25 Eylül 2024 Çarşamba

Sivas Katliamı davası: Adalet Bakanlığı zaman aşımı tarihi verdi

Sivas Katliamı davasında Adalet Bakanlığı zaman aşımı tarihi verdi, avukatlar katliamın insanlığa karşı suç olduğuna işaret ederek zaman aşımının dikkate alınamayacağını vurguladı.

Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te Madımak Oteli'nde 33 kişinin yakılarak katledilmesine dair firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ve Murat Karakaş hakkında devam eden davanın 29'uncu duruşması Ankara 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmayı çok sayıda Alevi örgütü, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi izledi.

KARABABA: TÜRKİYE BU KATLİAMIN ORGANİZATÖRÜDÜR
Katliamda katledilen Gülsün Karababa'nın kardeşi Hüseyin Karababa, Sivas, Maraş, Malatya, Çorum, Dersim, Gazi katliamlarının "devlet katliamı" olduğunu belirtti. Karababa, "Bunları katliam olarak önümüze aldığımızda Alevi soykırımı ortaya çıkar. Yerinden yurdundan edilmiş, korkudan kimliklerini saklayan toplum haline getirmişlerdir. Bu durum çok açık bir şekilde soykırımın etkisidir. Alevilerin bu ülkede can ve mal güvenliği yoktur. Devletin hiçbir görevlisi mahkemeye çağrılmamıştır. Katliamda 4 ülkenin parmağı vardır. Türkiye bu katliamın fiziki olarak organizatörüdür" dedi.

PİROĞLU: ADALET VE VİCDAN SAVAŞINI SÜRDÜRECEĞİZ
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Madımak Katliamı faillerinin şartlı salıverilme kararını hatırlatan Avukat Coşkun Özgür Piroğlu, "Madımak'ta Alevi Soykırımı yapan katiller şartla salıverilme hükümlerinden faydalanmamalıdırlar. AYM'nin bu kararı toplumun vicdanını sızlatmaktadır. Bu kararın bu hali ile uygulanması başka bir yargı kararı ile engellenmelidir. Bu karar bu hali ile uygulanırsa dosyanın diğer hükümlüleri de şartlı salıverilmeden faydalanarak tahliye olabilirler, biz bu hukuk savaşını sürdüreceğiz. Alevi toplumu adalet ve vicdan savaşını sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

Avukat Hüsniye Şimşek, bakanlıkla yapılan yazışmalarda sürekli hata yapıldığını ve eksik yargılamada bulunulduğunu vurgulayarak, "Bahse konu yazımın son paragrafında ise idare yargının yerine geçerek atılı suçun öngörülen zaman aşımı tarihinin 02/07/2023 tarihinde dolacağını tespit etmekte ve mahkemeye yol göstermektedir. Bu katliam insanlığa karşı işlenen bir suç olup zaman aşımına tabi bir suç değildir. İdare yargıya talimat veremez. Eylemi yapanlar cezasızlıkla ödüllendirilmektedir. Eksikliklerin tamamlanarak iade talepnamesi oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi.

YILMAZ: ZAMAN AŞIMI TARİHİ KABUL EDİLMEMELİ
Azmettiricilerin yargılanmadığına işaret eden Avukat Ali Yılmaz davanın zaman aşımı riskine dikkat çekerek şunları kaydetti: "Dosyamızda firarı 3 sanık yargılanmaktadır. Mahkemenin görevi bu suçun insanlığa karşı suç olduğu kanaati ile yoluna devam etmesi zaman aşımı nedeniyle düşme kararı vermemesidir. Bu tür katliamların çözülmesi için savcılık ve mahkemelerin arkasında siyasi bir irade olmalıdır. Bu siyasi irade olduğunda aradığımız 3 sanık yargı önüne çıkabilecektir. Bir cinayet olarak görülmeyip insanlığa karşı suç olarak görülmesini ve zaman aşımı nedeniyle düşme kararı verilmemesini talep ediyoruz. Ayrıca meslektaşlarımı beyan ettiği gibi idari makam statüsündeki adalet bakanlığını mahkemeye zaman aşımının dolacağı tarih olarak 2 Temmuz 2023'ü göstermesi mahkemenin yetkisine karışma niteliğindedir. Kabul edilmemelidir. Kırmızı bülten ile iade talepnamesi ile ilgili eksik hususlar varsa giderilmesini talep ediyoruz."

DURUŞMA 14 EYLÜL'E ERTELENDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki yakalama kararlarının devamı ile infazının beklenmesine, akıbetlerinin UYAP'tan kontrol edilmesine, sanıklar hakkındaki yakalama kararı infaz edildiğinde 1 ay içinde taraf ve vekillerine duruşma günü bildirilerek duruşma açılmasına,  sanıklar hakkında kırmızı bülten aranmalarına ilişkin kararın devam etmesinin uygun olacağına dair Adalet Bakanlığı Dış ilişkiler Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verdi.

Duruşma 14 Eylül'e ertelendi.