24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Suruç katliamı davası bitmez

Suruç katliamı davası burada bitmeyecek. 33'lerin anısı, Erdoğan faşizmini yıkma, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde daima yaşayacak!

Suruç katliamı davası Urfa'daki mahkeme tarafından bir katile verilen cezayla kapatıldı.

Oysa Suruç katliamı, Erdoğan faşizminin kendisini inşasının başlıca saldırı yöntemlerinden birinin karekteristik niteliğiydi. Kitlesel katliamlarla korku yaratma caniliğin sembolüydü.

Bilindiği gibi bu katliamlar serisi, Amed HDP mitingiyle başlatıldı, Suruç'la, 10 ekim Ankara ve Antep Kürt düğünü katliamlarıyla devam etti.

Hemen öncesinde 25 Haziran 2015'te Kobanê yenilgisinin intikamını alırcasına IŞİD çetelerini Cerablus ve Türkiye tarafından Kobanê'nin kuzey ve güneyindeki Kanîya Kûrdan, Berxibatanê ve yakın köylerine saldırtarak, 252 sivil kadın, çocuk ve erkeği katlettirmişti. Bu vahşi katliam da saldırının bir parçasıydı.

SURUÇ VE KİTLESEL KATLİAMLAR ERDOĞAN FAŞİZMİNİN YAŞAM TARZIDIR
Diğer saldırı serisi Cizre-Sur soykırımcı vahşetiydi. Top ve tanklarla, JÖH ve PÖH'lerle Kürt halkının direnişi 18 Kürt ilçesinde vahşetle bastırıldı.

Erdoğan, katliamlar serisinde IŞİD katillerini kullandı. Bahçeli ve Perinçek, "daha fazla, daha gözü dönük saldır" narasıyla destek verdiler.

Emperyalist devletler Suruç katliamına ilişkin, katil Erdoğan'a "başsağlığı" dileyerek, sosyalist gençler ve aileleriyle, devrimci hareketle adeta alay ettiler, Erdoğan'a siyasi destek verdiler.

Erdoğan, anlaşmalı Cerablus işgaliyle IŞİD çetelerinden binlercesini resmen de saflarına alarak, ÖSO/SMO içinde örgütledi. Kuzey Suriye halklarına ve diğer halklara karşı bu katilleri kendi emrinde kullanmaya devam ediyor.

SURUÇ KATLİAMI BİR-İKİ IŞİD KETİLİNE HAPİSLE KAPATILAMAZ
Suruç ve IŞİD çetelerine yaptırdığı diğer katliamların birincil suçluları, emri veren Erdoğan, Fidan ve Davutoğlu'dur.

Yalnızca IŞİD'i siyasi olarak katliama kışkırtmakla kalmadılar. Rojava güçlerinin sağ yakaladığı ve şimdi hapiste tuttukları IŞİD'li Türk kökenli katilin ifadesinde söylediği gibi; Türkiye'deki IŞİD örgütlenmesinin yönetiminde MİT'e bağlı olanlar vardı, onlar yereldeki yöneticilerle birlikte katliamları yönetiyorlarlardı.

Erdoğan-Fidan-Davutoğlu da MİT'e emri veren birincil suçlular. Bu nedenle davayı kapattılar, katliamdan hemen sonra sonucu denetlemeye gelen diğer katili bile yargılamadılar ki kendi suçlarına gidecek yol delillerle açılmasın.

Suruç Aileleri İnisiyatifi, sosyalist ve demokratik güçler, davanın avukatları, halk çalışmasıyla, Suruç İçin Adalet kampanyalarıyla, mahkemede suçluları açığa çıkarma çabası göstererek mücadele yürüttüler. Bu devrimci çabaya elbette devam edilmeli.

Bu mücadele baş katilleri yargılatmaya yetmedi. Ama nispeten genişçe halk kesimlerinin gerçeğin bilincine varmasını sağladı. Sağlanan bu düzey, yarın hesap sorma mücadelesinin kaldıracı olacak.

ANILAR YAŞATILACAK, MÜCADELE BİLİNCİ YÜKSELTİLECEK
Her güncel mücadelede Suruç şehitlerinin anıları yaşatılarak, katillerinden hesap sorma şiarı yükseltilerek, işçi sınıfı ve halklarımızın Erdoğan faşizminden suçlarının hesabını sorma bilinci geliştirilecek.

Bu bilinç de devrimci gücü büyütmenin anlamlı desteği olacak ve Erdoğan faşizmini yıkmada mutlaka rol oynayacak.

Bugün Erdoğan faşizmi, yeniden Rojava ve Kuzey Suriye'de işgali genişletme savaşını planlıyor.

Savaş tezkeresiyle aynı zamanda Medya Savunma Alanlarındaki kimyasal kullandığı savaşı da devam ettirecek.

Erdoğan faşizmine ve güncelde savaşı genişletme caniliğine karşı mücadeleyi geliştirmek Suruç şehitlerinin anısını yaşatmanın ve hesap sormanın bir parçasıdır.

Çünkü 33'ler, Rojava devrimine enternasyonalist köprü olma bilinciyle mücadele ederlerken canlarını yitirdiler.

Çünkü Erdoğan faşizmi Suruç'ta olduğu gibi işgalci savaşlarında da aynı katliamları yapıyor. Devrimci güçleri savaşla bitirmek, faşizmini, saltanatını ayakta tutmak ve talanını devam ettirmek istiyor.

Savaş caniliğine karşı, özellikle Türkiye cephesinde mücadeleyi yükseltmek Erdoğan'ın, faşizmi ve saltanatını sürdürme kanlı oyununu bozacak, yenilgisini hızlandıracaktır.

Suruç katliamı davası burada bitmeyecek. 33'lerin anısı, Erdoğan faşizmini yıkma, özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde daima yaşayacak!