25 Kasım 2024 Pazartesi

'25 Kasım'ı Aynur Dağdemir'e adıyoruz'

TTB Merkez Konseyi ve Samsun Tabip Odası, korumaya çalıştığı çalışma arkadaşının kocası tarafından katledilen Dr. Aynur Dağdemir'i mezarı başında andı. TTB ve Samsun Tabip Odası, 25 Kasım'ı Dağdemir'e adadı.

Samsun'da görev yaptığı hastanede birlikte çalıştığı sağlık emekçisini eski kocası şiddetinden korumak isterken bıçaklanarak katledilen Dr. Aynur Dağdemir, ölümünün beşinci yıldönümünde Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Samsun Tabip Odası tarafından mezarı başında anıldı.

Dağdemir'in mezarı başındaki anmaya TTB Merkez Konseyi üyesi Meltem Günbeği, Samsun Tabip Odası Yönetim Kurulu ve Kadın Hekimlik Komisyonu üyeleri, sağlık çalışanları ve Dağdemir'in ailesi katıldı.

Anmanın ardından Samsun Tabip Odası'nda bir basın toplantısı düzenlendi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü'nün Aynur Dağdemir'e adandığı belirtilen açıklamada kadınların ve özel olarak da kadın sağlık çalışanlarının karşı karşıya kaldığı şiddete dikkat çekildi. 

Açıklamada şu talepler sıralandı:

-1 Ağustos 2014 tarihinde imzalanan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin çıkarılan İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa uygulanmalıdır,

-Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına ilişkin Sözleşme-Cedaw, İstanbul Sözleşmesi ve Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi tüm uluslararası insan hakları sözleşmeleri, her yerde ve herkese karşı savunulmalı, onaylanmalı ve onaylandıktan sonra yürürlüğe konulup eksiksiz uygulanmalıdır,

-İnsan haklarının temeli olan, insanların haysiyet ve haklar bakımından eşitliği ilkesi dünyadaki ve ülkemizdeki tüm kadınlar için geçerli olmalıdır,
Pandemi de dahil olmak üzere bütün krizler, kadın haklarını koruyacak ve cinsiyet eşitliğini sağlayacak biçimde ele alınmalıdır,

-Pandemi süreci de dahil olmak üzere kadınların ekonomik, politik, sosyal, kültürel ve üreme haklarının gerçekleştirilmesini kolaylaştıran politikalar uygulanarak cinsiyet eşitliği sağlanmalıdır,

-Medya, klişelerden kurtulup, kamusal ya da özel kimliğine bakmadan faillere odaklanmalı, onları ortaya çıkarıp sorumlu tutarak, kadın hakları ihlallerini ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ortaya çıkarmalıdır."