GÜNCEL
Victor Jara dudaklarında şarkıyla hayata veda etti: Venceremos
Latin Amerika'da "Nueva cancion/Yeni Şarkı" akımının kurucusu olan Violetta Parra ile tanıştı. "Yeni Şarkı" kısa zamanda emperyalizmin ve sömürgeciliğin karşısında bir direniş simgesi haline geldi. Victor Jara da, Yeni Şarkı akımının önemli bir temsilcisi oldu.
"Victor Jara dudaklarında şarkıyla öldü. Onu yanından hiç ayırmadığı yoldaşı, gitarıyla birlikte stadyuma getirdiler. Ve şarkı söylemeye başladı. Öbür tutuklular, gardiyanların ateş açma tehdidine rağmen melodiye eşlik etmeye başladılar. Sonra bir subayın emri ile askerler Victor'un ellerini kırdılar. Artık gitar çalmıyordu, ama zayıf bir sesle şarkı söylemeyi sürdürdü. Bir dipçikle kafasını parçaladılar ve diğer tutuklulara ibret olsun diye ellerini kesip tribünlerin önüne astılar."
Pravda Muhabiri Vladimir Çerniçev, Jara'nın 1973 yılının 16 Eylül günü, Şili'deki askeri diktatörlük tarafından öldürülüşüne tanıklık etti ve dünyaya duyurdu.
Dilinde "Venceremos/Kazanacağız" şarkısıyla hayata veda eden Victor Jara, son şiirini de tutulduğu statta yazdı.
"Beş bin kişiyiz burada
Bu ufacık yerinde kentin.
Beş bin kişiyiz.
Kim bilir kaç kişiyiz daha
Kentlerde ve ülkede?
Burada yapayalnız
On bin el, tohum eken
Ve fabrikaları çalıştıran.
İnsanlığın ne kadarı
Açlıkla, korkuyla, panikle, acıyla
Ahlaki baskıyla, terörle ve çılgınlıkla
Yüz yüze?
Altımız yitip gitti
Yıldızlı göğe gidercesine.
Biri öldü, bir diğeri dövüldü, aklıma
Gelmezdi bir insanın böyle dövülebileceği.
Diğer dördü bitirmek istedi yaşadıkları dehşeti
Biri hiçliğe attı kendisini
Bir başkası kafasını duvarlara vura vura
Ama ölüm hepsinin bakışlarında.
Ne dehşettir bu faşizmin yüzünün yarattığı!
(...)
Ne zor şarkı söylemek
Dehşetin şarkısını söylemek zorunda kalınca.
Yaşadığım dehşetin
Ölmeye durduğum dehşetin.
Görmek kendimi bunca insanın ve
Bunca sonsuzluk anının arasında
Sessizlik ve çığlıkların
Şarkımın sonunu getirdiği.
Gördüğümü daha önce hiç görmemiştim
Önce ve şimdi hissettiklerim
Doğurtacak anı…"
28 Eylül 1932'de Santiago'nun Lonquén köyünde doğan Victor Jara, gitar çalmayı ve Şili halk müziğini annesi Amanda'dan öğrendi. Annesinin ölümünün ardından muhasebe eğitimini yarım bırakarak, ilahiyat okumaya başladı. Bir süre kilise korosunda ilahiler söyledi. Okul bittikten sonra askere gitti, ardından da Şili Üniversitesi'nde tiyatro okumaya başladı, çok sayıda tiyatroda çalıştı.
Latin Amerika'da "Nueva cancion/Yeni Şarkı" akımının kurucusu olan Violetta Parra ile tanıştı. "Yeni Şarkı" kısa zamanda emperyalizmin ve sömürgeciliğin karşısında bir direniş simgesi haline geldi. Victor Jara da, Yeni Şarkı akımının önemli bir temsilcisi oldu.
1966 yılında ilk albümünü çıkardı. O artık ezilenlerin, direnişin sesiydi ve bir eylemciydi.
Fabrikalarda, tarlalarda, okullarda dilden dile dolaşan şarkıların hüzünlü sesi Victor Jara, müziği ile ilgili açıklama yaparken, bir zamanlar yakın dostu olan Parra'ya hitaben, "Violeta Parra'dan teslim aldım bu duyguyu. Yapmakta olduğumuz şeylerin kıtasal değeri olduğuna, kitleleri sürüklediğine inanıyorum. Devrimci şarkı, devrimci güçtür. Bütün üçüncü dünya ülkelerinde sözü geçen güçlü silah" diyordu.
Halkçı lider Salvador Allende ve sol partilerin ittifakı olan Halk Birliği için onlarca konser verdi. 11 Eylül 1973'de ABD destekli Augusto Pinochet'nin gerçekleştirdiği darbe sırasında, konser verirken tutuklandı, binlerce kişi ile birlikte Şili Stadyumu'na götürüldü.
16 Eylül günü, Jara, bir yandan işkencelere karşı direnirken, diğer yandan da son şarkısını bestelemeye çalıştı. Victor Jara, gitarıyla Unidad Popular'ın ünlü şarkısını, "Venceremos"u söylemeye başladı:
Venceremos!
Kıralım zincirlerimizi!
Venceremos!
Zulme ve yoksulluğa paydos!
Biz kazanacağız…
Stadyumda binlerce devrimcinin hep bir ağızdan eşlik edip söyledikleri bu şarkı, stadın en yüksek rütbeli gestapo subayı, Pinochet'in sağ kolu, işkenceci Albay Mario Manriguez Bravo'yu öfkelendirdi. Havaya ateş emrini verdi. Stadyum mermi sesleri ile inlerken şarkı hala devam ediyordu. Ateş kesildikten sonra, şarkıyı söyleyeni aramaya başlayan askerler Jara'yı buldu ve gitarını çalamaması için önce ellerini kırdılar. Ancak Jara, şarkıyı söylemeyi sürdürdü. Jara'nın katili olarak tarihe geçen "Prens" lakaplı Edwin Dimter Bianchi, Jara'nın kafasını dipçikle parçaladı. Bedenini delik deşik etti. Ardından parmaklarını keserek tribünlerin önüne astı.
Jara artık direnişin simgesi olmuştu. Elbette söylediği şarkı "Venceremos" da…