22 Eylül 2024 Pazar

Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi: Kararı tanımıyoruz

İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine ilişkin Urfa Barosu önünde açıklama yapan Kadın Hakları Merkezi, "Kadının kazanılmış yasal haklarını zedeleyecek hiç bir girişimi kabul etmiyoruz" dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yayınladığı kararname ile İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine ilişkin Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi basın açıklaması yaptı.

Urfa Barosu önünde düzenlenen açıklamada, "İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz" pankartı açıldı ve "Em xwe diparezin", "Feshiniz yok hükmünde", "Erkek adalet değil gerçek adalet", "İstanbul Sözleşmesi yaşayacak", "İstanbul Sözleşmesi bizim", "Şiddet failini değil kadın haklarını koru" dövizleri taşındı.

Açıklamayı okuyan Urfa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Nahide Polat Aslan, İstanbul Sözleşmesi'nin ilk imzalayıcılarında birinin Türkiye olduğunu hatırlattı. İstanbul Sözleşmesi'nin kadın haklarını koruma noktasında önemli bir anlaşma olduğunu ve birçok ülkenin imzasını taşındığını söyleyen Aslan, "Sözleşme kapsamında taraf devletlerin tüm ilgili organlar, kurumlar ve örgütlerle iş birliği içerisinde olması ve koordinasyon biriminin kurulması öngörülmektedir. Bunun yanında kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetin tüm mağdurlarının korunması ve bunlara yardım edilmesi için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlamak da sözleşmenin amaçları arasındadır. Sözleşmeye göre taraf devletlerin şiddetle mücadele etmek için yeterli düzeyde mali kaynak ve insan kaynağı tahsis etmesi gerekmektedir. Taraf devlet kadını korumakla yükümlüdür" dedi.

İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin asla kabul etmeyeceklerini ifade eden Aslan "İstanbul Sözleşmesine karşı olmak kadına yönelik şiddete ortak olmak, toplumsal cinsiyet eşitliğini yok saymak ve kadınların yaşamına, haklarına, kazanımlarına karşı olmaktır. Kadın cinayetleri politiktir, yaşamın her alanında kadın mücadelesi ve kadın dayanışması ile eşit ve özgür bir toplumu hep beraber inşa edeceğiz. Kadın kazanımlarını geri götürecek, kadının insan haklarının ihlaline yol açacak, kadını özgür birey olmaktan uzaklaştırıp ayrımcılığa muhatap hale getirecek, kadının kazanılmış yasal haklarını zedeleyecek hiç bir girişimi kabul etmiyoruz. İstanbul Sözleşmesini kendisine bir tehdit olarak gören siyasi iktidarın baskıcı ve ataerkil isteklerine teslim olmayacağız. Meşruiyeti bulunmayan bu kararı tanımıyoruz, tanımayacağız. Sözleşmeden çekilmeyi asla ve asla kabul etmiyoruz" diye konuştu.