20 Eylül 2024 Cuma

TKŞ, Kuzey ve Doğu Suriye yerel seçim deklarasyonunu açıkladı

Rojavalı komünistler, 11 Haziran'da Kuzey ve Doğu Suriye genelinde gerçekleştirilecek yerel seçimlerine ilişkin bir deklarasyon açıkladı. "Demokratik, halkçı, özgür, cins eşitlikçi kentler için Kuzey Ve Doğu Suriye yerel seçimler bildirgesi özgür kentlerle devrimi büyütelim" başlıklı bildirgede, halk egemenliğinin toplumsal maddi temellerini güçlendirmenin önemine vurgu yapıldı.

Komünist Devrimci Hareket (TKŞ), Kuzey ve Doğu Suriye'de 11 Haziran günü yapılacak yerel seçimlere ilişkin deklarasyonunu açıkladı.

Kuzey ve Doğu Suriye genelinde 6 büyükşehir, 40 şehir ve 105 beldede yapılacak seçimlerde iki ittifak, 30 parti ve bağımsız adaylar yarışacak.

Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de ilk kez yapılacak olan belediye seçimlerinde "Özgürlük İçin Halklar ve Kadınlar İttifakı" çatısı altında Cizîre Kantonu'nda PYD, Kongra Star ve Süryani Birlik Partisi, Doğu Suriye bölgesinde ise Suriye Gelecek Partisi ve Zenûbya Kadın Topluluğu seçimlere katılacak.

İkinci bir ittifak olarak "Daha İyi Hizmet İçin Hep Birlikte İttifakı" çatısı altında Demokratik Yeşiller Partisi, Kürdistan Çağdaşlık Hareketi, Kürdistan Kardeşlik Partisi, Suriye Kürt Demokrat Sol Partisi ve Kürdistan Emekçiler Birliği seçimlere katılacak.

Ayrıca Suriye Ulusal Demokratik İttifak Partisi, Ulusal Kalkınma ve Demokratik Değişim Partisi ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi seçimlere kendi isimleri ile katılıyor. Bütün bölgelerde ise bu ittifak ve partilerin yanı sıra birçok bağımsız aday bulunuyor.

11 Haziran'da yapılacak yerel seçimler öncesi Hesekê'de bulunan Okuma Parkı'nda bir araya gelen TKŞ'liler, "Demokratik, halkçı, özgür, cins eşitlikçi kentler için Kuzey Ve Doğu Suriye yerel seçimler bildirgesi özgür kentlerle devrimi büyütelim" başlıklı deklarasyonunu açıkladı.

‘YERELDEN BAŞLAYARAK EŞİT-ÖZGÜR YAŞAMI İNŞA EDELİM'
TKŞ adına Fadya Sîdo'nun okuduğu deklarasyonda, belediye eşbaşkanlarının belirlenmesi amacıyla il, ilçe ve beldelerde yapılacak seçimlerin işgal saldırıları altında gerçekleştiği belirtildi. İşgal saldırılarının, savaşın, yoksulluğun, zorunlu göç, ekolojik kriz ve afetlerin, kapitalist üretimin yarattığı kirliliğin doğayı ve kentleri tehdit ettiğini söyleyen Fadya Sîdo, "Kapitalist düzen, aynı zamanda yapısal sorunlarla boğuşan çarpık kentler yaratır. Yaşanan toplumsal sorunları ortadan kaldırmanın yolu, yerellerden başlayarak hayalini kurduğumuz eşit-özgür yaşam ve insanca yaşanabilir dünyayı inşa etmekten geçiyor. Bu nedenle özgür kentlerin inşası, bir ekonomik-siyasi toplumsal düzen ve iktidar sorunudur" dedi.

Rojava kentlerinde yaşanan sorunun, uzun yıllar topraklarını işgal altında tutan, emeklerini sömüren Baas'çı Şam hükümeti döneminin burjuva yerel yönetim anlayışının sonuçları olduğunu vurgulayan Fadya Sîdo, "Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye halklarının yarattığı gönüllü birliktelik, kapitalist kentin harabeleri üzerinden yeni, özgür kentleri yaratacaktır. Rantın, bürokrasinin, plansızlığın, doğa sömürüsünün, rekabetin ve burjuva egemenliğinin eseri olan çarpık kentlerin yerini; insanın doğaya yabancılaşmasının ortadan kaldırıldığı, tam hak eşitliğinin sağlandığı, kent yapılanması ve halk hizmetlerinin planlı olarak gelişmesinin eseri olan özgür kentler alacaktır" diye ekledi.

Fadya Sîdo, Komünist Devrimci Hareket'in, Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye kentlerindeki yerel yönetim anlayışına ilişkin fikir ve önerilerini şöyle sıraladı:
" Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'deki yerel yönetimler; meclis ve komünlere dayalı halk egemenliğinin toplumsal maddi temellerini güçlendirecek yapı ve perspektiflere sahip olmalıdır.
Yerel yönetimlerde; sömürgeci Baas'çı rejim dönemine ait ekonomik ve toplumsal kalıntılar tasfiye edilmelidir. Kentlerimizde, rejim kurumlarına bağlılığı ortadan kaldıran işleyiş oturtulmalıdır.
Yerel yönetimler, Kuzey ve Doğu Suriye'deki tüm halklar ve inançların özgür iradeleri ile birlikte yaşaması ve her alanda tam hak eşitliği sağlanabilmesi için rol üstlenmelidir. Çok dilli belediyecilik anlayışı geliştirilmeli ve eşit şartlarda hizmet sağlamanın koşulları yaratılmalıdır.
Doğaya zarar vermeyen, temiz ve yenilenebilir enerji üretimi ve kullanımını teşvik eden yönelim ve projeler üretilmelidir.

KADIN YANLI KENTLER
Yerel yönetimler, toplumsal cinsiyet eşitliği ve eş temsiliyet ilkesine göre çalışmaya devam etmeli, bu düzeyi geriletecek yönelimler reddedilmelidir.
Yerel yönetimler, kadın kazanımlarının toplumsal yaşamda maddileşmesi için gerekli önlemleri almalıdır. Aile ve aşiret ilişkilerinin yol açtığı baskılar dahil erkek egemenliğine karşı mücadelede rol üstlenmelidir.
Yerel yönetimlerde; kadına yönelik şiddet, kadın katliamları ve cinsel suçlara karşı ceza içeren yasal düzenlemeler kararlılıkla uygulanmalıdır. Belediyeler, şiddete karşı kadın örgütleri ile ortak faaliyetler yürütmeli ve şiddet mağduru kadınlar için olanak sağlamalıdır.
Kadın ve erkek çalışanlar için, eşit işe eşit ücret kuralı getirilmeli, cinsiyetçi iş bölümüne karşı mücadele edilmeli ve kadın sağlığının gerekleri gözetilmelidir.
Yerel yönetimler, kadınların evsel köleliğinin ortadan kaldırılması, ev işlerinin toplumsallaştırılması amacıyla faaliyetler geliştirmeli ve kadınların toplumsal çalışma alanlarına teşviki için düzenlemeler yapmalıdır.
Engelli, hasta ve yaşlı bakımının kadının görevi olarak görülmesine son verilebilmesi için toplumsal projeler geliştirilmelidir.
Çocukların toplumsal bir değer olarak kabul edilmesi ve bakımın toplumsallaşması için projeler üretilmelidir. Kadınlara doğum öncesi ve sonrası ücretli izin verilmeli, çocuk maması ve bezi yardımı yapılmalıdır. Yerel yönetimlere ait kurumlarda emzirme odaları, kreş ve çocuk bahçeleri açılması sağlanmalıdır.

TOPLUMUN GÜÇLENDİRİLMESİ
Yerel yönetimlerde, halk mülkiyeti anlayışı geliştirilmelidir. Belediyelerin faaliyet alanındaki yapı ve topraklar, yer altı ve yer üstü zenginlikleri ile üretim aletleri, devrimin geliştirilmesi esasına uygun kullanılmalıdır.
Halk mülkiyeti olarak görülen topraklar ve üretim aletlerinin bir bölümü, yerel yönetimlerce örnek çiftlikler ve kooperatifler olarak değerlendirilmelidir.
Yerel yönetimlere ait kurumlarda; işçiler için haftada 30 saat çalışma ve yılda bir ay ücretli dinlenme hakkı güvence altına alınmalıdır. Fazla mesai tamamen, gece çalışması zorunlu durumlar dışında yasaklanmalıdır.
İşçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, yaralanma ve ölümlerin önlenmesi için tedbir alınmalı, işyerlerinde güvenlik önlemlerinin uygulanıp uygulanmadığı komiteler ve yerel işçi meclisleri tarafından denetlenmelidir.
Yerel yönetimlere ait kurumlarda; 16 yaşından küçük çocuk emeği yasaklanmalı, 18 yaşından küçüklerin çalışma süresi dört saatle sınırlandırılmalı ve çıraklık uygulaması kaldırılmalıdır.
Yerel yönetimlere bağlı işyerlerinde, tüm çalışanlara iş ve örgütlenme güvencesi sağlanmalıdır.
Yerel yönetimler, işsizlik sorununun çözümü için ekonomik ve toplumsal projeler geliştirmelidir. İşsiz, kimsesiz, yaşlı ve hastalar için koruma programları oluşturmalıdır.
Engellilerin bakımı, eğitimi ve toplum yaşamına özgürce katılabilmeleri için pozitif ayrımcı politikalar uygulamalı, toplumsal yaşamda engellilerin ihtiyaçlarını gözeten projeler geliştirilmedir.
Yerel yönetimler, sağlıklı bir toplum yaratılabilmesi için sağlık sistemi içinde rol üstlenmelidir.
Yerel yönetimler, tüm işçi ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin yararlanabileceği spor tesisleri kurulmasına öncülük etmelidir.
Özgür kentlerde, ucuz ve kaliteli toplu ulaşım sistemi yaygınlaştırılmalıdır. Fosil yakıt tüketimini azaltmak için halk özel araçlar yerine toplu ulaşım konusunda teşvik edilmelidir.
Yerel yönetimler, barınma hakkının sağlanabilmesi ve konut sorununun çözümüne ilişkin toplu konut projeleri üretmelidir. Yeni konutların; kentin özsavunma planına uygun, toplumsal kültür ve yaşam tarzı ile uyumlu tarzda yapılması sağlanmalıdır.
Kent yapısının, doğa olaylarına karşı dayanıklı hale getirilmesi için çalışmalar yürütmelidir.
Kentlerimiz, yangın, sel, ve deprem gibi afetlere dayanıklı hale getirilmelidir. Halk, afetlere karşı bilinçlendirilmeli, arama, kurtarma ve acil barınma amaçlı araç-gereçler halk mülkiyeti olarak önceden hazır bulundurulmalıdır.
Yerel yönetimler, temiz kentler yaratma hedefiyle atığı azaltma ve geri dönüşümünün yaygınlaşması için kampanyalar düzenlemeli, geri dönüşüm tesislerini yaygınlaştırmalıdır.
Yerel yönetimler, yaygın hizmet veren ücretsiz okuma-yazma kursları açmalıdır. Gençler, kadınlar ve işsizler için meslek kazandıran eğitim destek merkezleri açılmalıdır. Kent kütüphaneleri oluşturulmalıdır.
Hayvanlara yönelik işkenceye ve canlı varlığını tehdit eden eylemlere karşı doğayla uyumlu çalışmalar yürütülmelidir.
Cinsiyetçi eğitim sistemine son verilmiş olduğu gerçeğine uygun olarak yeni neslin özgür bir gelecek için yetiştirilmesinin önünü açacak çalışmalar yapılmalıdır.
Bilim ve kültür-sanat alanlarında düşünce üretimini destekleyecek merkezlerle ortak çalışmalar geliştirilmelidir. 
Yerel yönetimler, dilenciliğe, alkolizme ve uyuşturucu kullanımına karşı toplumsal mücadeleyi güçlendirecek adımlar atmalı, üretici bir yaşama dönüş için destek merkezleri sağlamalıdır."