Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs'tan ortak açıklama: Ukrayna'da savaşa hayır
Kazma Bırak, emperyalist savaşa karşı yaptığı açıklamada, uluslararası hareket çağrısı yapıldı ve Rusça konuşan azınlığın demokratik ve ulusal haklarına tam saygı gösterilmesi uyarısı yapıldı.
Kazma Bırak, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik emperyalist savaşına karşı açıklama yaptı. Savaşa karşı kitlesel bir uluslararası hareket çağrısı yapılan açıklamada, Rusça konuşan azınlığın demokratik ve ulusal haklarına tam saygı" denildi.
Yunanistan, Türkiye ve Kıbrıs'ta ekstraksiyon ve savaşa karşı bir koalisyon olarak her türlü askeri işgale karşı olunduğu kaydedilen açıklamada, "Putin'in, işgalin amaçlarının Doğu Ukrayna'daki Rus halklarının haklarını korumak olduğu yönündeki iddialarını kabul etmiyoruz. Bu, Rus emperyalizminin ve Büyük Rus Şovenizminin çıkarlarına hizmet etmek için bir bahanedir. Aynı zamanda kendilerini ‘barış güvercinleri' olarak sunmak isteyen ABD, AB ve NATO müttefiklerine karşı duruyoruz. Onlarca yıldır dünyanın her yerindeki askeri istilalardan sorumlular ve NATO'yu Doğu'ya genişletme planları gerçekte emperyalistler arası rekabette Rusya'yı köşeye sıkıştırma stratejilerinin bir parçası. Yugoslavya, Suriye, Irak, Afganistan ve daha pek çok ülkede olanları unutmadık" ifadeleri kullanıldı.
Ukrayna halkının kendi geleceğine karar verme konusunda Putin ve NATO tarafından rahat bırakılması gerektiği belirtilen açıklamada, bu bağlamda, tüm etnik azınlıkların, özellikle Doğu Ukrayna'daki Rusça konuşan azınlıkların, kendi kaderini tayin hakkını, tüm demokratik ve ulusal haklarının desteklendiğinin altı çizildi.
Açıklama şöyle devam etti: "Rus ve Ukrayna halklarının bu savaştan kazanacağı hiçbir şey yok! Egemen seçkinler, jeopolitik çıkarlarını genişletmek için sıradan insanların kanını döküyor. Aynı zamanda gaz koridorlarının Avrupa'ya uzanan güzergahları ve Ukrayna'nın zengin doğal kaynakları 2014 yılından bu yana gerginliğin tırmanmasında rol oynuyor. İnsanlar öldürülürken silah sanayi, enerji kartelleri ve bankalar devasa karlarını biriktirmeye devam ediyor.
Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiye'deki inisiyatifimiz tüm bunların ne anlama geldiğini biliyor. Bunu 1974'te Türk ordusunun aynı ‘Kıbrıslı Türklerin haklarını korumak' bahanesiyle Kıbrıs'ı işgal etmesinde ve aynı zamanda Yunan cuntasının Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak için yaptığı darbede de yaşadık. 1974 savaşında binlerce ölü, yüz binlerce mülteci oldu, yüzlerce kişi ise hala kayıp. Bu savaşın izleri hala açık - devam eden işgal, bölünmüş bir ada, milliyetçilik ve yönetici seçkinlerin çıkarlarının çatışması ile tırmanan bir korku. Üstelik, son birkaç yıldır, Doğu Akdeniz ve Ege'de doğalgaz rezervlerinin kontrolü konusunda rekabetin tetiklediği askeri bir girişim korkusu yeniden canlandı.
Tüm bu nedenlerle bizler diyoruz ki; savaşa hayır. Her iki taraftan da her türlü emperyalist müdahaleye, işgale, ilhaka hayır. Ulusal azınlıkların haklarına saygı.Bölgedeki tüm NATO askeri üsleri kapatılsın. Ülkeler arası silahlanma yarışına son. Gaz, petrol veya diğer doğal kaynaklar için kan dökme. Kazma bırak."