24 Kasım 2024 Pazar

Suruç katliamı davasında polisten ilginç savunma

Suruç katliamına ilişkin olarak hakkında "görevi kötüye kullanmak"tan dava açılan TEM polisi Ahmet Oğuz Davarcı'nın savunması hayli ilginç. Katliam günü kendisinin "uygulama" yaptığını ispatlamak için istediği kamera görüntülerinin dosyaya konulmamasına tepki gösteren sanık polis Davarcı, sorumlu olarak İstihbarat Daire Başkanlığı ile Adıyaman, Antep ve Urfa İstihbarat Şube Müdürlüklerini görüyor. Sanık polisin ifadesi, canlı bomba Alagöz'ün Adıyaman, Antep ve Urfa'da polis takibinde olduğunu da gözler önüne seriyor.
Suruç katliamı soruşturması kapsamında bugüne kadar 3 polise dava açıldı. Katliam döneminde Suruç Emniyet Müdürü olan Mehmet Yapalıal, 7 bin 500 lira para cezasına çarptırıldı, ceza 12 takside bölündü.
 
Olay günü Urfa'da görevli olan Suruç İstihbarat Şube Amiri Ali Koçak ve TEM büroda görevli Ahmet Oğuz Davarcı isimli polisler hakkında Suruç Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davaya ise 21 Eylül'de devam edilecek.
 
TEM büroda görevli Ahmet Oğuz Davarcı'nın dava kapsamında verdiği ifadesi hayli ilginç. 
 
O gün gerekli güvenlik önlemlerini almadıkları yönündeki suçlamayı boşa çıkarmak isteyen Davarcı, kendisinin yaptığı "uygulamayı" anlatıyor, ardından da söz konusu MOBESE kayıtlarının verilmemesini tepki gösteriyor.
 
Polis Davarcı'nın ifadesi şöyle: "Ben ısrarla görüntüleri istememe rağmen kimse görüntüleri çıkarmadı, hatta MOBESE merkezinde görevli polis memuru Tanju Gündüz'e bu konuyla ilgili talimat vermiştim, yaptığım GBT uygulamaları sorgulamaları o dönemdeki Pol-net sistemi üzerinden ulaşılabilir, ısrarla bu kayıtları istememe rağmen kimse çıkartmadı."
 
Tüm kamera kayıtlarını kendisinin toplayarak Urfa Terörle Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim ettiğini söyledi, telsiz görüşmelerinin de çıkarılmasını istedi.
 
Polis Davarcı'nın, 20 Temmuz 2015 tarihinde Amara Kültür Merkezi'nin önünde üzerindeki bombayı patlayan DAİŞ'li Abdurrahmah Alagöz ile ilgili anlattıkları, Alagöz'ün polis denetiminde olduğunu gözler önüne seriyor:
 
"Bu şahıs en son Adıyaman ilinde görülmüş, Adıyaman ilinden terör örgütüne katılmış, bu şahsın takibinin ilk önce Adıyaman İstihbarat Şube Müdürlüğü'nce yapılması gerekiyordu. ilk başta bu şahıs deşifre edilmese bile bu şahıs terör örgütü kamplarına gitmiş, olay günü eylem yapacağı bombalarla beraber Gaziantep ilinden Şanlıurfa iline giriş yapıyor, 2 tane ilçe geçiyor ve Suruç ilçesine giriyor. Adıyaman bu şahsı deşifre etmese bile, Gaziantep İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün bu şahsı deşifre etmesi gerekirdi. Hadi onlar da edemedi, Şanlıurfa İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün deşifre etmesi gerekirdi."
 
Kendilerine gönderilen yazıda canlı bomba Alagöz'ün fotoğrafının olmadığını söyleyen polis Davarcı, "Fotoğrafı olsaydı, fotoğrafı dağıtılır ona göre arama yapılırdı" dedi.
 
Kendisinin hiçbir sorumluluğunun olmadığını iddia eden polis Davarcı'ya göre sorumlular ise şöyle: "Şahsı deşifre edemeyen İstihbarat Darie Başkanlığı, kayıp olduğu Adıyaman İstihbarat Şube Müdürlüğü, eyleme geldiği şehir Gaziantep İstihbarat Şube Müdürlüğü ve eyleme geldiği il olan Urfa İstihbarat Şube Müdürlüğü."