'Suruç için adalet herkes için adalet şiarıyla rejime cevap verelim'
"Suruç'tan bugüne" şiarıyla 9. yıl çalışmalarını sürdüren gençlik örgütleri, 20 Temmuz'da sokakları doldurmanın önemine dikkat çekti. ETHA'ya konuşan Gençlik Komitelerinden Ebru Gürsoy ve SGDF MYK üyesi Adnan Özcan, 20 Temmuz günü 18.00'de Halitağa'ya ardından 19.30'da Süreyya Operasına çağırdı.
Suruç katliamının 9. yılındayız. Türkiye devrimci gençlik hareketinin Kürt halkıyla yan yana gelmesini engellemek amacıyla 20 Temmuz 2015 tarihinde bu toprakların en büyük gençlik katliamı gerçekleşti. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu'nun (SGDF) "Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz" çağrısına uyarak yola çıkan yaklaşık 300 devrimci, Kobanê'ye geçmek için mola verdikleri Urfa'nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezinde gerçekleşen canlı bomba saldırısına uğradı. 33 düş yolcusu ölümsüzlüğe uğurlandı, çok sayıda kişi yaralandı.
Katliamın hemen ardından aynı gün gençlik örgütleri SGDF etrafında kenetlendi. 9 yıldır birleşik mücadelenin mihenk taşı olan gençlik örgütleri, 33'lerin devrim düşünü yaşatmak istedikleri için sayısız saldırıya maruz kaldı. Ancak her saldırıyı geri püskürttü. Tutsak edilen devrimci gençlerin yerini, bir diğeri doldurdu... "20 Temmuz bir hesaplaşma günüdür" mottosuyla hareket eden gençlik örgütleri, bu yıl da çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor.
20 TEMMUZ'DA 18.00'DE HALİTAĞA'YA 19.30'DA SÜREYYA OPERASI ÖNÜNE ÇAĞRI
"Suruç'tan bugüne" şiarıyla bildiri dağıtımından duvar yazılamasına, söyleşilerden kent merkezlerinde sallandırdıkları pankarta, Suruç şehitlerinin neden Kobanê'ye gittiğini anlatan "Gitmek" belgeselinin gösterimine dek yan yana mücadele yürütüyor gençlik örgütleri. Bu çalışmada yer alan Gençlik Komitelerinden Ebru Gürsoy ve SGDF MYK üyesi Adnan Özcan ile çalışmalarını, belirledikleri sloganı ve İstanbul'da yapılacak 20 Temmuz eylemini konuştuk. Gürsoy ve Özcan, 20 Temmuz'da 18.00'de Halitağa Caddesindeki oturuma, ardından da 19.30'da gençlik örgütlerinin Süreyya Operası önünde yapacağı eyleme çağırdı.
GÜRSOY: YILLARDIR SURUÇ VE 33'LER KRİMİNALİZE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Suruç katliamının yıldönümü çalışmaları her yıl engellenmeye çalışılıyor. Ancak 8. yıl çalışmalarına özel bir saldırı gerçekleşmiş, gençlik örgütlerinin bildiri dağıtımı dahi engellenmek istenmişti. Bildiri dağıtan gençlere saldıran polisin gözaltına aldığı gençlerden 6'sı tutuklanmıştı. Suruç için adalet istedikleri için tutsak edilen 6 genten biri olan Gençlik Komiteleri'nden Ebru Gürsoy, geçen yıl yaşadıklarını anlatarak hem Suruç katliamının, hem de "Kobanê'yi yeniden inşa" kampanyasının yürütücüleri ve Suruç şehitlerinin ilk andan bu yana kriminalize edilmeye çalışıldığını belirtti. Gürsoy, "Yıllardan beri Suruç için adalet mücadelesinin yürütücüleri birçok saldırıya maruz kalıyor. Oturumlar, gençlik örgütlerinin çalışmaları engellenmeye çalışılıyor" dedi.
Tutuklanmalarıyla verilmek istenen mesajın çok net olduğunu kaydeden Gürsoy, "Dışarıda kalan arkadaşlarımız da bunu çok iyi okudu ve cevabını 20 Temmuz'da sokakları tüm gün süren direnişle doldurarak verdi" dedi.
'TÜM ADALETSİZLİKLERİN HESABINI BİRLİKTE SORMAYA DAVET EDİYORUZ'
Gençlik örgütlerinin birleşik mücadeleyi esas aldığını çünkü Suruç katliamının yalnızca SGDF'ye değil tüm devrimci gençliğe yönelik olduğunu vurgulayan Gürsoy, "Bugün Suruç için adalet mücadelesi yürütenlerin birçoğu katliam yaşandığında çocuk yaştaydı. Birlikte yürütüyoruz bu mücadeleyi. Suruç'u, Suruç şehitlerimizi nasıl anlatacağımızı hedefliyoruz. Herkes bizi görsün, gençler bizi görsün istiyoruz. Videolarla, yazılamalarla, pankartlarla bunu yapmaya çalışıyoruz. Yıllardır birleşik mücadele zemininde 20 Temmuz'u omuz omuza örgütlüyoruz. Her genci, herkesi 20 Temmuz'da Halitağa'ya, daha sonra da Süreyya Operası önüne, bizimle birlikte yürümeye; Suruç için adalat demeye, Suruç'tan bugüne tüm katliamların, yaşatılan tüm adaletsizliklerin hesabını birlikte sormaya davet ediyoruz" çağrısı yaptı.
ÖZCAN: BU 20 TEMMUZ'DA DA ORTAYA BÜYÜK BİR MÜCADELE ÇIKACAK
SGDF MYK üyesi Adnan Özcan da MİT raporlarıyla ortaya çıkan çöktürme planı ve sonrasında gittikçe yoğunlaşan adaletsizlik, katliamlar, saldırılar ve hak gasplarının üzerine kurulu siyaseti hatırlatmak ve buradan adalet mücadelelerinin ortaklığının, birlikte mücadelenin örülmesi için "Suruç'tan bugüne" şiarını belirlediklerini aktardı. Toplumun tüm ezilen kesimlerinin taleplerini karşılayacak ve onların bütün isyanını örgütleyecek bir söz kurma hedefiyle bu sene çalışmaları yürüttüklerini belirten Özcan, "Çalışmalarımız bugünkü faşist baskı ve zor koşullarında bir araya gelmenin önemini hatırlatacak ve her yıl olduğu gibi 20 Temmuz'da ortaya büyük bir mücadele çıkacak" ifadelerini kullandı.
'HEDEF ALINAN GERİ ADIM ATMAMA İRADESİ'
Hiçbir saldırı karşısında geri adım atmadıklarını söyleyen Özcan, "Bu kadar çok katliamın, saldırının, baskının, zulmün gerçekleştiği bir coğrafyada herkes için adalet şiarının anlamının pratik karşılığını göstermemizin gereği olarak rejim tarafından doğrudan hedef alındık. Katliamın kendisi de mücadele ortaklığına bir saldırıydı. Halkların birliği için mücadele eden sosyalist gençliğe yapılan saldırı sonrası adalet mücadelesine yönelik saldırılar da gerçekleşti" ifadelerini kullandı.
'SURUÇ İÇİN ADALET ŞİARIYLA REJİME CEVAP VERELİM'
9 yıldır yürütülen çalışmada Suruç katliamı davasında gerçek sorumlular yargılanmazken adalet arayan ailelerin, yaralıların, avukatların, SGDF'lilerin yargı eliyle cezalandırılmak istendiğine dikkat çeken Özcan, "Bahanelerle devrimci gençler tutuklandı. Bu yılki çalışmanın özgün yanı bu. Geçen sene altı arkadaşımız tutuklandı, geri adım atmadık, sinmedik. Ne kadar saldırıya uğrasak da rejim tarafından sindirilmeye çalışılsak da bir bütün olarak bir araya gelip ortak mücadele hattı kurma iddiamızı yeniliyoruz. 9 yıldır bu irade kırılamadı! Çağrımız şu; adaletsizliğin, geleceksizliğin, yoksulluğun, katliamların, rejimin sindirmek için kullandığı bütün aygıtların karşısına dikilmek ve onu yenmek için bir mücadele hattı iddiamız var. Bu iddianın kendisi 20 Temmuz'dur. 33'lerin düşlerinde olduğu gibi 20 Temmuz'da sokakları kuşatalım. Suruç için adalet herkes için adalet şiarıyla birlikte rejime güzel bir cevap verelim" çağrısında bulundu.