Serpil Arslan yazdı | Emperyalist savaş hazırlıkları, silahlanma ve Münih Konferansı
60.'sı yapılan Münih Konferansında 180 ülkeden üst düzey temsilci bir araya geldi. Bu yılki sloganı "Diyalogla barış" olan Münih Güvenlik Konferansında savaş ve daha fazla silahlanma çağrısı yapıldı. Konferansta, siyonist İsrail'in Filistin'e soykırım saldırıları, Ukrayna savaşı ve Afrika'daki yoksulluk ile küresel ısınma konularının ele alınacağı söylense de Rusya'ya karşı daha fazla silahlanma çağrısı yinelendi.
Emperyalist hegemonya mücadelesi çelişkileri daha fazla keskinleştirerek emperyalist devletleri ve onlarla ittifak içerisinde olanları savaş arabasına her geçen gün daha fazla yakınlaştırıyor. Buna bağlı olarak silahlanma yarışı alabildiğine artıyor. ABD, AB, Rusya, Çin etrafındaki kutuplaşma boyutlanıyor.
Artan çelişkileri kendi çıkarları doğrultusunda kullanan faşist partiler iktidara geliyor. Bunun son örneği İtalya ve Hollanda'da faşist partilerin iktidara gelişi oldu.
NATO, Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte kendisini yeniden tahkim ederek katılan yeni üyelerle genişlerken diğer yandan üye olan ülkelere daha fazla silahlanma şartı koşuyor. Daha önce NATO tarafından alınan karar çerçevesinde üye ülkelerin gayri safi yurtiçi milli hasılalarının yüzde 2'sini askeri harcamalara ayırması bekleniyor. NATO tarafından yapılan açıklamada 31 üye ülkeden 18'inin bu şartı yerine getirdiği; bu şartı yerine getirmeyenlerden ise zaman geçirmeden bu hedefi tutturmaları isteniyor. Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Rusya, Güney Çin Denizi ve Afrika'daki gelişmelerin NATO'nun silahlanma hedefini en kısa zamanda yerine getirmesini ortaya koyduğunu söylüyor.
Almanya yeni silah fabrikaları kuruyor. Kamuoyuna beş yıl içerisinde savaşa girilebileceği uyarısı yapılıyor.
Finlandiya bu yıl GSYH'sinin yaklaşık yüzde 2,3'ünü silahlanmaya ayırıyor. Yine Polonya ve Baltık devletleri gibi NATO'nun doğu sınırındaki diğer ülkelerde de savunmaya ayrılan pay oldukça yüksek. Polonyalı General Jaroslaw Kraszewski, ülkesinin birkaç yıl içinde nükleer silahlara sahip olması gerektiğini söylüyor. Ve Avrupa, ikinci dünya savaşından beri en büyük silahlanma yarışı içine giriyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya tehdidini bahane ederek, Rusya ile savaş istemediklerini ama kendilerini onlarca yıl sürecek savaşa hazırlamaları gerektiğini söylüyor. Ve en iyi savunmanın Rusya karşısında Ukrayna'yı desteklemek olduğunu söyleyerek üye ülkeleri NATO'nun askeri niteliğini yükseltmeye çağırıyor.
ABD ise Kuzey Avrupa'nın neredeyse tüm ülkeleriyle yeni ikili anlaşmalar imzalayarak ya da mevcut anlaşmaları yenileyerek yerel askeri üsleri, hava alanlarını kullanma ve buralara silah yerleştirme anlaşmaları yapıyor.
EMPERYALİST SAVAŞ HAZIRLIĞININ ADIMI: NATO TATBİKATI
Bütün bu savaş hazırlıkları Soğuk Savaştan bu yana düzenlenen en büyük tatbikat olan Steadfast Defender-2024 ile de bir üst aşamaya çıkarılıyor. Yüz bin asker ile aşamalı olarak gerçekleştirilmesi planlanan tatbikatın amaçlarından biri "Askeri birliklerin doğuya, Belarus ve Rusya sınırlarına nakledilmesi konusunda pratik yapmak" olarak belirleniyor.
Nordic Response-24 tatbikatı ile ABD ve ittifak birliklerinin bölgede konuşlanarak Norveç, İsveç ve Finlandiya'da ortak bir operasyon gerçekleştirilmesi planlanıyor. NATO tatbikatı ve ABD'nin ikili anlaşmalarıyla, Rusya ile olan doğu sınırlarına yeni birlikler konuşlandırmayı planlıyor. ABD'nin önümüzdeki tatbikatlardaki ana görevi, İskandinav ülkelerinin askeri altyapısını Rusya ile savaşa hazırlamak olarak kurgulanıyor.
ABD, Avrupa ve Afrika Kara Komutanlığı koordinatörlüğünde, 5-25 Şubat 2024 tarihleri arasında da Türkiye ve Almanya'da Dynamic Front-2024 Tatbikatı yapılacak. Tatbikatın bir diğer amacı da "NATO, ABD ve çok uluslu birliklerin muharebe sahasında kullanacakları ateş destek sistemlerinin denenmesi ve koordine edilmesi" olarak açıklanmıştı.
EMPERYALİSTLERİN İKİYÜZLÜ POLİTİKA ALANI MÜNİH'TE SİLAHLANMA ÇAĞRISI
Bütün bu savaş hazırlıkları yapılırken bu hafta 60'ıncısı yapılan Münih Konferansında 180 ülkeden üst düzey temsilci bir araya geldi. Bu yılki sloganı "Diyalogla barış" olan Münih Güvenlik Konferansında savaş ve daha fazla silahlanma çağrısı yapıldı. Konferansta, siyonist İsrail'in Filistin'e soykırım saldırıları, Ukrayna savaşı ve Afrika'daki yoksulluk ile küresel ısınma konularının ele alınacağı söylense de Rusya'ya karşı daha fazla silahlanma çağrısı yinelendi.
İsrail'in 30 bine yakın Filistinlinin katledilmesine neden olan soykırım saldırısı ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair biçimsel olarak "iki devletli çözüm" önerilse de Almanya Başbakanı "İsrail'in kendini savunma hakkı var" diyerek, insani yardımın Gazze'ye ulaştırılması ve savaşın uluslararası hukuka uygun yürütülmesi gerektiğine lütfetti. Emperyalist devletler ve işbirlikçileri Filistin halkının ulusal mücadelesi karşısında siyonist İsrail tarafgirliklerini de bu biçimde resmettiler. Güney Kürdistan'a, Rojava'ya yönelik faşist sömürgeciliğin saldırılarının esamesi ise konferansta okunmadı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodomir Zelenskiy, bizzat konferansa katılarak NATO üyesi ülkelerden daha fazla silah vermeleri çağrısında bulundu. Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin savaşa daha fazla bütçe ayrılmasının gerekliliği konferans boyunca değişik vesilelerle ifade edildi. Bu nedenle konferanstan çıkan en önemli mesajlardan birisi ABD'ye rağmen Ukrayna'ya destek verme, Rusya ve Putin'den hesap sormaya devam etme fikri oldu.
Münih Konferansı devam ederken antiemperyalistler de protesto gösterileri düzenleyerek, "Savaş kışkırtıcıları istenmiyorsunuz" diyerek, savaşa ve silahlanmaya karşı mücadeleyi yükseltme çağrısında bulundu. Emperyalist savaş çığlıklarına, silahlanmaya, işgal ve yeni yağma planlarına karşı şimdi antiemperyalist mücadeleyi büyütme görevi her zamankinden daha fazla önümüzde durmaktadır.