24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Molla'nın terkisine binmek

Halk Cephesi, İran halklarının kahramanca sürdürdüğü 16 Eylül Ayaklanması'nı Batı emperyalizminin Molla rejimini devirmek için tezgahladığı örgütlü bir hareket olmakla suçladı. Ukrayna Maidan faşist ayaklanmasına benzetti.

Halk Cephesi geleneğinin yayın çizgisindeki Halkın Sesi TV (HS) Anti-Emperyalist Cephe (AEC) imzasıyla İran halk ayaklanmasına karşı Molla rejimini destekleyen bir tutum aldı. (https://halkinsesitv1.org/iran-emperyalizm-mevcut-iktidari-devirmek-icin-ukrayna-ve-rojavada-gerceklestigi-renkli-devrimi-ve-yeni-bir-rojavayi-hayata-gecirmek-istiyor/)

İran halklarının kahramanca sürdürdüğü 16 Eylül Ayaklanması'nı Batı emperyalizminin Molla rejimini devirmek için tezgahladığı örgütlü bir hareket olmakla suçladı. Ukrayna Maidan faşist ayaklanmasına benzetti.

Ayaklanmayı destekleyen devrimci ve emekçi solu ise,"emperyalizm"in "beyinlerini işgal ettiği" hareketler olarak suçladı.

Halk Cephesi'nin bu tutumu, emperyalist devletlerle çelişkisi olan burjuva gerici devletleri desteklemenin nasıl gerici bir tavra düşürdüğünün öyküsü. Sınıfsal içeriği boşaltılmış antiemperyalist ulusalcılığın varacağı noktayı kanıtlıyor.

Oysa bu devrimci gelenek 70'li yıllarda, Bağlantısız devletlerin "mücadelesi"ne bel bağlamaya karşıydı. Tüm ülkelerde halk devrimlerini kararlılıkla desteklerdi.

Fakat 90'lı yıllardan sonra sınıf içeriksiz antiemperyalizmiyle, "bağlantısız" üçüncü dünya burjuva devletlerini emperyalizme karşı desteklemesiyle bu ülkelerdeki halkçı ayaklanma ve devrimlere düşmanlık politikasına battı.

İran halkları son beş yılda 3 genel ayaklanma ve çok sayıda mücadeleyle, ulusalcı etkilenmedeki sol partilere politika değişikliğini dayattı. Örneğin milliyetçi bölünme paranoyasını benimseyen TKP bile son ayaklanmada tavrını değiştirmek zorunda kaldı.

Fakat Halk Cephesi, emperyalizmle çelişkisi olan burjuva devletlerdeki sınıf mücadelesine ulusalcı kuşkuculukla yaklaşmayı Molla faşizmini halk ayaklanmasına karşı destekleme tavrına vardırdı.

Öyle ki, "Devrim" Muhafızları'nın gerici açıklamalarını , İran devrimci ve halkçı örgütlerinin açıklamaları karşısında benimsedi:

"CIA'nin eğittiği kişiler arasında Mahsa Amini de var" yalanının doğruluğunu ilan etti. Rojhilat Kürt örgütlerini Irak'taki emperyalizm işbirlikçilerinin silahlandırdığını iddia etti. CIA, MOSSAD ve MI6'nın ayaklananları silahlandırdığı yalanına atıf yaptı.

Benimsediği Molla faşizminin yalanlarıyla İran halklarının ayaklanmasının emperyalizm tarafından tezgahlandığını sözüm ona ispatlamış oluyor. ABD emperyalizmi sözcülerinin halk ayaklanmasını destekleyici demeçleri de olunca bu tezgah tam açıklığa kavuşmuş oluyor!

Oysa Lenin'in de vurguladığı gibi, emperyalistler ve rakip burjuva devletler halk ayaklanmasına ajan sokmaya çalışır. Başıbozuk lümpenler, İran özgülünde "tekfirci" Beluci örgüt taraftarları, Şah'a sempati duyanlar ayaklanmaya katılabilir. Fakat bu durum ayaklanmanın halkçı niteliğini değiştirmez.

Lenin, bu bahaneleri gösterenlerin devrim ve ayaklanmanın ne olduğunu bilmemekle eleştiriyordu. Fakat Halk Cephesi yazarları ise, "bağlantısız" burjuva devletleri destekleyen ulusalcı görüşten hareketle halk ayaklanmasını anlamıyor, Molla faşizminin terkisine biniyorlar.

Halk Cephesi, silahsız ayaklanmacıların, tepeden tırnağa silahlı faşist Besic'lere karşı öz savunma olarak bireysel silah kullanmasını, Molla rejiminin katliamcılığını ve idamlarını meşrulaştırmak için kullanacak denli rejim taraftarlığı yapıyor.

İran halklarının, ulusal özgürlük talebi de dahil, faşist rejimi yıkmak için canlarını siper ederek ayaklanmayı devrime dönüştürme çabasını, özellikle Kürt ve Beluci ulusal mücadelesi açısından vurmaya çalışıyor. Rojava devrimine düşmanlıkla birleştiriyor. Kürdistan devriminin armağanı "Jin, jiyan, azadî" sloganına ve kadın devrimini geliştirmesine karşı da düşmanlık sergiliyor.

Oysa, devletlerin çekişmesi değil, Türkiye ve Kürdistan'da olduğu gibi, Irak'ta hayat pahalılığına karşı Şii halkın başkaldırısındaki gibi, emekçilerin ve ezilenlerin İran Molla faşizmine karşı mücadelesi tarihin motorudur. Halk Cephesi'nin ulusalcı bakışı bir yana bırakarak bu mücadeleleri İran ve Suriye'de desteklemesini, geçmiş devrimci geleneğindeki kararlığı benimsemesini ummak istiyoruz.