24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | İşgal ve şovenizmin buz kesen havası

Vurgulayalım, sömürgeci savaş zulmüne sessizlik, savaşçı şovenizmi azdırır, emekçi solu tümüyle boğar. Erdoğan faşizminin Kürt yurdunu işgalden ve soykırımcı saldırılardan bir amacı da bu değil mi?

Erdoğan-Akar'ın militarist ordusu 10 Şubat gecesi Medya Savunma Alanları'ndan olan Garê'yi yoğun bombalayarak, kontra özel kuvvetleri indirdi.

Faşist diktatör ve tetikçileri, Türkiye'yi militarizmde güçlendirmekle ve çok sayıda savaşı gerçekleştirmekle övünüyorlar.

19. yüzyılın en büyük emperyalist devleti İngiltere, işgalci savaşların da, halklara karşı soykırımcı katliamların da en büyük suçlusuydu.

Bölgede işgalcilik yarışına giren Erdoğan faşizmi, 19. yüzyıl İngiliz militarizmi ve sömürgeciliğinin zulmünden farklı bir şey yapmıyor.

20. yüzyılda güçlenen Alman emperyalizmi özellikle Hitler faşizmi döneminde yıldırım savaşlarının zaferleriyle ünlendi. Sovyetler Birliği Hitler Almanya'sını yenmeseydi yarım yüzyıl kapitalist emperyalizmin liderliğini yapacak, kendi suretinde dünya kuracaktı. Bu faşist dünyayı kuramadan bile diğer faşist emperyalistlerle birlikte büyük çoğunluğu işgallerde olmak üzere 50 milyon insanı katletti. Üstün ırk zihniyetiyle "aşağı ırklar"ı soykırımdan geçirmekte tereddüt etmedi.

Şimdi faşist şef Erdoğan, Hitler faşizminin yaptığına benzer biçimde hareket ediyor. Burjuva faşist devletin bekası ve güvenliğinin Afrika'dan başlayacağını tetikçilerine söyletiyor. Ulusal demokratik özgürlük için mücadele eden Kürtleri son ferdine kadar yok edeceğini her defasında tekrarlayor. Rojava'yı Efrîn'den Serêkaniyê'ye işgal ile övünüyor. Baş kesen tecavüzcü çeteleri Kürt halkının kanını dökmek için seferber etmekle gurur duyuyor. Sayısız Pençe savaşını Pençe-Kartal 2 işgaliyle sürdürüyor.

Garê işgal girişiminde, ABD, AB, Rusya gibi emperyalistlerin desteğini arkasına alarak yürütüyor. Unutmayalım 22. yıl önce sayın Öcalan'ı tutsak alarak Türkiye faşizminin İmralı tecridine gönderen de ABD ve İsrail güçleriydi. Erdoğan faşizmi, bölgede KDP yönetimi ile Irak Kazımi hükümetinin desteğini, savaş bakanı Akar'ı göndererek, işbirlikçileri Ankara'ya davet ederek alıyor.

Emperyalistler ve bölge gericileri bu desteği, Erdoğan faşizminin, bölgenin devrimci öncüsü ve komünistlerle demokratik güçlerin mücadele yoldaşı Kürt Özgürlük Hareketi'ni tasfiye etmesi için veriyorlar. Emperyalistler ve bölge gericileri, Kürdistan devrimini ezerek, bölge halklarını karanlığa mahkum etmek istiyorlar.

Bütün gericilerin desteğini alan faşist sömürgecilik, Güney'den kumanda ederek Garê'yi kolayca işgal edip işgali yayacağını hesap ediyordu. Gerillanın hava bombardımanı altında korkusuz direnişi, indirme anında işgalci güçleri başarıyla vurdu, daha güneyden işgali baştan bozguna uğrattı.

Erdoğan faşizminin sömürgeci ve boğaz kesen güçlerinin, Rojava'daki işgali genişletmek için Ayn İsa ve Til Temir'e de saldırdıkları dikkate alınırsa, Medya Savunma Alanları'nda işgali yeniden genişletmeye intikamcı çaba harcayacakları söylenmelidir.

Emperyalistler ve bölge gerici devletleri, Kürdistan özgürlük devrimini ezmeye girişirken, Türkiye'de sömürgeci işgale karşı ses yükselten kararlı ve enternasyonalist devrimciler dışında sessizliğin buz kesen havası hüküm sürüyor.

Bu şovenist hava emekçi solun bir bölümünde de var.

Vurgulayalım, sömürgeci savaş zulmüne sessizlik, savaşçı şovenizmi azdırır, emekçi solu tümüyle boğar. Erdoğan faşizminin Kürt yurdunu işgalden ve soykırımcı saldırılardan bir amacı da bu değil mi?

Şimdi haklar ve özgürlükler için, faşizmi yenmek için mücadeleyi yaygınlaştırırken, bizleri savaş şovenizmiyle de boğmak isteyen Erdoğan faşizminin Garê'de, Heftanîn'de, Rojava'da işgalci savaşlarına karşı sesimizi ve mücadeleyi yükseltmenin zamanı.

Erdoğan faşizmine karşı mücadele, işgalci savaşlarına karşı mücadeleyle kopmazcasına bağlıdır. İşgalci savaşlara karşı sessizlik, faşizme karşı mücadeleyi topallaştırır, faşizmin karanlık zaferini kolaylaştırır. Hem Türkiye'de hem de bölgede!

Erdoğan faşizminin, emperyalistler ve bölge devletlerinin desteğindeki işgalci savaşlarına karşı mücadeleyi yükseltmek, faşizmi yenme ve özgürlüğü kazanma mücadelesinin onurlu görevidir. Bölgede devrimin gücünü korumanın ve yükseltmenin görevidir!