30 Eylül 2024 Pazartesi

'14 Temmuz '82 ve '96 Ölüm Orucu şehitleri direniş çizgimizdir'

Süresiz açlık grevi ve ölüm orucunda ölümsüzleşenleri anan HBDH YK, şehitlerin birleşik devrim mücadelesinde yaşayacaklarını kaydetti. Açıklamada, tutsaklar üzerinde tecrit ve işkencenin derinleşerek arttığını belirtilirken, tüm kamuoyuna politik tutsakların sesi olma çağrısı yapıldı. 

Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, süresiz açlık grevi ve ölüm orucu şehitlerini selamladı. Hapishanelerin her dönem faşist TC devletinin saldırılarına hedef olurken, yine en görkemli direnişlerle devrimci tutsaklar tarafından faşizme diz çöktürülen mevzilere dönüştürüldüğünü kaydeden HBDH Yürütme Komitesi, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"12 Eylül askeri faşist cunta, binlerce devrimci, demokrat, yurtseveri hapishanelere doldurarak mücadelenin soluğunu kesmek istemiş ve devrimcileri hapishanelere yönelik tecrit, imha ve baskılarla teslimiyet çizgisine çekmek istemiştir. Faşizmin teslimiyet çizgisine 14 Temmuz 1982'de bedenlerini ölüme yatırarak en güzel cevabı veren Amed Zindan Direnişçileri'nden Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek'i direnişlerinin 40. yıldönümünde saygıyla anarken bıraktıkları bayrağı birleşik devrim mücadelemizde daha da yükseklere taşıyacağımızın sözünü yineliyoruz.

Yine 1996 Süresiz Açlık Grevi ve Ölüm Orucu Direnişi'nin 26. yıldönümünde ölümsüzlüğe uğurladığımız Aygün Uğur, Altan Berdan Kerimgiller, İlginç Özkeskin, Hüseyin Demircioğlu, Ali Ayata, Müjdat Yanat, Ayçe İdil Erkmen, Tahsin Yılmaz, Yemliha Kaya, Hicabi Küçük, Osman Akgün ve Hayati Can'ı anıyor, onların hapishanelerde sürdürdüğü birleşik direnişi faşizme karşı yürüttüğümüz birleşik devrim mücadelemizde yaşatacağımıza söz veriyoruz.

'TUTSAKLAR ÜZERİNDE İŞKENCE GİDEREK DERİNLEŞİYOR'
Faşist TC devleti, başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a olmak üzere tüm devrimci politik tutsaklara yönelik ağır tecrit koşullarını, baskı, işkence, teslim alma politikalarını giderek katmerleştirmektedir. Devrimci politik tutsaklar  işkenceyle katledilirken, 'intihar etti', 'hastalıktan öldü' denilerek katliamların, yapılan işkencelerin üstü örtülmeye çalışılıyor. Hasta tutsakların her geçen gün sağlık durumları kötüleşirken, tutsaklar üzerinde tecrit giderek derinleşmekte, yapılan işkencelere her gün bir yenisi eklenmektedir.

'ÖLÜMSÜZLEŞENLERİMİZ MUAZZAM BİR MİRAS BIRAKTI'
AKP-MHP faşist rejimi, onbinlerce devrimci, sol, sosyalist, yurtsever insanları hapishanelerde tutsak ederek, faşizme karşı mücadeleyi kesintiye uğratmayı- bitirmeyi hedeflerken, politik tutsakları da hapishanelerde teslim almaya çalışıyor. Ancak bilinmelidir ki hapishaneler her dönem, faşizmin barbar saldırılarına karşı direnişin en önemli kalelerinden biri olmuştur. Hapishanelerde devrimci politik tutsakları teslim almaya yönelik her saldırıya içeride bedenlerini siper eden binlerce tutsak, dışarıda onları destekleyen kitlesel bir halk gerçekliği, bu uğurda ölümsüzleşen yüzlerce tutsağımızın ödediği bedeller vardır. 14 Temmuz 1982 ve '96 SAG ve ölüm orucu direnişleri ve ölümsüzleşenlenlerimiz bize muazzam bir miras bırakmıştır.

'FAŞİST REJİMİ YIKMAK İÇİN DAĞLARDA, ŞEHİRLERDE MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ'
Amed Zindanlarının işkencecisi Esad Oktay'a Laz Kemalin selamını ileten birleşik devrimin militanları bugün de hapishanelerdeki işkencecilere yönelik eylemlerini sürdürmeye devam etmekte, AKP-MHP faşist rejimini yıkmak için dağlarda ve şehirlerde mücadeleyi büyütmektedir.

'POLİTİK TUTSAKLARIN SESİ OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ'
Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak ölüm orucu direnişlerinde ölümsüzleşen yoldaşlarımızı anarken, faşizme karşı birleşik devrim  mücadelemizi daha da ileriye taşıyacağımızı, işkencecilerden hesap sormaya  devam  edeceğimizi bir kez daha yineliyor, halklarımızı şehitlerimizin mücadelelerine sahip çıkmaya devrimci politik tutsakların sesi ve eylemi olmaya çağırıyoruz."