24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Diktatörün kitle desteğini yarmak

Bildiğimiz ama başarılı pratiklerini yeterince gerçekleştiremediğimiz devrimci ve antifaşist mücadele faşist rejimin kitlesini yarabilir.

Diktatörün kitle desteğinin tahmin edilenden daha az oranda gerilediği seçim sonuçlarından-hile payı düşürülse bile- anlaşılıyor.

Destek kitlesinin hangi vesileyle bağlandığını ve ne düzeyde kararlılık taşıdığını anlamak da önemli. İslami muhafazakarlıktan hareketle bağlanma etkenlerden birini oluşturuyorsa, MHP dolayımından şovenist milliyetçilikten destek vermek diğer etkeni oluşturuyor. Her iki kesimin biraz daha geniş halkalarını büyük devlet şovenizmi yoluyla da  etkileyerek desteğini genişletebilmesi diğer bir faktör.

Küçük burjuva çıkar başka bir etken.

Ayrıca devlet olanaklarını kullanarak "yardım" dağıtma diğer bir etken.

Bu destek kitlesinin önemli orandaki bölümü, faşist şefe nispeten kuvvetli bir zehirlenmeyle bağlanmış durumda. Kısacası faşistleşmiş durumda. Erdoğan'nın bu kitlenin bir bölüğüne "Selo'ya idam" sloganları attırabilmesi, tutkuyla zehirlenenlerin faşist saldırganlığı kafile kafile benimsediklerini gösteriyor.

Çıkarcılar ve faşistleşen kesim bir yana bırakılırsa, diğer destek kesimi, örneğin yoksul işçi kesimleri Erdoğan faşizminden koparılabilir.

Burjuva muhalefetin seçim başarılarıyla bu kitlenin faşizmden kopmayacağı görüldü. Buna bel bağlanması, emekçi sol hareketin kolaycılık zaafıydı. Bildiğimiz ama başarılı pratiklerini yeterince gerçekleştiremediğimiz devrimci ve antifaşist mücadele faşist rejimin kitlesini yarabilir.

Öncelikle rejimin faşist saldırılarına karşı, her türden direniş, bu kitlenin moralini bozarak kararsız destekçilerde erezyona yol açar.

Fakat bu direniş için antifaşist kitlenin, faşist saldırılara karşı ve gasp edilmiş haklar için eylemlere seferber edilmesi , bu amaçla burjuva muhalefetin felç edici hegemonyasından devrimci hegemonyaya kazanılması gerekir. Tabii ki, faşizme karşı kitlesel eylemleri hazırlama çalışması ve eylemin etkisiyle söz konusu antifaşist kitle- yavaş veya hızlı- parça parça  devrimci hegemonyaya  kazanılabilir.

Burjuva muhalefetin etkisindeki daha geri emekçi kitleler ile diktatöre oy vermiş ama kararsızca destek veren yoksul kesimler, güncel taleplerle irili ufaklı mücadeleler içine çekilerek, mücadelenin değiştiriciliği ve eğiticiliği yoluyla devrimci demokratik güçlerin etkisi altına kazanılabilirler.

Antifaşist direniş ve güncel taleplerle mücadelelere öncülüğü elbette komünist, devrimci, demokratik partiler ve kitle örgütleri yapmalıdır. Mücadeleler içinde değişime ve bilinç sıçramasına elverişli hale gelecek kitleleri, faşizmi yıkma, halkçı bir demokrasiyi devrimci iktidar altında kurma bilincine, işçileri ise bu bilinç yanı sıra sosyalizm bilinciyle eğitmelidirler.

Devrimci ve emekçi sol harekette bazı alışkanlıklar bu çalışmanın geliştirilmesinin önünde engel. Şöyle ki, yasal sosyalist partilerle, işçi sendikalarındaki, emekçi memur sendikalarındaki, meslek odaları ve diğer demokratik kitle örgütlerindeki mevzilerle yapılan çalışmanın tartışmamız açısından belirgin zaafları var.

Temsil ve hitap ettiği sınıf ve kesimlerden kitleyle kaynaşma, onların yakıcı sorun ve taleplerini isabetlice belirleyip mücadeleler geliştirme, bu mücadeleler içinde kadrolar yetiştirme, yeni yeni kesimleri kitle çalışması ve isabetli eylemlerle kazanma ve örgütlenmelerini yaygınlaştırma  yeteneği körelmiş durumda.

Bu körelmenin değişik nedenleri var. Ama öne çıkan nedenler faşist saldırıların yarattığı fiziki kayıplar ve yorgunluk ile çalışmanın kitle kazanmadaki verimsizliğinin yarattığı ideolojik yorgunluk önde gelen nedenler.

Faşist saldırganlığın yarattığı kayıplar elbette devam edecek. Fakat kitle kazanmadaki kısırlık ve bunun yarattığı ideolojik yorgunluğun giderilmesi şart. Bu alandaki zaaf ancak kitlesel mücadeleler ve kitle çalışması içinde ve bilinçli iradi çaba, siyasi deneyim, ideolojik/teorik donanımla giderilebilir.

Devrimci hareket hatalarından dersler çıkararak, eksikliklerini bilince çıkararak, pratiğini değiştiren/geliştiren özeleştiriyle, Erdoğan faşizmine karşı mücadelede baş eğmezliğini kitlesel mücadeleler geliştirme yeteneğiyle birleştirirse faşizmin kitle dayanağını yarabilir.

Elbette emekçi sol hareket de pasifliğini gidererek kitlesel mücadeleleri geliştirmeyi ivmelendirmeye sarılırsa faşizmin kitle desteğini yarabilir. Antifaşist kesimleri ayağa kaldırmak ve faşizmin kitle dayanağını yarmak yaşamsal güncel görevdir.