20 Eylül 2024 Cuma

'3. havalimanı işçileriyle dayanışma yargılanamaz'

3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, işçilerle dayanışmak amacıyla Kadıköy'de yapılan eylemde gözaltına alınanlar yarın hakim karşısına çıktığını ifade ederek, duruşmaya katılım çağrısı yaptı.
3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu, işçilerle dayanışmak amacıyla Kadıköy'de yapılan eylemde gözaltına alınan kişiler hakkında açılan ve yarın görülecek davaya ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu ve çok sayıda kişi katıldı.
 
Açıklamada ilk sözü alan Prof. Dr. Beyza Üstün, 3. Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu'nun kurulma sebebi ile ilgili yaptığı kısa bilgilendirmenin ardından platformun büyüttüğü mücadeleyi toplumsal alanada yaygınlaştırabilmek için bu toplantıların yapıldığını belirtti. 14 Eylül'de 3. Havalimanı işçilerinin büyük isyanının ardından bugüne hiçbir şeyin değişmediğini kaydeden Üstün, zulmün giderek arttığını belirtti.
 
Ardından 3. havalimanı işçilerinden olan ve o süreçte tutsak düşen Baran Kırgın konuştu. Kırgın, sözlerine Ataşehir Belediyesi içinde, aylardır ücretini alamadığı için bedenini ateşe veren işçiyi anarak ve geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı. Kar hırsıyla gözü dönmüş patronların da o ateşte yanacaklarını belirtti.
 
14 Eylül 2018'de 3. havalimanı şantiyesinde yer yerinden oynadı diye konuşan Kırgın, "O gün, inşaat işçileri, iş cinayetlerinde arkadaşlarını ve kendi hayatlarını kaybetmeye, kölece çalışmaya, insanlık dışı barınma-beslenme-ulaşım koşullarına, ücretlerin zamanında hatta hiç ödenmemesine, sigorta primlerinin eksik yatırılmasına, yetkililer tarafından aşağılanma ve horlanmaya karşı biriken öfkelerini; iş bırakma haklarını kullanarak ifade etti" dedi.
 
Aralarında İnşaat İş Sendikası yöneticilerinin de olduğu yüzlerce işçinin, gece koğuşlarına yapılan baskınla gözaltına alınıp günlerce karakollarda tutulduğunu hatırlatan Kırgın, "24 işçi tutuklanarak cezaevine konuldu. Gözaltı ve tutuklamalardan sonra şantiyedeki eylemler çeşitli biçimlerde devam etti. Yine saatlerce servis bekleyen işçiler, bu kez seslerini ıslıklarıyla duyurdu. Islık çalan işçilerden birkaçı daha gözaltına alınıp tutuklandı, şantiyede cadı avı günlerce devam etti. İlk tutuklamalardan sonra Dev Yap-İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut ve dokuz işçi daha bu sayıya eklendi ve ara tahliyelerle birlikte aralarında beş sendika yöneticisinin de olduğu 30 işçi, 5 Aralık'ta görülen ilk duruşmada serbest bırakıldı" diye hatırlattı.
 
Operasyonun oluş biçiminin ve kitlesel gözaltıların tüm Türkiye işçi sınıfına verilmiş bir gözdağı olduğunu belirten Kırgın, "Başkaldırırsanız sonunuz 3. havalimanı işçileri gibi olur dediler. Saldırının mesajı buydu. Fakat işçi ve emekçiler, ilerici toplumsal güçler, devrimci ve demokratlar bu saldırı karşısında sessiz kalmadı. 15 Eylül'de İnşaat İşçileri Sendikası ve Devrimci Yapı İşçileri Sendikası'nın çağrısıyla tutuklamaları protesto etmek için onlarca kişi Kadıköy'de toplandı. Toplanan kitle polis şiddeti ile karşılaştı, 27'si işkence ile gözaltına alındı. İşçilerin 'Köle değiliz, işçiyiz' çığlığının bu ölçekte bir saldırganlıkla bastırılmaya çalışılmasına hayır dedikleri için gözaltına alınan emek dostları hakkında açılan davanın ilk duruşması 11 Ocak'ta Kartal Adliyesi'nde görülecek. Dayanışmayı cezalandıran bu mantığa karşı tüm kamuoyunu duruşmaya, dayanışmayı büyütmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
 
Kırgın, "Mahkemede sanık sandalyesinde oturan işçi ve sendika yöneticisi arkadaşlarımızın kararlılığıyla, 3. havalimanında çalışan inşaat işçilerine dayatılan kölelik şartlarını reddetmeye devam ediyor, barınma, ulaşım, güvenli ve güvenceli çalışma taleplerinin bir an önce yerine getirilmesini bir kez daha talep ediyoruz" dedi.
 
Bu taleplerin ayrıca bir suç duyurusu olduğunu, 3. havalimanında asıl patronların yargılanması gerektiğini belirten Kırgın, "3. havaalanı şantiyesinde yaşanan isyanı bastırmak ve işçilerin birliğini kırmak için, binlerce işçiyi ve onların temsilcisi sendika yöneticilerine şantiyede ve gözaltında insanlık dışı uygulamalarla yılgınlık ve korku ortamı yaratmak istediler.Sermaye ve onun temsilcileri bunu dün de başaramadı bugün de başaramayacak. Bulunduğumuz her yerde insani haklı taleplerimiz için isyanmızı ve örgütlülüğümüzü büyüterek ve insanca çalışma, insana yaraşır yaşam haklarımızı alarak göstereceğiz. İnanıyoruz biz kazanacağız" diyerek sözlerini sonlandırdı.
 
Açıklamada söz alan İnşaat-İş Sendikası Basın Sözcüsü Uğur Karadaş, "İnşaat alanında çalışan işçilerin sorunları devam ediyor" diye belirtti. İşçi eylemlerine değinen Karadaş, "Her ilde inşaat işçilerin irili ufaklı direnişleri var ve devam ediyor. Yaşanan krizin en ağırını inşaat işçileri yaşıyor. Hepimize çok iş düşüyor. Bu mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
 
Dev Yapı İş Genel Başkanı Özgür Karabulut da "Devletin tüm zulmüne rağmen inşaat işçileri direniyor" diyerek, işçilerin eylemlerine dikkat çekti. "Devlet açıkça tavrını ortaya koyuyor. ‘Ben patronlardan yanayım' diyor" diyen Karabulut, 3. havalimanında da Okmeydanı SSK Hastanesi'nde de Ankara'daki TOKİ eyleminde de bunun böyle olduğunu söyledi. 3. havalimanındaki çalışma koşullarında nelerin değiştiği yönünde soruya yanıt veren Karabulut, "Bir çok işçi işten çıkarıldı. Daha bugün bir arkadaşımız işten çıkarıldı. Havalimanına su bastığı görüntülerini gönderen işçileri bulmak için koğuşlara baskınlar yaptılar. 3 işçi Kürtçe müzik dinlediği için işten çıkarıldı ve haklarında dava açıldı. Baskı kurmaya devam ediyorlar. İnşaat işçileri de kendi yol yöntemleriyle sesini duyurmaya devam ediyor. İrili ufaklı direnişler devam ediyor. Eğer örgütlüğümüz güçlü olsa patronların tepelerine bineceğiz" diye konuştu. Kadıköy'de yapılan dayanışma eylemine yapılan müdahaleye dikkat çeken Karabulut, devletin dayanışma eylemlerine tahammüllünün olmadığını ifade etti. Yarın görülecek duruşmaya çağrı yapan Karabulut, "Onlar arkadaşlarımızı değil, arkadaşlarımız bu süreci yargılayacaklar. Yargılayan taraf biz olacağız" dedi.
 
Avukat Ekin Güneş Saygılı ise işçilerin iki gerekçeyle yargılandıklarını söyleyerek, "Kanuna muhalefet ve kamu görevlisine direnme suçlarından yargılanıyorlar. Kararların keyfi bir şekilde alındığını geçmişten biliyoruz. Yarınki duruşmada öncelikli talebimiz ifadeler alınmadan işçi arkadaşlarımızın beraat etmesi olacak" ifadelerini kullandı.