24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | SADAT mehdisini beklerken

İzmir HDP'de Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer'in Suriye'de SADAT kampında eğitildiği, SADAT'la bağlantılı poligonlarda atış eğitimi yaptığı, bilgisi davaya müdahil avukatlarca ortaya konmuştu. Konya'daki Kürt ailenin katilinin de SADAT tedrisatından geçtiği muhtemel.

SADAT, Millet İttifakı liderleri tarafından gündeme taşınınca, geniş kitlelerin gündemine girdi. Bu bir yanıyla Erdoğan diktatörlüğünü seçimle sona erdirme isteğinden geliyor. Ve CHP lideri Kılıçdaroğlu, devlet içinden kendisine ulaştırılan bilgiye göre, SADAT eliyle Erdoğan, 7 Haziran-1 Kasım sürecine benzer saldırıları gerçekleştirecek bilgisini kamuoyuna açıkladı.

Erdoğan iktidarını sürdürmek için savaş ve saldırıları kullanabilir, çünkü şimdiye değin var olan pratiği bunu kanıtlıyor. Bu saldırıların ne düzeyde olacağını ise, kendi ihtiyacı ve isteği değil, burjuvazi ve emperyalistlerin ihtiyaç ve eğiliminin de rol oynayacağı karşıdevrimin çoklu aktörlerinin güç ilişkisi belirleyecek.

Fakat, iktidar dalaşı için Erdoğan'ın saldırıları rakibi Millet İttifakı'ndan daha çok halkı ve antifaşist siyasi güçleri hedef alacak. Konu seçimler meselesini aşıyor.

SADAT, bir yanıyla Blackwater, Akademi, Wagner benzeri savaş ve kontrgerilla eğitimi veren özel militarist kuruluş.

Diğer yanıyla, politik islamcı militarist örgüt.

Özellikle içeride ve dışarıda kontrgerilla eğitimi veriyor, Erdoğan faşizminin çetelerini eğitiyor ve yönlendiriyor.

Devlet içinden bilgi alabilen Kılıçdaroğlu ve Akşener Tokat, Konya, İstanbul ve diğer birkaç kentte askeri eğitim kamplarının varlığını açıkladılar. Suriye'de ÖSO'yu eğitip donattığı, politik islamcı çetelere MİT tırlarıyla silah gönderdiği, İdlib'de askeri eğitim kamplarının varlığı, çeteleri Libya iç savaşına taşıdığı ve TSK'lı muvazzaf askeri danışmanlarla birlikte savaşta yönettiği açığa çıkmıştı.

15 Temmuz darbe girişimine karşı Erdoğan'ın çağrısıyla bin kişilik gücü harekete geçirdiğini SADAT yöneticileri övünerek anlatıyorlar. Anlaşılan diktatörlüğün cinayet ve saldırılarına karışanların yargılamadan muaf tutulmaları yasasını çıkarma aklının da SADAT'tan geldiği muhtemel.

Erdoğan faşizmi, Medya Savunma Alanları'na işgalci savaşla birlikte, içeride suikastleri başlatarak şovenist linç hareketleri geliştirirken İzmir'de HDP'de Deniz Poyraz'ı katleden Onur Gencer'in Suriye'de SADAT kampında eğitildiği, SADAT'la bağlantılı poligonlarda atış eğitimi yaptığı, bilgisi bazı belgelerle davaya müdahil avukatlarca ortaya konmuştu. Konya'daki Kürt ailenin katilinin de SADAT tedrisatından geçtiği muhtemel.

Suruç, Amed, Ankara Gar, Antep düğün katliamlarındaki DAİŞ'li katillerin görevlendirilmelerindeki rolü henüz bilinmiyor.

Erdoğan-Bahçeli'nin Osmanlı Ocakları'ndan Ülkücülere, Alperenlere değin paramiliter güçlerini SADAT'ın eğitim-koordine görevi üslendiği anlaşılıyor.

SADAT'ın daha kurumsal işlevi ise, TSK'yı Erdoğan faşizminin kurumu olarak yeniden biçimlendirmesi.

Öncesinden başlayarak ve SADAT şefi Tanrıverdi'nin saraya militarizmin baş danışmanı olarak atanmasından sonra "Milli güvenlik" toplantılarının seçkinleri arasında yer alması daha çok da bu görevle ilgili. SADAT, TSK'ya onbinlerce üniversite mezunu sivilin subay alınması işinin denetçiliğini yapmış. Yanı sıra TSK'ya kadro yetiştiren okulların yeniden ve Erdoğan-Bahçeli kliğinin iktidarına göre örgütlenmesi politikasını oluşturmuş.

Demek ki SADAT yalnızca paramiliter eğit-donat-görevlendirme çetesi değil aynı zamanda Erdoğan faşizminin militarist kurumsallaşmasının stratejisti.

NATO, kontrgerilla örgütlenmesini, ABD ve İngiltere generalleri öncülüğünde, orduları ve polis teşkilatları içinden bazı subay ve şefleri görevlendirerek yasadışı kirli ve kan dökücü işleri yaptıracağı antikomünist sivil militanlardan oluşturuyordu. Türkiye'nin eski kontrgerillası da bu şemaya göre örgütlenmişti.

Erdoğan faşizmi, SADAT ve Akar-Soylu yönetiminde, iç ve uluslararası islamcı militanlardan, Bahçeli'nin ülkücüleri ve ülkücü mafyadan yeni kontrgerillasını oluşturdu.

Burjuva muhalefet, SADAT'a karşı çıkmaya başlarken, sarayı ve Akar-Soylu çetesini, sarayın içte ve dış işgallerdeki suçlarını sessizce geçiştiriyor, siyasal kriz büyümesin diye!

SADAT kıyamet gününden kalıcı çıkış gongunu 2013'de Erdoğan'ı mehdi ilan ederek çalmayı hesaplarken, müstakbel mehdi şimdi onlara sahip çıkmaz görünüyor.

İşçi sınıfı ve ezilenlerin mücadelesi Erdoğan faşizminden, SADAT ve diğer çetelerden bütün suçlarının hesabı mutlaka soracak, sorulmalı.