22 Eylül 2024 Pazar

'100. Yılında Dünyaya Lenin'le Bakmak' sempozyumu başladı

Marksist Teori dergisi tarafından düzenlenen, "100. Yılında Dünyaya Lenin'le Bakmak" başlıklı sempozyum Şişli'de bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezinde başladı. Saygı duruşunun ardından sinevizyon gösterimi yapılan sempozyumda Kolombiya ve Meksika'dan gönderilen mesajlar izlendi. Sempozyum ilk oturumla devam ediyor.

Marksist Teori dergisinin düzenlediği "100. Yılında Dünyaya Lenin'le Bakmak" sempozyumu başladı.

ÇOK SAYIDA KURUM TEMSİLCİSİ KATILDI
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Dönem Sözcüsü Juliana Gözen, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Mücadele Birliği, Devrimci Parti, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Okan Danacı, Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Sözcüsü Tanya Kara, BEKSAV Eşbaşkanları Canan Kaplan ve Ahmet Uçar, SODAP üyelerinin de yer aldığı çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisinin katıldığı sempozyumun açılış konuşmasını Marksist Teori yazarı Sezin Uçar yaptı.

UÇAR: ÇELİŞKİLERİN DEVRİMCİLİKLE TAÇLANDIRILMASININ BAŞLANGICI OLMASINI DİLİYORUZ
Komünist önderler Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'in ölümsüzlüğünün 105, Lenin'in ise 100. yılı olduğunu hatırlatan Uçar, devrimci önderlerin tarihinin, hem doğum günleri, hem ölüm yıldönümlerinde onların teori ve pratiklerinin izini sürmenin önemine dikkat çekti. Bugün sadece Lenin'in ölümsüzlüğünün 100. yılı olduğundan değil aynı zamanda Lenin'in güncelliğine vurgu yapmak için bu sempozyumu gerçekleştirdiklerini kaydeden Uçar, "Marksizmi iktidara taşıyan leninizm, 20. yüzyılın sınıf savaşımlarının eylem lokomotifi oldu. 21. yüzyıldayız, toplumsal devrimin bütün koşulları en üst düzeyde, sınıf savaşımları devrimci önderlik koşullarında karakterize oluyor. Sempozyumumuz ve Lenin'in güncelliği tam da bu koşullardan kaynaklanıyor. Emperyalist küreselleşme çağında teori ve politika üretmek, devrimci komünist hareketin kendini leninizmle inşa ve yapılandırması imkanını realize etmek anlamına geliyor. Marksist Teori olarak düzenlediğimiz sempozyum leninizmin ilke ve yöntemlerini içselleştirme, devrimci önderlik krizini aşmanın vesile olmasına, 20. yüzyıl ayaklanmasının çelişkilerinin devrimcilikle taçlandırılmasının başlangıcı olmasını diliyoruz" dedi.

'BİZ KAZANACAĞIZ' VURGUSU
Ocak ayında devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler şahsında tüm ölümsüzleşenler anısına saygı duruşu yapıldı. Bu sırada, hep bir ağızdan Adnan Yücel'in "Biz Kazanacağız" şiiri okundu. Ardından Türkiye, Kürdistan ve dünyadaki devrim mücadelesi ve tarihsel anlatımların yer aldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

KOLOMBİYA HALKLAR KONGRESİ'NDEN SEMPOZYUMA MESAJ
Oturumlar öncesinde Kolombiya Halklar Kongresinin videolu mesajı izlendi. Mesajda şu ifadeler yer aldı:
"Hepinize merhaba! Kolombiya Halklar Kongresi olarak sizleri kardeşçe kucaklıyoruz.
"Bu sempozyumu düzenleyerek önemli tartışmalar yürüten Marksist Teori dergisinden yoldaşlar, halk hareketleri ve bu dünyayı dönüştürmek isteyen hepimize, son derece önemli bir katkıda bulunuyor.
"Sizlerle paylaşmak istediğimiz ilk unsur, halen iktidarda olan ve ekonomik, siyasal ve askeri gücün tüm koşullarını elinde bulunduran oligarşik rejim arasında güçlü bir anlaşmazlığın damgasını vurduğu, ülkenin içinden geçmekte olduğu siyasi koşullardır.
"Sosyo-ekonomik alanda bir dizi reform gerçekleştirmeye çalışan Gustavo Petro ve Francia Márquez hükümeti, tarihsel bu ittifak hükümetine katılan ve bir tür ortak yönetime sahip olan bazı halk hareketleri ve hükümetten bağımsız, ona eleştirel bir perspektiften yaklaşan diğer halk hareketleri, bugün içinde bulunduğumuz tabloyu oluşturuyor.
"İş reformu, sağlık reformu ve Petro'nun kendisinin de belirttiği gibi, 'tüm sosyo-ekonomik sistemi modernize etmek amacıyla bir temel yaratacak olan değişimler', siyasi rejim tarafından kabul edilmemekte, reformları uygulayabilecek koşulları sağlamamaktadır.
"Bu anlamda, halk hareketleri bu reformların dinamiklerini desteklemiştir, ancak bu girişimler hala parlamenter alanda olduğu ve henüz sokaklara kanalize edilemediği için temel çatışma noktasına henüz ulaşılmamıştır.
"Bu reformlar (ve ilerici olmayan bu yaklaşım), temelde doğaya ve insana karşı dışlayıcı ve yağmacı bir miras tarafından 'kapana kısılmıştır', ve halk hareketleri ile devrimci sol arasında daha büyük bir çelişki yoktur.
"Biraz önce sözünü ettiğim miras, bu ülkede kamu bütçesinin veya bütçenin büyük bir kısmının, esas olarak petrolün çıkarılması ve satılmasına bağlı olduğu anlamına gelmektedir.
"Dolayısıyla, siyasi kararlılığa sahip olmayan çekingen reformların, var olan sistemle mücadele etmesi, bundan kopabilmesi için daha geniş bir ufka sahip olması, yapısal olarak karmaşık ve zordur. Ülkede bağımlı kapitalizmin gelişmesi için gerekli koşullar, yüz yıldır (belki de biraz daha fazla) uygulanıyor. En başından beri bu ülkeye uluslararası işbölümünde hammadde tedarikçisi rolü biçildi ve bu durum değişmedi. Elbette, alternatif enerjilerin geliştirilmesine olanak tanıyan nadir hammaddelerin ve minerallerin keşfi/sömürülmesi dalgasına çoktan girdik ve son yirmi yıldır kırsal kesimde, gıda endüstrisi ve agro-yakıtlar için palmiye yağı üretmek adına gıda üretim dinamiklerinde bir yıkım yaşandı. Kakao ve kahve hala yürürlükte, yani monokültür dinamiğinin ürünleri ağırlıklı olarak ihraç ediliyor ve ülkenin ana döviz kaynağı da buradan geliyor.
"Sizlerle paylaşmak istediğimiz üçüncü ve son unsur ise, tüm bu çatışmaların ve anlaşmazlıkların bir iç savaş çerçevesinde gerçekleştiğidir. Son tahlilde devrimci örgütler ile Kolombiya devleti arasındaki bu çatışma altmış yıldır devam ediyor. Bu süre zarfında bir dizi müzakere ve siyasi çözüm dinamiğinin bir sonucu olarak bazı gruplar silah bırakmıştır, ancak bugün Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) hala silahlıdır. Gerillanın bu devrimci savaşına karşı devlet, bir kontrgerilla askeri doktrinle cevap vermiş ve bu da, devletin bir bütün olarak mutasyona uğramasına ya da yabancılaşmasına yol açmıştır. Devlet, bu kontrgerilla askeri doktrini her düzeyde uygulamaya koymuştur.
"Bu kontrgerilla doktrini, çevre ve koruma politikaları alanına da uygulanmaktadır. Bir tür 'güvenliği arttırma' adı altına, örneğin Artemisa Operasyonu adı verilen ve ülkenin ulusal doğal parkları, tarım alanları da dahil olmak üzere, neredeyse tüm ülke topraklarının, 'çevreyi koruma' ve "yasadışı ekonomiye karşı mücadele" adı altında militarize edildiği ünlü ve tartışmalı bir strateji de dahil olmak üzere bir dizi strateji ve operasyon gerçekleştirilmektedir.
"Bu, doğanın korunması, insanla doğa arasında daha iyi bir ilişki kurulması için mücadele eden halk hareketlerinin, çevre hareketlerinin ve onların liderlerinin zulüm gördükleri ve hatta katledildikleri bu zor koşulları tekrardan göz önüne seriyor. Kolombiya halk hareketi, sanayileşmenin ve kapitalist uygarlık sisteminin doğaya olan etkilerine karşı mücadeleye katılıyor, fakat askerileşmenin ve kontrgerilla askeri doktrinin uygulandığı kırsal alanlarda mücadele koşulları oldukça zor.
"Yoldaşlar, bu kısa selamlama mesajında paylaşmak istediklerimiz bunlar.
"Sempozyumunuzun başarılı geçmesini umuyoruz. Sermayenin yarattığı ve uygarlığın öne çıkardığı bütün bu çatışmaları ve felaketleri ortadan kaldırmak, kapitalizme karşı halkların mücadele stratejisinin oluşturulması için deneyimlerimizi ve fikirlerimizi paylaşmaya sonuna kadar hazırız. Saygılarımızla, yakında görüşmek dileğiyle!"

MEKSİKALI DEVRİMCİLER SEMPOZYUMU SELAMLADI
Kolombiya'dan ulaşan mesajın ardından Meksika Chiapas'tan Yüksek Elektrik Fiyatlarına Karşı Kurulan Ağ ve Yüreklerimizin Sesi Ağı'nın gönderdiği görüntülü bir mesaj izlendi. Mesajda şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye'de düzenlenen 100. yılında Dünyaya Lenin'le Bakmak sempozyumu ve Marksist Teori dergisine selamlar.  
"Sevgili yoldaşlar, Lenin'i Anma etkinliğinin düzenleyicileri ve katılımcıları, Yüksek Elektrik Fiyatlarına Karşı Kurulan Ağ ve Yüreklerimizin Sesi Ağı adına Chiapas Meksika'dan mücadeleci ve devrimci selamlar gönderiyoruz.
"Kuruluşumuz, 30 yıldır elektrik faturalarını ödemeyen yerli grupları ve toplulukları bir araya getiriyor. Hükümet arzın kesilmesini emrediyor, ancak elektrik işçilerinin desteğiyle, şimdi topluluklardaki elektrifikasyon sorunlarını hükümetten bağımsız ve özerk olarak çözen teknisyenler yetiştirdik.
"Karl Marx ve Friedrich Engels'in insanlığa kurtuluş yolunda rehberlik eden yasa ve ilkelerinin uygulanmasını Ekim devriminde somutlaştıran uluslararası proletaryanın ustalarından birinin, Lenin'in anısına düzenlediğiniz etkinliği selamlıyoruz.

SÖMÜRGECİ FAŞİST TÜRK DEVLETİNE DİRENEN KADINLAR SELAMLANDI
"Emperyalistler arası büyük çelişkilerin ve askeri çatışmaların merkezi olan Ortadoğu'da, NATO ve ABD aracılığıyla emperyalist güçlerin bugün Filistin direnişiyle dayanışma içinde olan güçlere karşı kurulan askeri üslere sahip olduğu bölgede, Türkiye, Kürdistan ve özellikle Rojava'da yürütülen mücadele, dünya antiemperyalist mücadelenin ve işçi sınıfının kurtuluşu için verilen mücadelenin bir parçasıdır.
"Sömürgeci faşist Türk devletine karşı mücadele eden Türkiye, Kürdistan ve Rojava kadınlarına selamlarımızı ve takdirlerimizi gönderiyoruz. Kadınların kurtuluşu için, bu kapitalist toplumun devrimci dönüşümü için hayatını veren veya bugün hala hapishaneden mücadele eden kadınların günlük mücadelelerini selamlıyoruz.

'TÜRKİYE VE KÜRDİSTAN'DAKİ SİYASİ TUTSAKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTELİM'
"Halkının ve işçi sınıfının yanında mücadele ettikleri için hapsedilen, işkenceye direnen kadın ve erkek siyasi tutsaklara selamlarımızı gönderiyoruz ve direnişlerini sahipleniyoruz. Temel haklarına saygı gösterilmesi, hapishane koşullarının iyileştirilmesi ve özgürlükleri için açlık grevi yaptıklarını öğrendik. Onların mücadelelerini yaydığımızı ve Türkiye ve Kürdistan'daki siyasi tutsakların özgürlüğü için sesimizi yükselttiğimizi duyuruyoruz. Onların yaşam ve özgürlük haklarına saygı gösterilmesini talep ediyoruz.

ABDULLAH ÖCALAN'A DAYANIŞMA SELAMI
Ayrıca Abdullah Öcalan'a dayanışma selamlarımızı gönderiyor, tecrit altında tutulduğu ve sürekli işkenceye maruz kaldığı askeri cezaevinin kapatılmasını talep ediyoruz. 
"Bugün dünya halklarını ayağa kaldıran Filistin halkına karşı bir soykırım gerçekleştiren, 12 binden fazlası çocuk olmak üzere yaklaşık 25 bin kişinin ölümüne neden olan Siyonist İsrail devletini kınıyor ve Filistin halkının şehitlerine minnetlerimizi sunuyoruz. Siyonist İsrail ile aynı soykırımcı askeri politikayı uygulayan, kamu binalarını, okulları, hastaneleri, parkları, mahalleleri bombalayan, altyapıyı tahrip eden ve halkı susuz ve elektriksiz bırakan Türk devletini ve hükümetini kınıyoruz.  Mücadelenizi selamlıyoruz yoldaşlar. Devrimci selamlar!"

SEMPOZYUM ÜÇ BAŞLIKTA GERÇEKLEŞİYOR
Marksist Teori dergisi tarafından gerçekleştirilen "100. Yılında Dünyaya Lenin'le Bakmak" sempozumu, "21. Yüzyılda emperyalizm, savaş ve devrim" başlıklı ilk oturumla başladı. Moderatörlüğünü Mine Şirin üstlendiği ilk oturumda; Marksist Teori dergisi yazarı Hasan Polat, yazar Mukaddes Çelik ve SODAP adına Mehmet Yılmazer sunumlarıyla katkıda bulunuyor.

İlk oturum devam ederken, ardından, "Lenin: örgüt, yöntem politika", "Ulusal sorun, devlet teorisi ve çözüm" başlıkları altında sunumlar yapılacak.