Suriye, Türkiye arasında BM'de tartışma
Türkiye ve Suriye arasında BM Güvenlik Konseyi'nde tartışma yaşandı. Suriye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kusay Dahhak, "Türkiye'nin Suriye'de istikrar ve barışın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunmaya hazır olduğunu söylediğini ncak 13 yıldır devam eden terörizme (Suriye muhalefetini kastediyor) verdiği desteği durdurmadığını" ifade etti. Dahhak ayrıca milyonlarca Suriyeli mültecinin yaşadıklarının baş sorumlusunun Türkiye olduğunu da ekledi. Türkiye'nin BM Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız ise açıklamayı yanıtsız bırakarak YPG ve SDG'yi hedef aldı, Rojava seçimlerinin engellenmesi için tehditte bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki insani ve siyasi durumla ilgili olarak düzenlediği oturumda, Türkiye'nin BM Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız ile Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kusay Dahhak arasında tartışma yaşandı.
Suriye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kusay Dahhak, Türkiye'nin kendilerine verdiği sözleri tutmadığını açıklayarak bir kez daha gözler önüne serdi. Dahhak, Suriyeli mültecilerin yaşadığı sorunun baş sorumlusunun Türkiye olduğunu belirtti.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan sömürgeci Şam hükümetine, "Türkiye ve Suriye'nin Suriye ordusu ile ‘muhalefet' (Özgür Suriye Ordusu ve Ceyşul İslam vb.) arasındaki çatışmaları durdurma başarısından faydalanması ve mevcut sükûnet dönemini anayasa taslağı hazırlamak, siyasi bir çözüme ulaşmak ve milyonlarca mülteciyi ülkelerinin yeniden inşasına ve refahına katkıda bulunmak üzere geri getirmek için kullanması" çağrısını yinelemişti.
Bu çağrının ardından Türkiye eliyle Kuzeybatı Suriye'ye (İdlib, Hama vb.) yerleştirilen çeteler Suriye geçici hükümetinin sessiz kalması üzerine eylem yapmıştı. Eylemlere işaret eden Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız da Suriye hükümetini gerçek bir ulusal uzlaşı başlatmaya davet etti. Yıldız, "tüm tarafları Suriye'deki durumun ciddiyetinin farkına varmaya ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca çözüme yönelik adımlar atmaya" çağırdı. Yıldız iktidarın bugüne dek Avrupa'yla pazarlık konusu yaptığı Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesi koşullarının sağlanmasını istedi. Yıldız, "Suriyeli mültecileri de kapsayan bir ulusal uzlaşma süreci olmadan ülkenin çatışmalara karşı savunmasız kalacağını" öne sürdü.
Suriye'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Büyükelçi Kusay Dahhak ise Türkiye'yi milyonlarca Suriyeli çocuğun acı çekmesine neden olmakla suçladı. Dahhak, "Türkiye'nin Suriye'de istikrar ve barışın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunmaya hazır olduğunu söylediğini, ancak 13 yıldır devam eden terörizme (Suriye muhalefetini kastediyor) verdiği desteği durdurmadığını" ifade etti. Suriyeli delege, Türkiye'nin, zorla evlendirme, tecavüz, insan kaçakçılığı, terör şebekelerine teslim edilme gibi istismarlara maruz kalan mülteci kamplarındaki milyonlarca Suriyeli çocuğun çektiği acıların baş sorumlusu olduğunu belirtti.
Türkiye'nin bölgeye yönelik yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Dahhak, Türkiye'yi "Suriye halkının tarihi eserlerini, hazinelerini ve zenginliklerini yağmalamakla" suçladı.
Türkiye'nin BM Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız ise açıklamaları "yanıtı hak etmediğini" öne sürerek cevapsız bıraktı.
TÜRK DEVLETİ BİR KEZ DAHA YEREL SEÇİMLERİ HEDEF ALDI
Rojava devrimi ve halkların birlikte kurduğu demokratik yapıyı engellemek için her türlü saldırganlığı sergileyen Türk devleti ve emperyalistler BM Güvenlik Konseyi'nde de bir kez daha seçimleri hedef aldı.
İşgalci Türk burjuva devleti ve emperyalistler Rojava'da yerel seçimlerin yapılacağının açıklanmasının ardından defalarca seçimleri hedef almıştı. Seçimlerin 30 Mayıs'ta yapılacağının duyurulmasının ertesi günü Rojava'ya hava saldırıları başlatılmıştı. Hazırlıkların yetişmemesi nedeniyle 11 Haziran'a ardından da ağustos ayına ertelenen seçimlerle ilgili AKP-MHP iktidarı temsilcileri "teröristan kurulmasına izin vermeyeceğiz" açıklamasına ABD'de eşlik etmişti.
Türkiye'nin desteklediği DAİŞ ve çetelerine karşı can feda savaşan ve sayısız şehit veren Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile Suriye Demokratik Güçleri'ni (SDG) hedef alan Yıldız, "terör örgütlerinin ayrılıkçı gündemlerinin Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik en büyük tehdidi oluşturduğu" iddiasında bulundu. Rojava-Kuzey ve Doğu Suriye'de yapılacak yerel seçimi de hedefine koyan Yıldız, "YPG ve SDG tarafından Suriye'nin kuzeydoğusunda sözde yerel seçim düzenleme girişiminin bu ayrılıkçı gündemin açık bir göstergesi olduğu" iddiasıyla seçimlerin yapılmaması için aleni tehdit etti.