24 Eylül 2024 Salı

Tahir Elçi eyleminde açlık grevlerine dikkat çekildi

Diyarbakır Barosu'nun Tahir Elçi için her hafta gerçekleştirdiği eylemin 172. haftasında açlık grevlerine dikkat çekilirken, HDP İl Örgütü'nün Koşuyolu Parkı'nda yapmak istediği eyleme polis saldırısı kınandı.
Diyarbakır Barosu, Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen baro başkanları Tahir Elçi'nin faillerinin ortaya çıkarılması talebiyle 172. kez Diyarbakır Adliyesi önünde eylem yaptı.
 
"Seni unutmayacağız" pankartının açıldığı eylemde konuşan Avukat Abdullah Çağer, "Baro Başkanımız Tahir Elçi'nin katledilmesinin üzerinden 3,5 yıl geçmesine rağmen, soruşturma dosyasında somut maddi gerçeğe yönelik hiçbir işlem yapılmadı. Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Bölümü Forensic Archtiecture tarafından hazırlanan raporda belirtilen kuvvetle muhtemel şüpheliler hakkında işlem yapılması talebimiz değerlendirilmemiş, dosya kül halinde Adli Tıpa gönderilmiştir" dedi.
 
DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve hapishanelerde süren açlık grevlerine dikkat çeken Çağer, "Açlık grevindeki mahpusların talepleri Abdullah Öcalan'ın da diğer mahpuslar gibi yasal haklarından faydalanması olup, meşru ve yasal zeminde olan bu taleplere cevap olacak yetkililer halen sessizliklerini korumaya devam etmektedir. Açlık grevleri geldiği aşama itibari ile her an yaşam hakkı ihlali ile sonuçlanacak noktaya gelmiştir" diye konuştu.
 
Açlık grevlerinin derhal sonlandırılması için somut her türlü adımın zaman kaybedilmeden atılması gerektiğini vurgulayan Çağer, "Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere devlet yetkililerine sesleniyoruz. Yaşanan bu sorunu görmezden gelmek doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve meşru taleplerini görünür kılmak adına tasvip etmediğimiz eylem biçimi ile açlık grevine devam eden mahpusların sesini duymak, derhal çözüme kavuşturmak hukuki ve yasal olduğu kadar insani bir tutum olup, cevap olmanızı bekliyoruz" diye belirtti.
 
HDP Diyarbakır İl Örgütü'nün Koşuyolu Parkı'nda yapmak istediği eyleme polisin saldırısına tepki gösteren Çağer, "Yaşanılan bu durum Anayasaya, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Yurttaşlara ve seçilmişlere uygulanan bu tutumların hukuki olmadığını, toplumsal barışı ve huzuru zedelediğini vurgulayarak, hukuk dışı uygulamalara derhal son verilmelidir" dedi.