24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Kurşun ve hile

Erdoğan-Bahçeli çetesi 2015 dönemindeki kadar güçlü  değil. Şok ve dehşet yaratan Çöktürme Planı benzeri kitlesel kanlı seçim sürecini tekrarlamayı güçsüzlüğü nedeniyle başaramaz. Aslında  bu kez de denedi.  Konya, İzmir, Paris cinayetleriyle ve orman yangınlarıyla  Kürt düşmanı linç hareketleri  örgütlemeye çalıştı. İstiklalde bomba patlatmayı örgütleyerek işgalci savaşı genişletmeyi denedi ama amacına ulaşamadı.

Erdoğan-Bahçeli çetesi burjuva muhalefetin iki partisinin İstanbul binalarına da kurşun gönderdi.

Bu, tabii ki uyarı.  Seçim çalışmalarında ve çok büyük olasılıkla seçim hilesiyle sonuç alma saldırganlığına karşı  burjuva muhalefeti sindirmeyi amaçlayan uyarı.

Faşist çete  mafyavari uyarısını Millet İttifakı(Mİ)  saflarına yönelik kan dökmeye vardırır mı? Zayıf bir ihtimal  görünüyor. Çünkü hem Kürt Özgürlük Hareketi (KÖH) ve devrimci hareketi asla sindiremedi ve fiziken bitiremedi, hem de yine bu nedenle bugün dünden çok daha güçsüz.

Ayrıca mali ekonomik zorluklar içinde, ihtiyacı olan yeni sermaye ve borçlanma musluğunu elinde tutan Batı'lı emperyalist cephe 2015'ten farklı olarak  at değiştirmeyi tercih ediyor görünüyor.

Bu dezavantajları nedeniyle faşist çete Mİ saflarına yönelik olarak kan dökeceğini hissettiren uyarı türünden  saldırılaryla ve elindeki OHAL'le yasakları tırmandırmakla, büyük çaplı seçim hilesiyle yetinecek muhtemelen. İhtimal düşük ama Netenyahu iktidarının Gazze'ye yaptığına benzer biçimde kısa süreli bir işgal genişletme savaş denemesiyle "milli mutabakatçı" burjuva muhalefeti arkasına takabilir.

Devrimci demokratik saflara yönelik saldırılarını yoğunlaştıracağı ise kuşkusuz. Seçim çalışması yasaklarından, çalışma bürolarının kurşunlanmasına, zindan silahını işletmeye, hatta korucu-jandarma-polis ve  Hüda-Par marifetiyle zor kullanarak HDP'nin kitle desteğinin güçlü olduğu yerlerde taraftarlarının oy kullanmasını engellemeye, çok yoğun sandık hilelerine  kadar vardıracak.  

Erdoğan-Bahçeli çetesi 2015 dönemindeki kadar güçlü  değil. Şok ve dehşet yaratan Çöktürme Planı benzeri kitlesel kanlı seçim sürecini tekrarlamayı güçsüzlüğü nedeniyle başaramaz.

Aslında  bu kez de denedi.  Konya, İzmir, Paris cinayetleriyle ve orman yangınlarıyla  Kürt düşmanı linç hareketleri  örgütlemeye çalıştı. İstiklalde bomba patlatmayı örgütleyerek işgalci savaşı genişletmeyi denedi ama amacına ulaşamadı.

Bu denemeden sonra  yeniden aynı düzeyde saldırıyı gerçekleştirecek güçte  değil. Depremden bir süre önce IŞİD eliyle Batılı emperyalist ülkelerin elçiliklerine karşı eylem düzenletip OHAL gerekçesi yaratmak istedi. Fakat planı deşifre oldu. Deprem felaketini yaşatırken OHAL bahanesi buldu. OHAL'e karşı çıkmayan burjuva muhalefet, yalnızca KÖH ve devrimci hareketi faşist zorbalığa maruz bırakmayı seyretmekle kalmadı. Kendisine yönelik hile ve baskıyı uygulaması için de Erdoğan-Bahçeli çetesini cesaretlendirdi.

Vurgu yapmak istediğimiz ise, burjuva muhalefetin, Çöktürme Planı ve Rojava işgalinden başlayarak, Erdoğan faşizminin kurucu terörü ve işgalci savaşlarıyla uzlaşması, hatta işgalci savaşları "milli mutabakat"la desteklemesi, dün ve bugün kendisine yönelik Çubuk lincini ve  kurşunlamaları davet etti.

Erdoğan faşizminin  Kürtlere ve devrimci harekete karşı,  içeride ve dışarıda çoktan hamle yaptırdığı  kirli savaş ve SİHA cinayetlerine, HDP'yi kapatma ve vekilleri ile binlerce kadroyu  zindanda rehine  tutma, belediyelerini kayyumla gaspetme saldırılarına ses çıkarmayan Mİ liderleri, baskı sırasının kendilerine gelmekte olduğunu izleyip görecekler.

Özellikle  Erdoğan-Bahçeli çetesi, seçim sonuçlarını hileli tarzda kendilerinin kazandığını ilan edip, faşist kitlesini erken saatlerde sokağa salarak baskı uyguladığında sürpriz olmayacak bu oldu bitti karşısında  Mİ liderleri şaşkınlık numarası yapacak fakat hareketsizlik içinde kalacaklar.

Bu onların bilgi eksikliğinden değil, burjuva hakimiyetinin  siyasal krize yuvarlanmaması için, burjuva kliklerden bağımsız halk hareketinin yükselmemesi için,  bilinçli tercihlerinden kaynaklanıyor.

Kürt hareketine ve devrimci harekete karşı Erdoğan faşizminin zulmüne ve kirli-işgalci savaşına, cinayetlerine dur demeyen Mİ liderleri, kurşun üzerine şov yapıp oy toplamakla yetinerek, sadece çifte standartçı davranmakla kalmıyorlar.

Peşlerine taktıkları antifaşist halk kesimlerinde yarattıkları umut ve beklentiye ilişkin de hayal kırıklığı yaratacaklar.

Erdoğan faşizminin katilliklerine  dur demeyen Mİ liderleri kendilerine de kurşun ve hile davetiyesi çıkarmış oldular.