24 Kasım 2024 Pazar

Ziya Ulusoy yazdı | Bozova, linç ve endişe

Erdoğan faşizmi, MİT ve polis aracılığıyla örtük olarak linçleri kışkırtıp şovenist kitle yaratmaya çalışırken, MHP'den ulusalcılara uzanan geniş burjuva kesim ise şovenist düşmanlığı kaşıyor.

Bozova'da Suriye göçmeni fırıncı F.K'nın çalışan bir çocuğu cinsel istismar etmesine karşı, halk protesto hareketine girişti ve kalabalıktan bazıları Suriyeli bazı mültecilerin dükkanlarına saldırdı.

Çocuk istismarcılarına karşı kitlesel linç hareketi Türkiye ve Kuzey Kurdistan'ın hemen bütün illerinde yaygın bir hareket. Bu nedenle öncelikle Bozova'da halkın istismarcıyı protestosu cinsel kriminallere karşı yaygın lincin bir parçası.

Fakat halk aynı zamanda "Suriyeli istemiyoruz"u dile getirdi ve protestocuların bir kısmı bazı Suriyelilerin dükkanlarına saldırdı.

Mülteci düşmanlığı Türkiye'de çok yaygın. Erdoğan faşizmi, MİT ve polis aracılığıyla örtük olarak linçleri kışkırtıp şovenist kitle yaratmaya çalışırken, MHP'den ulusalcılara uzanan geniş burjuva kesim ise şovenist düşmanlığı kaşıyor. MHP'li ülkücü çeteler, mültecilere linç saldırılarını doğrudan örgütlüyor.

Kürt illerinde ise mülteci düşmanlığı yaygın değil. Bozova'da Suriyeli dükkanlara saldırı ilk sayılır.

Suriyeli mülteciler yaklaşık 3 milyonu aşan nüfusa sahip. Göçmenlerden farklı olarak Suriyeliler iç savaş mağduru mülteciler.

Bir kısmı elbette gerici iç savaşta islamcı örgütlerin kitle tabanı. Böyle olsa da büyük kitlesi savaş mağduru.

Suriyeli mültecilerin büyük çoğunluğu olan bu kesim ile Suriyeli ilticacı islamcı örgütlerin kadro ve savaşçılarına karşı tavır farklı olmalı.

Savaş mağduru Suriyeli mülteciler ile diğer göçmenlere ilişkin, halkların kardeşliğine uyan bir politika izlenmeli. Kapitalizm göçlere kaçınılmaz olarak yol açarken, gerici savaşlar kundaklayan emperyalist devletler ve Erdoğan gibi bölgesel sömürgeciler savaş suçu işledikleri gibi savaş mağduru kitlesel mülteciliğe yol açıyorlar. Unutmayalım emperyalistler ve Erdoğan Suriye gerici iç savaşını çıkarmadan ve Suriye'yi işgal etmeden önce Suriyeli kitlesel mülteci yoktu.

Suriyeli savaş mağduru kitlesel mülteciliğe yol açtıkları için Erdoğan, militarist şefler ve ABD'li yöneticiler yargılanmalı. Mültecilere değil, bu savaş suçlularına öfke yöneltilmeli.

Mülteciler içinde daha küçük ama yine de sayısı onbinleri bulan islamcı, batı yanlısı ve işgal bölgelerinde Erdoğan'ın vurucu güç olarak kullandığı çetelere ilişkin politika farklı olmalı. Bu çetelere oturum verilmesine, savaş suçu işletilmesine ve işgal dayanağı koloni, savaşın vurucu gücü olarak kullanılmalarına karşı kitleleri siyasi tavra yönelten mücadele kampanyaları yürütülmeli.

Mültecilerin, küçük esnaf hariç, büyük çoğunluğu kayıtlı veya kayıtsız ucuz işgücü. İktidarın teşvikiyle kapitalistler ucuz göçmen/mülteci işçiyi, işçi ücretlerinin açlık sınırının altına düşürmede baskı olarak kullanıyorlar.

İşçi sınıfı enternasyonalizmi, işçi sınıfı kardeşliğini ve mücadele birliğini gerektirir.

Ucuz işçi olarak kapitalistler tarafından kullanılan mülteci işçileri kapitalizme karşı mücadelede yerli işçilerle beraber mücadeleye seferber etmek doğru olan tutumdur. Bu tutum aynı zamanda Erdoğan'ın Suriyeli mültecileri faşizmin İslamcı kitle desteği olarak kullanmasına karşı da etkili olur.

Bozova'da ve diğer illerde yurtsever Kürt halkı, Erdoğan Suriyeli mültecilerden onbinlerce çete devşirerek Rojava'da Kürtlerin katili olarak kullandığı için de Suriyeli mültecilere karşı endişeli. Mücadelede aldığı bilinç mülteci lincine girişmesini engellese de kısmen bu siyasi tepkiyle kısmen de "en alttakine" karşı gerici tavırla lince katılabiliyor.

Küçük esnaf arasında yerli-mülteci ayrımı/rekabeti, devrimci hareketin ve yurtsever Kürtlerin ilgisiz ve uzak kalması gereken bir olgu.

Erdoğan faşizmine ve kapitalist ucuz mülteci/göçmen işgücü talanına karşı, mülteci yerli işçi ve yoksulları birleştirme politikasıyla, Erdoğan'ın Suriyeli mültecilerden işgalci katiller devşirmesi ve sömürgeci koloni yerleştirmesine karşı mücadele politikası birleştirilmeli. Kürtlere karşı sömürgeci çete ve koloni politikasına karşı mücadele verilerek Kürt halkının Suriyeli mültecilere ilişkin endişesi giderilebilir. Böylece Suriyeli mülteci işçilerle yerel Kürt işçi ve yoksullarının mücadele kardeşliği kolaylaştırılabilir.

Mülteci düşmanlığı ve linci şovenist kitleyi pekiştirerek Erdoğan faşizminin kitle desteğini güçlendirir. İşçilerin mücadele kardeşliği ve sömürgeci işgalciliğe karşı mücadele faşizmin kitle desteğini yıkar.