24 Eylül 2024 Salı

'Tecrit toplumsal mücadele ile kırılır'

Leyla Güven ve binlerce tutsağın açlık grevi devam ediyor. Direnişin taleplerini ve sesini dışarıya duyurmaya çalışan emekçiler, direnişin ancak, toplumsal mücadele ile buluşup büyümesiyle kazanımla sonuçlanabileceğine işaret etti.
Leyla Güven'in açlık grevi 163. gününde ve binlerce tutsağın direnişi ise 49. gününde devam ediyor. Tahliye olan tutsaklar evlerinde, milletvekilleri HDP Diyarbakır İl Örgütü'nde, aileler ise hapishane önlerinde ve sokaklarda direnişte yer alıyor. İstanbul'da da ESP üyeleri bugün 9 günlük destek açlık grevine başlıyor. 
 
Güven ve tutsakların sesinin duyulması ve direnişin taleplerinin kabul edilmesi için dışarıda da baskı ve engellemelere rağmen mücadele sürüyor.
 
ETHA'ya konuşan HDP Sultangazi İlçe Eşbaşkanı Zübeyde Kılıç, "Leyla Güven, ülkede kaybolan demokrasinin tekrar sağlanması için sadece Sayın Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride karşı değil, Türkiye genelindeki tecridi kaldırmak için bir anne, milletvekili ve kadın olarak bedenini açlığa yatırdı" dedi. 
 
'AÇLIK GREVLERİ İNSANLIĞIN SINAVIDIR'
 
"Bu ülkede kendisine 'insanım, devrimciyim, sosyalistim, demokratım' diyen herkes şuan sınavda" diyen Kılıç, Leyla Güven ile birlikte 7 bini aşkın tutsağın açlık grevinde olduğunu hatırlatarak "Bunu görmeyen, ses vermeyen ve tek kelime söylemeyen hiç kimse kendisine 'Ben insanım, benim vicdanım var' demesin" diye konuştu.
 
"Bizim felsefemiz zalimin zulmüne karşı mazlumdan yana olmaktır. Eğer bir milletvekili 163 gündür açlık grevinde ise tek talebi de Türkiye'de var olan hukuk ve anayasa uygulansın demekse bu ülkeyi yönetenlerin hiç mi suçu yok" diyen Kılıç, demokrasi havarisi kesilen iktidarın asıl olarak demokrasiyi yok ettiğini söyledi.
 
'BASIN DA TECRİT ALTINDA'
 
Basının da tecrit altında olduğunu vurgulayan Kılıç, 7 binin üzerinde tutsağın açlık grevini görmeyen basının acınası bir halde olduğunu ifade ederek "İmamlara çağrımdır. Türkiye'deki yandaş basının cenaze namazını kılın" diye konuştu. 
 
'DEVLET YASALARINA UYSA SORUN ÇÖZÜLÜR'
 
Şeref Kaya ise Türkiye'de hapishanelerde ilk kez açlık grevi yapılmadığını hatırlattı, "Leyla Güven bir milletvekili olarak Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılmasını istemesi insanı bir talep" dedi.
 
"Bir ülke cezaevindeki vatandaşlarının kanuni haklarını teslim etmek zorundadır. Cezaevindekilerin gezme, seçme ve seçilme hakkı yasalarca kısıtlıdır ama akrabaları ve avukatları ile görüşme hakkı vardır. Bu hak sadece Abdullah Öcalan için değil tüm tutsaklar için geçerlidir" diyen Kaya, Öcalan ve birçok tutsağın bu haktan yararlanamadığını kaydetti.
 
Leyla Güven ve tutsakların tam da bu haklar için açlık grevinde olduğunu kaydeden Kaya, "Devlet kendi koymuş olduğu yasalara uygun davrandığında sorunlar çözülür" diye belirtti.
 
'AÇLIK GREVİ FAŞİZME KARŞI'
 
Kerim Tepeli, açlık grevi direnişinin tekçiliğe ve faşizme karşı olduğunu vurgulayarak "Bu direniş, toplumsal bir barışın önünü açabilecek çok anlamlı bir yerde duruyor. Açlık grevleri ve ölüm oruçları bu ülkenin yeni gündemine gelmedi" diyerek 80'li yıllarla beraber ortaya çıkan direnişleri hatırlattı. 
 
80'li yıllarda kendi bedeni dışında direnme silahı kalmayan insanların kendi özgürlüğünü toplumsal özgürlüğe çevirdiğini ve alanlarda temel eylem biçimi olarak ortaya çıktığını belirten Tepeli, "Bugün de yaşadığımız gibi bu eylem biçimi toplumun en öncü kesimlerinden insanları aramızdan alarak devam ediyor" diye konuştu.
 
'TOPLUMSAL MÜCADELEYE ALAN AÇACAK'
 
Hapishanelerde başlayan açlık grevi direnişlerinin zaman zaman dışarıda yeteri kadar sahiplenilmediğini hatırlatan Tepeli, "Dışarıda buna cevap olma ve daha fazla alana yayarak toplumsal mücadele koşulları oluşturmak için yeterince destek vermiş değiliz" dedi.
 
Tecride karşı oluşturulan direnişin sadece hapishanelerdeki tecride karşı değil tüm topluma uygulanan tecride karşı olduğunun altını çizen Tepeli, "Bu tecridin de toplumsal bir mücadele ile kırılması gerekiyor" diyerek yerel seçim sonuçlarının bunun için başlangıç olduğunu söyledi. 
 
Toplumun birlikte hareket etmesi ile AKP'ye geri adım attırıldığına dikkat çeken Tepeli, böylece toplumun güven duygusunun geliştiğini aktararak "Bunun bir üst aşamada devam ettirilmesi için yeni bir çaba, emek ve mücadele sürecinin başladı" dedi.