Sosyalist Kadın dergisinin yeni sayısı çıktı
Sosyalist Kadın dergisinin kış sayısı "Kadın özneleşmesi ve cinsel özgürlük" konulu dosya kapsamındaki yazılarla çıktı.
Sosyalist Kadın dergisinin yeni sayısı, "Kadın Özneleşmesi ve Cinsel Özgürlük" dosya konulu yazılarla çıktı. Sosyalist Kadın'ın kış sayısı, cinsel suçlarla mücadele dosya konusunun devamı olarak hazırlandı. Dergide, Bahar Mavi'nin "Kadın Özneleşmesinin Yolu" başlıklı yazısında, cinsel suça maruz kalmadan veya kaldıktan sonra kadının güçlendirilmesi, kadının bireysel ve kolektif özneleşmesi üzerinde duruluyor. Mavi, kadın cinsinin kolektif özneleşmesinin yoluna değinerek; cinsel suça maruz kalmış kadının 'mağdur' psikolojisinden çıkarak hesap sorma kararlılığı ile mücadele etmesinin önemini anlatıyor.
Kadınların özgürleşme alanının en önemli ve sancılı alanının duygusal ilişkiler olduğu gerçeğinden hareket eden Tezer Marmara ise "özel olan politiktir" ilkesine dayanarak, "Cinsel İlişkide Özneleşmek" başlıklı yazısı ile karşımıza çıkıyor. "Sosyalist kadınlar olarak, cinsel suça dair beyanlarda öğretilmiş kadınlık rollerinin üzerimizdeki etkisine, cinsel özgürlük bilinci alanından bakarak ele alacağız" diyerek cinsel özgürlük ile cinsel suçlara karşı mücadele arasındaki karmaşık alana dair sorular sorarak cevaplar arıyor. Marmara'nın soruları oldukça cesur, cevapları ise her bir kadında saklı.
Kadın hareketinin üzerine birçok tartışma yaptığı ve daha fazla tartışma ihtiyacını her fırsatta dile getirdiği rıza ve rıza üretimi üzerine Sezin Uçar, dergide keyifle okunacak bir başka yazı ile karşımıza çıkıyor. Kadının özgürleşmesi ve erkeğin işlediği cinsel suç bakımından iki farklı eksende tartışan Uçar, "Cinsel Özgürlük Tartışmasında Rıza ve Rıza İnşası" yazısı ile sosyalist kadınların tartışması zeminine giriş yapıyor.
Cinsel suçların faili olan veya olma potansiyeli taşıyan erkeklerle kurulan ilişki kadın özgürlük mücadelesinin her bir öznesinin üzerine tartıştığı konu. "Ezilen cins olarak kadın ile ezilen sınıfın mensubu erkek arasındaki ilişkiyi 'ittifak' ilişkisi olarak tarifleyen devrimci program, kadının erkekle cins uzlaşmasını değil; toplumsal barışını, mücadele ortaklığını, devrimci ittifakını öngörüyor" diyen Füruzan Ege, "Erkeğin Dönüşümü: Neden ve Nasıl?" başlıklı yazısında kadın devrimi programına sahip sosyalist kadınların bakış açısını anlatıyor.
Dünya kadın hareketi uzun zamandır kadın enternasyonalini veya kadınların uluslararası birleşik mücadele kanallarını yaratmanın önemi üzerine tartışıyor. Sosyalist Kadın dergisi yayın kurulu yakın zamanda Devrimci Komünist Kadınlar'ın (JKŞ) düzenlediği "Erkek Egemenliğine Karşı Kadın Devrimiyle Zafere" konulu sempozyum üzerine yaptığı röportajla devriminin topraklarında yapılan uluslararası kadın sempozyumunun örgütlenme deneyimi ve tartışmalarını okuyucularına sunuyor.
"Emperyalist İşgal ve Taliban Altında Afganistan" başlıklı yazısı ile Liyan Aspir ise ABD işgalinin Afgan kadınların hayatına etkisini, işgalin ikiyüzlü kadın düşmanlığını ve Taliban zulmü altındaki kadınların durumunu anlatırken, "kadınların mücadele birikimlerine dayanarak, kadın özgürlük mücadelesinin çok zorlu koşullar altında büyük bedeller ödeyerek" sürdürülebileceğini belirtiyor.
SKM Genel Sözcüsü Çiçek Otlu'nun, "Televizyon Programları Aracılığıyla Kadının Köleliği" başlıklı yazısı ile kapitalist sistemin güzellik normlarını nasıl dayattığı ve böylece kadın bedenini nasıl denetim altına aldığını ele alıyor. Şirin Duran ise "Adanmış Bir Yaşam Monika Ertl" yazısı dergiye konuk oluyor.