı pankart ve Suruç şehitlerinin olduğu “Hiçbir düş yarım kalmayacak” yazılı pankart açıldı. 

“Suruç için adalet Reina için adalet”, “Suruç için adalet Sultanahmet için adalet”, “Adalet için tek yol devrim”, “Suruç için adalet herkes için adalet” yazılı dövizler taşındı; Trabzonspor, Çerkez, anarşizm, Beşiktaş, LGBTİ+ bayrakları yere serildi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, Cumartesi Anneleri, HDP İl Eşbaşkanı İlknur Birol, HDP il ve ilçe örgütleri, ESP ilçe örgütleri, Birleşik İşçi Hareketi, Mücadele Birliği, SYKP, TİP, Alınteri, Köz, gençlik örgütleri, Suruç yaralıları ve çok sayıda kişi katıldı. 

“Suruç için adalet herkes için adalet”, “Suruç’un hesabı sorulacak” sloganıyla anma başladı. 

TOPALOĞU: KATİLLERİ BİLİYOR, RESMİ OLARAK KABUL EDİLMESİNİ İSTİYORUZ
Suruç Aileleri İnisiyatifi adına söz alan Emrah Topaloğlu, 7 yıl önce katliamın nasıl gerçekleştiğini ve yürüttükleri adalet mücadelesini hatırlattı. 7 yıldır bu topraklarda yaşanan tüm katliamlar ve adaletsizlikler için adalet mücadelesi verdiklerinin altını çizen Topaloğlu, “Sorumlular yargılansın talebimiz 7 yıl geçmesine rağmen kabul edilmedi. Ailelerimizin, avukatlarımızın talepleri reddedildi. Biz katilleri tanıyor ve biliyoruz, resmi olarak kabul edilmesini istiyoruz” dedi. 

TUNCER: 33’LERE LAYIK OLMAYA ÇALIŞIYORUZ
Suruç katliamının hedefi olan SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer, “Kobane inşa kampanyası”nın neden örgütlendiğini hatırlattı. “Biz 7 yıldır 33’lere layık yaşamaya çalışıyoruz, 33’lerin yaşamlarından, eylemlerinden öğreniyoruz” diyen Tuncer, düş yolcularının yola düştükleri düş için canlarını bedel olarak ödediğini kaydetti. O düşün Rojava devrimi, Türkiye-Kürdistan birleşik devrimi olduğunu vurgulayan Tuncer, “Türk ve Kürt halklarının arasında kurulmak istenen köprüden korkan, yıkmak isteyen devlet; IŞİD eliyle, barbar çeteleri eliyle 33’leri katletti. 7 yıldır 33’lerin katillerinin kim oldukları mahkeme sürecinden çok açık görülmekte. Biliyoruz katillerin kim olduğunu, onlardan hesabı sokakta, mücadeleyle soracağız. 7 yıldır Suruç ailelerimiz, yaralılarımız ‘Suruç için adalet herkes için adalet’ mücadelesi yürütücüleri, gözaltılarla tutuklamalarla karşı karşıya kalıyor. Anmalarımız, eylemlerimiz polisin faşist terörüyle karşı karşıya. 7 yıl önce bombayı patlatanlar iyi bilsinler; Çorum’da Maraş’ta Sivas’ta Amed’te, 10 Ekim’de bitmedik. Bugün 33’lerin yaşamlarını yaşamaya, bayrağını göğe yükseltme mücadelesini vermeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Ölümsüzlüğün kendinden büyük mücadelenin parçası olmak olduğunu kaydeden Tuncer, 33’eri yaşatmanın mücadelesi, yoldaşları ve büyük kavgaları hazırlama yolunda şehit düşmek olduğunu kaydetti. 

Tuncer’in konuşması “Onlara sözümüz devrim olacak”, “Suruç şehitleri ölümsüzdür” sloganıyla karşılandı. 

SADET: SURUÇ’UN HESABINI SORACAĞIZ
Kardeşi Ezgi Sadet’i katliamda yitiren Özgen Sadet, Suruç Aileleri İnisiyatifi adına söz aldı. 7 yıldır her ayın 20’sinde tuttukları nöbetle adalet mücadelesi verdiklerini kaydetti. “Suruç’un hesabı sorulacak, biz bu davanın takipçisiyiz” diyen Sadet, katillerden hesap sorulana kadar mücadelenin süreceğini belirtti. 

Sadet’in konuşmasının ardından “Suruç’u unutma unutturma” sloganı yükseldi. 

GENÇLİK ÖRGÜTLERİ: AFFETMEK YOK, UNUTMAK YOK
33’lerin yoldaşları olan ve sokak sokak 7 yıldır adalet mücadelesi yürüten gençlik örgütleri adına Umut Yıldız söz aldı. “Affetmek yok unutmak yok” diyen Yıldız, 33 düş yolcusunun halkların eşitliği, özgürlüğü ve adalet için mücadele ettiğini vurguladı. 33’leri anmanın halklar arasında köprü olmaktan, katliamlara karşı mücadele bayrağını yükseltmekten geçtiğini kaydeden Yıldız, “33’leri yoldaşları olarak onların mücadelesini büyüteceğimizi bir kez daha hatırlatıyoruz” dedi. 

Tutsak Besra Erol, Kübra Barutçu ve Suruç gazisi Efe Çatalbaş’ı anan Yıldız, adalet çağrılarını ezilen halklara yaptıklarını söyledi. Yıldız, sözlerini “Amed, Suruç, Ankara hesap sormaya” sloganıyla sonlandırdı.

Yıldız’ın konuşması, “Unutmak yok, affetmek yok”, “Suruç’u hesabı sorulacak” sloganıyla karşılandı. 

Suruç’ta ağır yaralanan ve uzun süre tedavi gören Yasin Can, Suruç yaralıları adına Kürtçe konuşma yaptı. 

Anmaya katılanlar Can’ın konuşmasının ardından, “Şehid namırın” sloganını yükseltti. 

‘KİMSENİN ŞÜPHESİ OLMASIN, KAZANACAĞIZ’
Oğlu Evrim Deniz’in cenazesinde kullandığı sözler nedeniyle 4 yıldır tutsak olan Besra Erol oturuma mektup yolladı. Erol’un mektubunda şu ifadeler yer aldı: “Bu ülkede adalet bizler için zaten yoktu var olan da Suruç’ta, Diyarbakır’da, Ankara garında ve daha birçok yerde yok oldu. Benim alnım açık başım diktir. Bizler evlatlarımızla gurur duyuyoruz. Onlar da kendi karanlık zihniyetlerinde kaybolup gidecekler. Değerli evlatlarım, ben yitirdiğimiz canlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Sizlerin emeği ve çabasını da çok değerli buluyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Gelecek anmada aranızda olmayı can-ı gönülden istiyorum. Ben tüm yüreğimle inanıyorum ki bizler Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri ve tutsak anneleri olarak bu topraklara barışı getireceğiz, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Yanımda bulunan kadın arkadaşlarımın da selam ve sevgilerini iletiyorum. Tekrardan hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Besra Erol’un mektubu “Besra Erol onurumuzdur” sloganıyla yanıtlandı. 

UÇAR: ADALET MÜCADELEMİZİN ARTIK BAŞKA ŞEYLERE İHTİYACI VAR
Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar, adalet mücadelesini sadece Suruç için değil devlet eliyle gerçekleşen tüm katliamlar için yürüttüklerini söyledi. Ayrıca adalet mücadelesini sadece mahkeme salonlarında değil her alanda yürüttüklerini belirten Uçar, “7 yıl boyunca iğneyle kuyu kazar gibi büyük bir öfke ile ama ısrarla, inatla sürdü. Gerçekler artık bugün üstü örtülemez noktaya geldi. İlhami Bali Suruç davasından arandığı sırada Konya’da bir devlet hastanesinde tedavi gördüğü ortaya çıktı” dedi. 

7 yıllık adalet mücadelesinin başka şeylere de ihtiyacı olduğunu kaydeden Uçar, devletin cezasızlık politikasının tersine çevrilmesi gerektiğini söyledi. En büyük taleplerinin kendi siyasi çıkarları uğruna gerçekleri açıklamakla tehdit eden Davutoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğrudan fail olduğunun altını çizen Uçar, “Tüm failler, kamu görevliler yargılanacak. Toplumlar tarihi bunun verileriyle, diktatörlerin, katillerin yargılanmasıyla doludur. Tüm failler insanlığa karşı suçtan yargılanana kadar Suruç için adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz” dedi. 

‘TALEPLERİMİZ KABUL EDİLENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’
Suruç Aileleri İnisiyatifi adına Suruç yaralılarından Koray Türkay basın metnini okudu. Adalet mücadelesinde yaşadıklarını hatırlatan Türkay, adalet mücadelesinin konusu olan talepleri şu maddelerle bir kez daha sıraladı:

“Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu acılarımızı siyasi malzeme yapmaktan vazgeçsin. Katliam siyasetinin doruklarını yaşadığımız 7 Haziran 1 Kasım arasında nelerin yaşandığını anlatsın. 
Görevi ihmal etmekten hüküm giyen polis memuru Ahmet Oğuz Davarcı’nın işaret ettiği amirleri hakkında soruşturma açılsın. 
Kırmızı bültenle arandığı dönemde Ankara’da 5 yıldızlı otelde MİT görevlileriyle görüşen İlhami Bali’nin neden yakalanmadığı açıklansın.
Mahkeme salonlarında adil yargılama istiyoruz dedikleri için haklarında soruşturma açılan avukat, yaralı ve ailelerimiz hakkında açılan soruşturmalar iptal edilsin.
Canlı Bomba Abdurrahman Alagöz’e katliamı yapmadan önce kimlerin yardım ettiği ve Amara Kültür Merkezine nasıl geldiği araştırılsın.
Birbiriyle bağlantılı olan Diyarbakır, Ankara ve Suruç katliamları başta olmak üzere İŞİD katliamları dosyaları birleştirilsin.”

Türkay, başta bu talepler olmak üzere Suruç katliamı davasında yaşanan hukuksuzluklar giderilene kadar adalet mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini kaydetti.

Oturma eyleminde 33'lerin isimleri sayılarak, "Yaşıyor" diye yanıtlandı.